Bu haftanın benim için ayrı bir önemi var : Kütüphaneler Haftası . Benim için önemli çünkü içinde binlerce kitap bulunan binadır kütüphane . Düşünsem aklıma gelmeyecek kitaplar orda bir yerde durur , sanki birilerini sessizce bekler .
Günümüzde google var , ne güzel değil mi ? Ne sorsak milyonlarca cevap alıyoruz . Mükemmel bir şey, kolay yoldan bilgi sahibi oluveriyoruz . Bu durum bazen de işkenceye dönüşebiliyor , her yerden ayrı bir bilgi fışkırıyor, ordan oraya atlarken bir de bakıyoruz ki ne aradığımızı unutmuşuz .
Oysa kütüphaneler öyle değildir. Özellikle büyük kütüphanelere girdiğiniz zaman önce kitapların arasında başınız döner, aradığınız kitabı bulabilmek için raf raf gezersiniz , yavaş yavaş yaklaştığınızı hissedersiniz, bulduğunuzdaysa nihayet buldum dersiniz . Elinize aldığınızda sayfalarını karıştırırken yıllanmış bir koku duyarsınız ki bu koku aslında kitabın yaşını ve hatta hikayesini size hissettirir . Google bunları size vermez , veremez…
Yeni nesilde maalesef kütüphane kültürü yok . Ben de yaşlı değilim ama çocukluğumda ilk gençlik yıllarımda bilgiyi önce kütüphanede arayan nesildenim .
Artık bilgiye kolay ulaşıyoruz ve çok kolay unutuyoruz . Bunun önüne nasıl geçilir bilemiyorum ama kütüphaneye gidip alıp okuduğunuz, zamanı gelince teslim ettiğiniz kitaptan öğrendiğinizi öyle kolay kolay unutmazsınız.
Kitap okuyan insandan zarar gelmez gençler. Kütüphaneye gidin , kitapların arasında kaybolun belki sizin hikayeniz anlatılıyordur kitapların birinde …
Kütüphane Haftası; Türkiye’de 1964 yılından beri Mart ayının son Pazartesi günü ile başlayan hafta kutlanır.
Haftanın amacı, öğrencilerde okuma alışkanlığını ve zevkini geliştirmek, Kitap sevgisini arttırmak, okuyucuların kitaplardan daha çok faydalanmalarını sağlamak ve halkı kütüphanelerin gelişmesi için bilinçlendirmektir.