Yaya önceliğinin bir ayrıcalık olarak görülmemesi gerektiğini, aksine bunun görme engelliler için temel bir yaşam hakkı olduğunu vurgulayan Kabakçı, bu bireylerin yolları gözleriyle değil; kurallara ve sürücülerin vicdanına güvenerek kullandığını hatırlattı. İnönü ve Gazi caddelerinde yaya geçitlerinin çok sık aralıklarla planlanmasının sürücülerin dikkatini dağıttığını ifade eden Kabakçı, bu durumun dur-kalk trafiği artırarak en çok engelli yayaları savunmasız bıraktığını kaydetti.
Trafikteki güvenlik sorununu derinleştiren en önemli etkenlerden birinin de sağlıklı bireylerin kurallara uymaması olduğunu öne çıkaran Kabakçı, yaya geçitleri dururken yolun ortasından karşıya geçmeye çalışanların trafik kültürünü zayıflattığına dikkat çekti. Kuralları ihlal eden her bireyin, farkında olmadan engelli bir vatandaşın can güvenliğini tehlikeye attığını belirten Kabakçı “Yaya geçitlerini kullanmayan her birey, farkında olmadan kurallara uyarak hareket eden görme engelli bir yurttaşın güvenliğini riske atmaktadır” dedi.
Trafik akışının ve yaya güvenliğinin eş zamanlı sağlanabilmesi için teknik bir planlamaya ihtiyaç duyulduğunu savunan Kabakçı, mevcut geçit sayılarının rasyonel bir yaklaşımla yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Doğru noktaya konulacak yaya geçitlerinin sürücülerin durma refleksini de güçlendireceğini ifade eden Kabakçı “Az ama doğru planlanmış, erişilebilir ve herkes tarafından kullanılan yaya geçitleri; hem trafik güvenliği hem de engelli bireylerin yaşam hakkı için vazgeçilmezdir” şeklinde konuştu.
Toplumsal farkındalığın artırılması ve denetim mekanizmalarının bu bölgelerde daha etkin işletilmesi gerektiğini kaydeden Kabakçı, yerel yönetimlerin ve sürücülerin engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak adımları kararlılıkla atması gerektiğini vurguladı.