Türkiye'de son 1 yıldır zorunlu hale gelen Hızlı Geçiş Sistemi (HGS), milyonlarca araç sahibini mağdur ediyor. Özellikle ikinci el araç alan vatandaşlar, hiç haberleri bile olmayan borçlarla karşı karşıya kalıyor. Karayolları Genel Müdürlüğü’ne bağlı olmayan özel otopark ve otoyollarla yapılan anlaşmalar, plakaya işlenen geçmiş borçların yeni araç sahibinden tahsil edilmesine neden oluyor.
Noter ekranında görünmüyor, sistem kesiyor
Her yıl yaklaşık 10 milyon araç el değiştiriyor. Ancak noter devri sırasında HGS borçları ekranda görünmediği için satın almayı engellemiyor. Bu da yeni araç sahibinin, önceki sahibine ait otoyol ya da otopark borçlarını istemeden ödemesine yol açıyor.
“Bu borç senin değil” ama ödeme senden!
HGS sistemine entegre özel otoparklar ya da işletmeler, plaka üzerinden geçmiş borçları tahsil ediyor. Dolayısıyla aracı yeni alan kişi, önceki sahibin borcuyla baş başa kalıyor. En büyük sorunlardan biri de, bu tahsilatın otomatik olarak hesaptan çekilmesi. Üstelik vatandaşlar ne PTT’den ne de Karayolları Genel Müdürlüğü’nden bu konuda net bir muhatap bulabiliyor. Her iki kurum da sorumluluğu kabul etmiyor.
Peki çözüm ne? Uzmanlar uyarıyor: Plaka değiştirin!
Uzmanlar, ikinci el araç alacak kişilere kritik bir uyarı yapıyor:
“Aracı aldıktan sonra mutlaka plaka değişimi yapılmalı. Çünkü HGS borçları plaka üzerinden eşleştirildiği için, plakayı değiştirmeyen vatandaş geçmiş borçların tamamını ödemek zorunda kalabilir.”
Plaka değişimi, noter devrinden sonra trafik tescil işlemleri sırasında yapılabiliyor. Bu sayede önceki borçlarla yeni plaka arasında ilişki kurulamayacağı için, borçların yeni araç sahibine yansıması engelleniyor.
Satın almadan önce kontrol şart
Araç alım-satımında yalnızca noterdeki borç kaydına güvenmek yeterli değil. Özellikle özel HGS borçlarının noter sistemine yansımadığı biliniyor. Bu nedenle aracın geçmişine dair HGS sorgulaması yapılmalı ve gerekirse plaka değişimiyle risk ortadan kaldırılmalı.
