Türkiye’de ev almak deyince akla ilk gelen şey artık faizli kredi, ağır borçlar ve yıllarca süren ödemeler değil. Son dönemde sessiz sedasız büyüyen ve her ay binlerce kişinin dahil olduğu yeni bir yöntem, klasik konut edinme anlayışını kökünden sarsıyor. Ne kredi var, ne faiz. Dahası, sistem öyle bir işliyor ki, "hayal" denilen ev artık "gerçek" oluyor.
İlk kez duyanlar için kulağa neredeyse ütopya gibi geliyor: Aşamalı konut edinme modeli. Ne banka kuyruğu ne peşinat derdi var. İnsanlar sisteme bir organizasyon firması aracılığıyla katılıyor, her ay düzenli taksit ödüyor. Evlerse çekiliş ya da sıra yöntemiyle teslim ediliyor. Sistemin en dikkat çekici yanıysa şu: Ödeme planı her bireyin gelirine göre esnetilebiliyor.
"El Ele Ev" Sistemi: Dayanışmanın Yeni Hâli
Bu sistem aslında kolektif bir yapıya dayanıyor. Ayın kazananı, diğer katılımcıların yaptığı katkılarla evine kavuşuyor. Yani birinin taksidi, diğerine ev oluyor. Bu finansal döngü zamanla büyük bir topluluğa dönüşmüş durumda. İşin içine biraz duygu da giriyor: Katılımcılar sadece kendi evlerinin değil, başkalarının hayalinin de parçası oluyor.
Konuya dair görüştüğümüz bir katılımcı şunu söylüyor:
"Aslında herkesin hayalini sırtlayıp yürüyen bir yapı bu. Sadece ev değil, dayanışma da inşa ediliyor."
Gençler ve Yeni Evliler Sistemin Kalbinde
Özellikle büyük şehirlerde ev sahibi olmak gençler için giderek hayal olmaktan çıkıyor. Sisteme en çok ilgiyi ise krediye erişemeyen ama düzenli gelire sahip genç çiftler gösteriyor. Küçük taksitlerle sisteme dahil olabilmek, bu modeli herkes için erişilebilir kılıyor.
Ayrıca faiz hassasiyeti olan kesim için de ciddi bir alternatif oluşturuyor. Özellikle alt-orta gelir grubunda olanlar için sistem adeta bir "çıkış kapısı".
Bankasız, Bürokrasi Yok; Sadece Sabır ve Disiplin
Elbette bu sistemin bir handikapı var: Sabır. Ev almak hemen değil, ama disiplinli ödeme ile birkaç yıl içinde gerçekleşiyor. Fakat faiz ödememek, kredi dosyalarıyla uğraşmamak ve bankalarla sürtüşme yaşamamak sistemin cazibesini artırıyor.
