Son dönemlerde birçok kişi merhametle evde artan yemekleri, yiyecek artıklarını ve su kaplarını dışarı bırakıyor. Ancak bu iyi niyetli çabalar yanlış uygulamalarla birleşince sokak hayvanlarının sağlığını ve kamu düzenini olumsuz etkiliyor.
Evlerdeki artın yemekler doğrudan toprak yüzeyine atılıyor. Güneşin altında hızla bozulan yiyecekler, sinek ve böcek yoğunluğunu artırırken artık sokak hayvanlarının sağlıklı beslenebileceği ortamlar olmaktan çıkıyor. Birçok su kabı ise uzun süre temizlenmediği için yosun tutmuş, kirli bir su kaynağına dönüşmüş durumda.
Son dönemlerde İstanbul Valiliği, kamu sağlığı ve çevre düzeni açısından “kontrolsüz besleme” olarak tanımlanan uygulamayı yasaklayan bir genelge yayımladı. Bu genelgeye göre özellikle okul, hastane, park, ibadethane, havalimanı ve çocuk oyun alanı gibi kamusal yerlerde sokak hayvanlarına kontrolsüz yiyecek bırakılmasına izin verilmeyecek. Genelgenin gerekçesi, çevresel kirlilik, haşere ve kemirgen popülasyonundaki artış ile halk sağlığı riskleri olarak açıklandı.
Evlerin önünde, park kenarlarında biriken yiyecekler sadece hayvanları değil, çevreyi kullanan insanları da etkiliyor. Kötü kokular, çöp yığınına dönüşen besleme noktaları ve yaz aylarında ise artan sinek ve böcek problemlerine yol açıyor. Sokak hayvanlarını beslemek bir sevgi göstergesidir. Ancak bu sevgi, doğru yöntemlerle birleşmediğinde hem hayvanların sağlığını hem de kamu düzenini olumsuz etkiliyor. Yalnızca beslemek yetmiyor; sorumlu, temiz, dikkatli bir yaklaşım gerekiyor.