İSTANBUL (AA) - YETER ADA ŞEKO - Küresel plastik sorununa dair son müzakereler tamamlanmasına karşın, nihai bir anlaşma metninin ortaya çıkmaması uzmanların dikkatini çekti. Bu durum, sürecin ilerleyebilmesi için güçlü bir liderlik anlayışının ve hukuki bağlayıcılığın şart olduğunu ortaya koyuyor.
Küresel Plastik Üretimi ve Çevresel Etkileri
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) verilerine göre, plastik üretimi dünya genelinde yılda 400 milyon tonun üzerine çıkıyor. Bunun yarısından fazlasında tek seferlik kullanım öngörülüyor ve geri dönüşüm oranı ise yüzde 10'un altında kalıyor. OECD tarafından sağlanan bilgiler, güncel üretim hızının devam etmesi durumunda 2060 yılında plastik varlıkların üç katına çıkacağını gösteriyor. Plastik kullanımının çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, uluslararası arenada acil bir çözüm üretilmesini gerektiriyor. Bu bağlamda, küresel plastik anlaşmasının hayata geçirilmesi uzun bir zamandır gündemde tutuluyor.
Son Müzakereler ve Anlaşmazlıklar
Birleşmiş Milletler çatısı altında faaliyet gösteren Hükümetlerarası Müzakere Komitesi (INC), küresel plastik sorununa dair çözüm arayışında 2022 yılından bu yana toplam beş ana toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantılardan sonuncusu, Cenevre'de gerçekleştirildi. Müzakere süreci boyunca, katılımcılar öncelikle taslak metin üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Ancak, bu aşamada taraflar arasında çeşitli konularda anlaşmazlıklar ortaya çıktı. Özellikle, plastik üretimi, ithalatı ve ihracatıyla ilgili maddeler görüşmelerin ana odak noktası haline geldi. Aynı zamanda, tek kullanımlık ürün tanımının genişliği, çevresel riskler ve ülkeler arası ticaret kaygıları, sürecin gerginliğini artırdı.
Uzman Görüşleri ve Sorunlar
UNEP İcra Direktörü Inger Andersen toplantı sonrası yaptığı açıklamada, elde edilen sonuçların yetersiz kaldığını belirtti. Nordheastern Üniversitesi'nden Prof. Dr. Maria Ivanova, müzakerelerin kararlı bir şekilde başlamış olmasına rağmen kısmi bir anlaşma bile sağlanamadığını dile getirdi. Ivanova, anlaşmanın kapsamı üzerine yaşanan belirsizliklerin müzakerelerde etkili olduğunu, tarafların plastik üretiminin tüm süreçlerini mi yoksa sadece atık boyutunu mu ele alacakları konusunda uzlaşamadıklarını ifade etti. Ayrıca, finansman konusundaki anlaşmazlıklar da sürecin tıkanmasına neden oldu. Ivanova, bazı kimyasalların anlaşmaya dahil edilip edilmeyeceği konusunda da müzakerelerin sürdüğünü vurguladı.
Kimyasal Maddeler ve Sağlık Üzerindeki Etkiler
Uluslararası Kirleticileri Yok Etme Ağı (IPEN) İcra Direktörü Bjorn Beeler, müzakerelerde nihai bir sonuca ulaşamamanın sebeplerinden birinin bazı tarafların oy birliği isteği olduğunu söyledi. Okyanuslardan uzaklaşarak, plastik üretiminin sağlık üzerindeki etkilerine odaklanmanın önem kazandığını belirtti. Beeler, insan sağlığının zarar görmesi konusunda artan bir farkındalık olduğunu, bu nedenle plastik üretiminin yanı sıra kimyasallarla ilgili konuların da müzakerelerde önemli bir yer edindiğini ifade etti. Toplantıda iklim değişikliği müzakerelerinde sıkça karşılaşılan sorunlarla benzer çıkmazların yaşandığına dikkat çekti.
Ülkelerin Gelecekteki Planları
Görüşmelerin arka planında herkesin yararına olan çözümler bulabilmek için çok sayıda çaba harcandığı ancak sunulan önerilerin çoğunun uluslararası olarak zorlayıcı olmadığını belirten Beeler, sorumluluğun ulusal düzeyde bırakılmasının tehlikeli bir duruma yol açtığını vurguladı. Herhangi bir ulusal çözümün kesinlikle yetersiz kalabileceği belirtilirken, sürecin devam ediyor olmasının önemine dikkat çekildi. Gelecek dönemde Aralık ayında Birleşmiş Milletler Çevre Meclisi'nin 7. oturumu yapılacak ve bu toplantıda ülkelerin üzerinde durmak istedikleri başlıklarla katılım gösterecekleri bekleniyor.