Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Kültür, Sanat ve Spor Komisyonu, Türkiye’nin önde gelen kültür ve sanat kuruluşlarının temsilcilerini Olimpiyatevi’nde bir araya getirdi.
"İstanbul Kültür ve Sanat Kurumları Bilgilendirme Toplantısı" başlıklı buluşmada, sporun kültürel ve sanatsal boyutları ile İstanbul’un 2027 Avrupa Oyunları ev sahipliği hazırlıkları ve 2036 Olimpiyat Oyunları adaylığı kapsamında geliştirilebilecek ortak projeler ele alındı. Toplantının açılış konuşmasını yapan TMOK Kültür, Sanat ve Spor Komisyonu Başkanı Mine Kasapoğlu, komisyonun kurulma amacını ve vizyonunu anlatarak şunları söyledi:
"Bugün bizim için çok özel. TMOK olarak, Türkiye’nin spor geleceği için büyük hayaller kurduk, hedefler belirledik. Bu hedeflere ulaşmak için yaptığımız çalışmalar arasında TMOK tarihinde ilk defa bir kültür, sanat ve spor komisyonu kurduk. Kültür, sanat ve spor benim için insanlığın kendini en iyi gösterdiği yerler. Spor ve sanat dünyalarının birbirinden ilham alarak birbirini güçlendireceğine tüm kalbimle inanıyorum."
Kasapoğlu’nun ardından söz alan TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, konuşmasında spor endüstrisinin dünyadaki yükselişinden, sporun iletişim gücünden ve Olimpik değerlerin kültürel yansımalarından bahsetti. Gülüm, İstanbul’un uluslararası spor organizasyonlarındaki rolüne değinerek şunları ifade etti:
"İstanbul 2027 Avrupa Oyunları ve 2036 Olimpiyat Oyunları adaylığı sadece sportif bir vizyon değil, aynı zamanda kentin kültürel potansiyelinin de dünyaya anlatılması için önemli bir fırsat. Sanatın ve kültürel üretimin bu süreçte yer alması, olimpik hikâyemizi daha güçlü, kalıcı ve evrensel hale getirecek."
Toplantıda, TMOK’un kültür, sanat ve spor ekseninde yürütmeyi planladığı projeler ile kültür-sanat kurumlarının bu süreçte üstlenebileceği roller ele alındı. Katılımcılar arasında İstanbul’daki müze, galeri, sahne sanatları toplulukları, bienal ve festival organizasyonlarının temsilcileri yer aldı.
Olimpizmin yalnızca sportif başarıyı değil, insanın bedensel, zihinsel ve duygusal gelişimini bir bütün olarak ele alan bir yaşam felsefesi olduğuna dikkat çekilen toplantıda, kültür ve sanat dünyasıyla kurulacak iş birliklerinin genç kuşakların bütünsel gelişimine katkı sağlayacağı vurgulandı.













