İyi Bir Okur Olmak

Yayınlama: 20.03.2024
Düzenleme: 19.03.2024 12:36

İyi Bir Okur Olmak

Üniversite yıllarıma kadar olan süreçte okuduğum kitapların iki elin parmaklarını geçtiğini söyleyemem. Büyük bir kayıp. Aslında dönemin şartları ele alındığında birçok akranımıza nispetle şanslı sayılırdık. Neden mi? İlimizdeki en büyük kütüphane bizim mahallemizde ve okulumuzun hemen karşısında yer almaktaydı. Kitaplara bu kadar yakın olup esasen fikren uzak kalmak, belki biraz bizim suçumuz olsa da eğitim sisteminin de bu durum için büyük katkısı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Sınav odaklı ders çalışma temposu, sürekli test kitaplarının yüceltildiği bir ortamda kütüphaneleri, ödev yapma ve test çözme merkezi haline getirmekten öteye taşıyamıyordu maalesef. Bir kitap okuyacağımız zaman diliminde yüzlerce soru çözebilirdik. Ve çözdüğümüz bu sorular bu eğitim yarışında bizi diğerlerinden bir adım öteye taşıyabilirdi. Çok okuyan değil çok soru çözenin kazandığı bir sistemdi bu. Okumanın, entelektüel birikimini artırmanın, kendini ifade edebilmenin pek de kıymetli olmadığı dönemlerdi ve senin kıymetin ne kadar çok soru çözdüğünle eş değerdi.

O günden bugüne eğitim sistemimizde bir arpa boyu yol alabildiğimiz konusunda tereddütlerim var elbette. Lâkin bu konudaki bakış açımızı değiştirmenin vakti geldi de geçiyor. Ne zaman kitaba, okumaya, yazmaya değer vereceğiz; ne zaman sorgulamayı, araştırmayı, yanlışın peşine düşmemeyi öğreneceğiz? Yayılan bilgi kirlilikleri ile okuyup araştırmadan nasıl mücadele edebileceğiz? Tüm bu hataları düzeltebilmenin yolu iyi okur olmaktan geçmiyor mu sizce de?

İyi bir okur olabilmek, altı doldurulması gereken bir ifade. Kitaba, bilgiye ulaşmak artık eskisi gibi zor değil. Basılı bir dokümana her an ulaşamayabilirsiniz fakat dijital dokümanlar bu açığı kapatacak ve istediğiniz kaynağa nerede olursanız olun rahatlıkla ulaşabileceksiniz. Bu durumda bize düşen nitelikli kaynaklara öncelik vermek olmalıdır. Klâsik eserler, bilimsel dokümanlar, alanında söz sahibi olan yazarlar gibi bu kıymetli eserleri okuyabilmek iyi bir okur olabilmenin ön şartıdır. Okunması gereken yığınla kitap dururken hepsini boca etmek, vaktinizi gasp edebilecek niteliksiz eserlere zaman ayırmak sizin iyi bir okur olma yolunuzdaki hedefinize sekte vuracak etkenlerin başında gelmektedir. Bu noktada iyi bir eser seçme konusunda seçici davranmalıyız ki okuduğumuz eserden istifade edebileceğimiz etki önemli düzeyde olabilsin.

Hiç unutamam, lisede bir gün edebiyat öğretmenimiz başını önüne eğip kitap okuyan bir arkadaşımızın kitabına şöyle bir göz atmış ve şunu demişti: “Boşuna gözlerini yorma.” Hepimiz şoke olmuştuk. Edebiyat öğretmenimiz kitap okuyan bir öğrencisine boşuna gözünü yorma diyordu, aferin koçum demesi gerekirken. Şimdi hayâl meyâl hatırlıyorum o kitabı, piyasada popüler olan fakat hiçbir derinliği olmayan tekdüze bir kitaptı. Belki pedagojik olarak da uygun değildi. Esasında öğretmenimiz haklıydı. Boşa zaman kaybıydı. Önüne gelen her eseri okumak kitap okumak değildi. Bu hataya düşmememiz gerekir. Peki okuyacağımız kitabı belirlerken ne gibi kriterlere dikkat edeceğiz?

Öncelikle her okur ilgi alanlarına göre eserleri kategorize edebilir. Söz gelimi felsefeye ilgi duyuyorsanız, Antik Yunan eserlerinden başlayıp o filozofları takip eden nice nitelikli düşünürü listeye ekleyebilirsiniz. Okudukça meleke kazanacak ve ufkunuzu açacak yazarlar birbirini zaten çekecektir. Su akacak ve yolunu bulacaktır yeter ki doğru bir başlangıç yapabilesiniz. Çok zor durumda iseniz öğretmenlerinizden ya da sosyal medya mecralarındaki kimi platformlardan okuma portföylerinizi oluşturabilirsiniz. Madem kıymetli bir zamanınızı kitaba ayırarak daha da kıymetlendirme niyetindesiniz o halde boşa harcayacak tek bir kurşununuzun olmaması gerekir. Bu bilinçle hareket edip iyi bir okur olma yolunda hepinize başarılar dilerim.