Petrol devri kapanıyor! Yeni para kaynağı ortaya çıktı

Küresel enerji dönüşümünün merkezine hızla yerleşen kritik mineraller, dünya ekonomisinde petrolün boşalttığı alanı doldurmaya aday. Hindistan ise bu yeni yarışta “alıcı” değil, “oyun kurucu” olmak için sahaya indi.

Dünya enerji düzeni hızla değişiyor. Petrolün yüzyıllık hâkimiyetinin ardından yeni dönem, bataryaların, elektrikli araçların ve yenilenebilir teknolojilerin hammaddesi olan kritik mineraller üzerinden kuruluyor. COP30 İklim Zirvesi’nde görünen resim de bunu doğruladı: Karbon finansmanının gölgesinde sessiz bir diplomasi trafiği yürürken, ülkeler geleceğin “stratejik maden ekonomisi” için konum almaya başladı.

HİNDİSTAN OYUNU YENİDEN KURMAK İSTİYOR

Brezilya’nın Belem kentindeki zirvede konuşan Hindistan Çevre Bakanı Bhupender Yadav, gelişmiş ülkelerin net sıfır hedeflerini erkene çekmesi gerektiğini vurguladı. Ancak açıklamalarının satır aralarında çok daha kritik bir vurgu vardı: Hindistan artık enerji sistemini fosil yakıtlarla değil, minerallerle tanımlayan bir modele geçmek istiyor.

Lityum, kobalt, nikel ve nadir toprak elementleri; elektrikli araç bataryalarından güneş panellerine kadar tüm teknolojilerin temel malzemesine dönüşmüş durumda. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre kritik minerallerin küresel ticareti 2000’de 53 milyar dolarken, 2022’de 378 milyar dolara çıktı. Talep ise her yıl katlanarak büyüyor.

DIŞA BAĞIMLILIĞI BİTİRME HAMLESİ

Hindistan, en çok ihtiyaç duyduğu en az on stratejik minerale yüzde yüz dışa bağımlı. Bu nedenle 2025’te Ulusal Kritik Mineral Misyonu başlatıldı. Hedef, hem yerli üretimi artırmak hem de tedarik zincirlerini çeşitlendirmek. Yeni strateji kapsamında yalnızca Asya ülkeleri değil, Brezilya, Arjantin, Zimbabve, Namibya ve Avustralya gibi kaynak zengini bölgelerle de ortaklıklar kuruluyor.

Bu iş birliklerinden en dikkat çekeni, Altmin-Brezilya ortaklığında hayata geçirilen ve yıllık 32 bin ton lityum karbonat üretmesi hedeflenen tesis oldu. Bu tesis, Hindistan’ın dışa bağımlılığını azaltmak için kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor.

TALEP 200 KAT ARTACAK: PETROLÜ ARATACAK BİR BAĞIMLILIK

Projeksiyonlar Hindistan’ın 2025–2030 arasında lityum talebinin 200 kat, kobalt talebinin yaklaşık 6 kat artacağını gösteriyor. Bu hızlı yükseliş “petrol bağımlılığı yerine mineral bağımlılığı mı geliyor?” sorusunu gündeme taşıdı. Bu nedenle ülke yalnızca ham madde değil, işlenmiş ürün üretiminde de yerli kapasiteyi güçlendirmeye odaklanıyor.

ENERJİ DÜZENİ DEĞİŞİRKEN YENİ HEDEF: JEOSTRATEJİK GÜÇ

Petrole dayalı bir yüzyılın ardından artık bataryalar, manyetik metaller ve güneş enerjisi ekipmanları küresel güç dengelerini belirliyor. Hindistan ise bu yeni düzenin yalnızca tüketicisi değil, aynı zamanda yön vericisi olmak istiyor. Stratejik ortaklıklar, yerli işleme tesisleri ve uzun vadeli anlaşmalarla ülke, kritik minerallerin şekillendireceği geleceğin enerji mimarisinde söz sahibi olmayı hedefliyor.

İLGİLİ HABERLER