HATIRALALLA TUAK MUZEN; (36)

Yayınlama: 29.02.2024
Düzenleme: 28.02.2024 18:03

HATIRALALLA TUAK MUZEN; (36)

LEYLA SAZ

Leyla Saz, musiki edebiyatımızda daha sok “Leyla Hanım” olarak bilinir. Leyla Hanım, Sultan Abdülmecid döneminde saray doktorluğu görevinde bulunan ve Sultan Abdülmecid’in ölümüyle Girit Valliğine atanan Dr. ismail Hakkı Paşa’nın kızıdır. Leyla Hanım da Grit’te yedi yıl kalır. Sonra  babası İzmir Valiliğine tayin olunca  İzmir’e yerleşir. İzmir’de Vilayet Mektupçusu Sırrı Efendi lle evlenir. Eşi, daha sonca Giritli Sırrı Paşa adını alır. Eşi Sırrı Paşa ile Tuna Vilayetine bağlı Prizren, Ruscuk, Anadolu’da Trabzon ve Kastamonu’yu dolaşır. Leyla Hanım, her gittiği yerden bir şeyler öğrenerek gördüklerini kaleme alır. Çocukken babasının Saray Tıbbiye Nazırlığı döneminde sarayın eğitim ve sanat faaliyetlerinden çok faydalanır. Piyano çalmasını da öğrenen Leyla Hanım eşinin vefatı üzerine istanbul Bastanci da yaşar. Köşk yanar ve şiirleri, notaları ve hatıra olan ne varsa bu yangınla birlikte yok oldu. Damamdının Kızıltoprak’taki evinde yaşar.

Abdülmecit ve beş padişah ve Cumhuriyet dönemini görmüştür. Evi bir sanat evi gibidir. O dönemin edebiyat ve sanat adamları, musikişinasları ile her Perşembe bir evde toplanır, akademik sohbetler yaparlar, sonunda da musiki icra ederler.

Ölümünden birkaç yıl önce Soyadı Kanunu çıkınca “Saz” soyadını alır. Bunun anlamını soranlara,”kendimi bildim bileli onsuz (sazsız) günüm geçmedi” der.

Ölümünden birkaç ay önce felç geçirir. Bundan üç gün önce Kemani İhsan ile Udi Mısırlı İbrahim Efendi, ziyaretine gelirler. İsteği üzerine bir eser çalarlar. Leyla Hanımın gözlerini kapattığını sanan sanatkârlar, dikkatsizlik sonucu bir falso yaparlar. Leyla Ham gözlerini asar ve onları ikaz eder.

6 Aralık 1936 günü vefat eder. Edirnekapı Şehitliğine defnedilir.

Leyla Hanımın asıl hocası Medeni Aziz Efendidir. Özel musiki toplantılarında; Hasim Bey, Rifat Bey, Medeni Aziz Efendi, Santuri İsmet Ağa, Kanuni Ethem Efendi’yi tanır ve musiki alanında faydalanır. Medeni Ariz Efendiyi 1896 yılılında tanır ve ölümüne kadar düzenli bir şekilde Tisk Musikisi dersleri alır. Leyla Hanım hatıralarında, hocaı Medeni Aziz Efendi’den “üstad” diye bahseder. Öte yandan Nikağos ve Astik Ağalardan da faydalanır. Hatta 1899 yılında tanıdığı Astik Ağa, Prens Halim Paşa’nın konağına Leyla Hamımıda götürür her hafta musiki meşki ederler.

Leyla Hanım, Girit’te iken yaşlı bir Rum kadından Fransızca  ve Yunanca öğrenmiştir. Giri Valisi olan babasının maiyet memurlarından Giritli Kutbi Efendi’den şiir ve aruz öğrenir.

Leyla Hanım, Bostancı’daki köşkünün yangınında kül olan şiirleri, notaları ve hatıra defterinden hafızasında kalanları 70 yaşında yeniden kaleme alır. Hatırlayabildiklerini ve dostlanda olanları toplar ve “Solmuş Çiçekler” adını verdiği eserine Sultan Abdülhamid’in bir önsözünü yayınlar.

“Bestelerin sayısı iki yüzü aşkındır, sözlerinin çoğunu kendisi yazar. Diğerlerini de Süleyman Nazif, Recaizade Mahmud Ekrem, Yaşar Sadi, Nabizade Nâzım, Samih Rifat, Arif Hikmet Bey ve Nigâr Hanımın şiirlerinden seçer. Köşkü yandıktan sonra eserlerini yeniden toplayarak “Külliyat-1 Musiki” adı ile bastırır. Hüzzam makamını çok sevdiğini sık sık tekrar eden Leyla Hanım’ın Ağır Aksak usûlünde iki sarkısı çok meşhurdur.

Ey sabâh-ı hünü ânın åfitab-ı enveri.

ikinci eserini biz de huzzam faslının ilk eseri olaak çok icra ettik. Bu eserin şiirini yazma gereği duyduk.

Duymasin kimse yine kalbi olan feryadımı,

Bilmesin, keşfetmesin hål-i dil-i nâ-şadımı

Rahme şâyan bulmasınlar yes-i gam mutadımı

Olmasın tâyip edenler dilber-i bi-dâdımı

Hicaz Curcuna bestesi, hicaz fasıllarının çok beğenilen eseri:

Haberin yok mu senin ey gülizār

Yine pür şevkü emel geldi bahar.

Yine curcuna usulünde, sözleri Ahmed Hikmet’e ait hicaz şarkısı:

Esirinder benim görlum. Hicazkâr (Akask): Nerdesin, nerde acep, gamla bıraktın da beni. Hüzzam (curuna): Harab-ı intizar oldum aman gel. Sultan-ı Yegâh (Ağır Aksak) fasıl eseri: Dilberim terk-i sebata her zaman amadedir. Yine Nihavend fasıllarida icra edilen (Devri Hindi): Nar-ı aşkın sine-i mecuhumu suzan eder.

Hicaz, “Yaslı gittim, şen geldim” marş Leyla Hanıma aittir.     DEVAM EDECEK

Kaynak: Dr. M. Nazmi Özalp: Türk Musikisi Tarihi Cilt 2 – Sayfa: 23-25)

Yılmaz Öztuna: Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi Cilt.2 Sayf: 264-268)