Şahin: Gözde Sevki Minimuma İndirdik

Şahin: Gözde Sevki Minimuma İndirdik

Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tayfun Şahin, kendi bölümlerinde sevki minimum düzeye indirdiklerini, hastanede sadece lazerli tedavilerin yapılmadığını ifade etti.

2 Bin 500 Civarında Takipli Hastamız Mevcut

2 bin 500 civarında hastayı takip ettiklerini dile getiren Tayfun Şahin, “6 yıldır burada görev yapıyorum. Geldiğimizden beri alt birimleri daha iyi yürütmeye çalışıyoruz. Retinanın medikal tedavisine sadece üçüncü basamak hastanelerin yapmasına izin var. Dolayısıyla Retina birimimiz yoğun bir şekilde çalışıyor. Retinada bir medikal kısmımız var ve bu kısımda göz içi enjeksiyonları yapıyoruz. Bunlar bizim kronik hastalarımız. Sürekli bize gelip gidiyorlar. Bu hastaların tedavilerinin, takiplerinin düzenli yapılması lazım. İlerleyen zamanlarda gözün arkasında hem ödeme hem de kanamaya bağlı hastalarda göz kaybına sebep oluyor. Biz bunu önlemeye çalışıyoruz. 2 bin 500 civarında takipli hastamız mevcut” dedi.

Vitreoretinal Cerrahi Göz Hekimlerinin Sigortası

“Göz hekimlerinin sigortası” olarak adlandırılan vitreoretinal cerrahiyi hastanede rutin bir tedavi haline getirdiklerini vurgulayan Şahin, “Medikal tedaviyle baş edemediğimiz hastalarda Vitreoretinal cerrahi ile devam ediyoruz. Bu cerrahi aslında göz hekimlerinin sigortası gibidir. Zorlu katarakt cerrahilerinde komplikasyon çıktığında bunu temizleyebilecek kişi vitreoretinal cerrahtır. Bunu da herkes yapamaz. Bunun eğitimini almak lazım, öğrenme eğrisi çok yüksek. Bizim kliniğimizde bir rutin haline geldi. İlçe hastanelerinden ve diğer hastanelerden yönlendirilen hastalar var. Kliniğimizdeki birçok arkadaş bunları yürütebiliyor. Öbür türlü biz bunların hepsini sevk etmek zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.

En Çok Amasya’dan Hasta Kabul Ediyoruz

Doç. Dr. Şahin, Bölgede en çok sevki Amasya’dan aldıklarını vurguladı. Şahin, “Amasya’dan, Yozgat’tan, Kastamonu’dan, ilçelerden, Sinop’tan hastalarımız geliyor. Mesafe de önemli. En çok Amasya’dan biz hasta kabul ediyoruz” diye konuştu.

Gözyaşı Kanalı Ameliyatları Yapmaya Başladık

Şahin, göz alanında yapılan çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi:

“Son 3-4 yılda gözyaşı kanalı ameliyatları yapmaya başladık. Bu cerrahi gerektiren bir işlem. Bir dönem yapabilen yoktu. Hastalar ciddi mustaripti bu konudan. Biz bir cesaretle başladık ve ciddi mesafe kat ettik. Kliniğimizde bir işi sadece bir hekim arkadaşımız bilmiyor, bilen bilmeyene öğretiyor. Yardımlaşarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Şaşılık Ameliyatları Yapılıyor

Şaşılık erişkin bir yaşta da görülen bir hastalık ancak genelde çocukluktan fark ediliyor. Bu durum çocukların da gelişimini etkilediği için çok ileriki yaşa kalmıyor. Gözlükle tedavi edebildiğimiz hastaları takip ediyoruz. Gözlükle düzelmiyorsa da şaşılık ameliyatlarını yapıyoruz. Bununla ilgili de bir sıkıntımız yok.

Amacımız Alt Birimlerin Genişletilmesi

Bizim şuanda amacımız alt birimlerin yönetilmesinin biraz daha özelleşmesi, biraz daha genişletilmesi. Göz tansiyonu birimi kurduk. O da şimdi göz tansiyonu ameliyatlarını yapmaya başladı. Medikal tedaviyle yanıt alamadığımız hastalarımıza müdahale ediyoruz.”

Katarakt En Zor Cerrahilerden Birisi

Kataraktın en zor göz alanında cerrahilerden birisi olduğunu belirten Şahiner, “Önceden buraya geldiğimizde ileri zorluktaki katarakt cerrahilerini sevk ettiğimizi biliyorum ama şuanda zor katarakt ameliyatları bir rutin haline geldi. Katarakt ameliyatı basit gibi görünüyor ancak göz hekimlerinin en çok korktuğu, en çok komplikasyon çıkabilecek ameliyattır” şeklinde konuştu.

Sadece Lazer Ameliyatları Yapılamıyor

Ayhan Aykanat’ın “Hangi ameliyatlar yapılamıyor?” sorusu üzerine Şahin, şu cevabı verdi:

“Burada sadece gözlükten kurtulmak için yapılan lazer ameliyatları şuan için yapılamıyor. Ankara’da bile büyük hastanelerde bu cerrahi yok. Özel hastaneler yapıyor genelde. Bir de lazerle hastalığın ilerlemesinin durdurulması için özel bir yöntem yok.

Diğer her şey yapılabiliyor. Bizde acil vakalar oluyor. Birçok hekim arkadaş dokunmaya çekinir. Delici göz yaralanmalarının sonrası pek iç açıcı değil ama başta dokunmak da herkes için kolay değil. 4-5 sene öncesinde birçoğu sevk ediliyordu. Şuanda biz delici göz yaralanmalarından sevk ettiğimiz hasta yok. Bir arkadaşımız yapamıyorsa bir diğer arkadaşımız geliyor ve beraber gidip yapıyoruz. Ankara’daki arkadaşlarım ‘Çorum dışında her yerden sevk geliyor ama Çorum’dan gelmiyor’ demişlerdi.” (Zahide Yasemin Özden)