‘Ağrı Kesicilerle Günü Kurtarmaya Çalışıyorlar’
İYİ Parti Çorum İl Başkanı Erkan Yıldız, yıllardır söz verilmesine rağmen hızlı trenin Çorum’a bir türlü getirilemediğini, halkın oyalandığını ve kandırıldığını belirterek, “Yönetimdeki çarpıklıkların artık kangren olmuş yaraların üstünü örtmek için ağrı kesicilerle milletimizi oyalamaya devam ediyorlar” dedi.
Erkan Yıldız, Ulaştırma ve Altyapı Bakanının, Kırıkkale-Çorum hızlı tren projesi konusunda net bir tarih verememesini ve “devletlerin hayatında ulaştırma projelerinde 5-10 yıllar çok uzun bir süre değil" diye konuşmasını eleştirerek, Kırıkkale-Çorum ve Çorum-Samsun yolu projesinin ne zaman hayata geçirileceğini sordu.
Cumhuriyetin 100. Yılı olan 2023 için Çorum halkına yıllardır söz veren iktidar partisi yöneticilerinin bu sözlerin hiçbirini yerine getiremediğinin altını çizen Yıldız, “2023, 2023 diye diye bu günlere geldiniz. Şimdi de geçmişi unutup 2053 hedefleri altında halkımızı oyalıyorsunuz. Çorumlular artık ağrı kesici değil, kalıcı tedavi istiyor” ifadesini kullandı.
“Çorumluların Yalan Vaatlere, Oyalama Taktiklerine Karnı Tok”Erkan Yıldız, açıklamasında şunları dile getirdi:
“İktidar partisi, her seçim öncesi verdiği vaatleri halen gerçekleştiremediği için günü kurtarmaya yönelik tedbirler üzerinden siyaset yapıyor. Yönetimdeki çarpıklıkların, artık kangren olmuş yaraların üstünü örtmek için ağrı kesicilerle milletimizi oyalamaya devam ediyorlar. Bu ağrı kesiciler kimi zaman maaş zamları, kimi zaman Çorum havaalanı şeklinde oluyor. Şimdi de ‘hızlı tren hattı yenilendi’ diye bol keseden sözlerle, hamasi nutuklarla karşımıza çıkıyorlar. Etkisi 2-3 ay bile sürmüyor. Kimisi Çorum’un ağabeyi, kimisi Çorum’un belediye başkanı oluyor ama icraata gelince hiçbir şey yok.
Eski Devlet Hastanesi ihalesi tiyatroya döndü. Sayın iktidar partisi yöneticileri ve iktidar partisi vekilleri bol keseden atıyor ama icraata gelince tık yok.
Çorum halkının artık yalanlara, oyalama taktiklerine karnı toktur. Ağrı kesicilerle günü kurtarmayı bırakın, kalıcı tedaviler uygulayın.” (Zahide Yasemin Özden)
