Başarılı Bir Diyet İçin İpuçları

Başarılı Bir Diyet İçin İpuçları

“Yarından itibaren diyete başlıyorum” cümlesi size tanıdık geldi mi?

Çoğu birey hayatının belli dönemlerinde sık sık bu cümleyi kullanıyor. Peki sık sık kullanmamızdaki sebep ne? Neden aynı döngü içine giriyoruz?

Çünkü kilo verme işlemine/diyete yaza hazırlık veya da düğüne hazırlık gibi birçok son dakika hedefleri koyuyoruz ya da sosyal medyada 10 kg verdiren tarifleri / diyetleri gördüğümüzde başlıyoruz.

Diyet kelimesi sizin literatürünüzde böyle bir karşılık gelse de Türk Dil Kurumu anlamına baktığımızda “Sağlığı korumak veya düzeltmek amacıyla uygulanan beslenme düzeni” anlamına gelmektedir. Yani devamlılık gerektiren bir süreçten bahsetmekteyiz. Eğer bu durumu bir süreç ya da yanlış alışkanlıkları değiştirerek sağlıklı alışkanlıkları yerine koymak olarak bakmazsak bu döngüyü kıramayız.

Peki nerede yanlış yapıyoruz?

 “Ayşe’nin Diyeti 1 ayda 10 kg verdiyormuş”

Ayşe’nin diyeti, Ahmet’in diyeti… Adı üstünde onun diyeti. Bir başkasının beslenme planı size uygun olamaz. Öncelikle diyetin herkesin yaşam tarzına, hastalıklarına, alışkanlıklarına, kilosuna, boyuna göre planlandığını unutmayın. Sizin için hazırlanmamış bir diyet sürdürülebilir olmayacaktır. Bir başkasının diyetini yapmak eşittir alıp verilen kilolar, giden zaman ve bozulan metabolizmanız…

“Şu an diyetteyim. Diyetim bitince mutlaka yiyelim”

Genellikle bu bireylerde klasik bir tablo vardır; hafta başında veya sabahları diyete başlanır, “Kesinlikle …… yemeyeceğim” diye sık sık tekrar edilir. Genellikle akşamında motivasyonda bir düşüş yaşanır. Çünkü aslında yasakladığınız ve kendinizi yoksun bıraktığınız şeyi farkında olmadan daha çok düşünürsünüz ve o besine yönelim artar.

Amaç sağlıklı ve iyi bir yaşam ise diyet dediğimiz şey başlayıp biten bir serüven değildir. İnsanın “diyet hayatı ve normal hayatı” diye iki farklı hayatı olmamalıdır. Çünkü siz hayatınızı ne kadar ikiye bölerseniz o kadar yorulduğunuzu göreceksiniz. Bunun yerine hayatınıza sağlıklı beslenmeyi nasıl adapte edeceğinize odaklanırsanız aslında o çok istediğiniz çözüme kavuşacaksınız.

“Hafta sonu yiyebilirim. Nasıl olsa hafta içi 5 gün toparlarız”

Çok severiz hafta içi sağlıklı besleneyim hafta sonu ipin ucunu kaçırayım ama olsun daha 5 günüm var demeyi. Sonra bir bakılır bu alışkanlık rutine bağlanır. Hafta sonu her şey bir ödülmüşçesine rahat rahat yenmeye başlanır. Bence bu bir yeme bozukluğu örneğidir. Kendimize hafta içi – hafta sonu kalıplarına sokmak yerine “Ben bunu yersem nasıl dengelemeliyim?” “Akşam şu programım var gün boyu nasıl beslenmeliyim?” gibi sorulara odaklanmalıyız. Çünkü hafta sonu hiç diyet yapmıyormuşçasına abartılı beslenerek aslında hafta içi onun telafisini yapmakla uğraştığınız bir döngüye girmiş oluyorsunuz. Bu da sonuç alamamakla birlikte devam edip motivasyon kaybına neden oluyor.

Sonuç olarak diyet tam olarak şu yukarıda anlatılan süreç gibi görülmemelidir. Diyet sağlıklı beslenmeyi hayatımıza adapte etmek ve yeni alışkanlıklar kazanmak olarak baktığımız uzunca bir süreç olmalıdır. Diyet başarısı demekte sadece 10 kg vermek, ekmeği hayatımızdan çıkarmak gibi durumlarla ölçeklendirilmemelidir. Örneğin hiç su içmeyen bir birey her gün 2,5 litre su içmeyi alışkanlık haline getirmişse bence bu bir başarıdır.