Çorum
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,5681 %0.13
45,5089 %0.28
Ara
Kesin Karar Ulusal Anadolu’nun Unutulan Mirası El Örgüsü Yün Çoraplar Yine Hayat Buluyor

Anadolu’nun Unutulan Mirası El Örgüsü Yün Çoraplar Yine Hayat Buluyor


Anadolu’nun Unutulan Mirası El Örgüsü Yün Çoraplar Yeniden Hayat Buluyor

Sivas’ta sağlıklı ve sıcak tutmasıyla bilinen unutulmaya yüz tutmuş yün çoraplar, Olgunlaşma Enstitüsü’nde yeniden hayat buluyor.
Geçmişten günümüze kadar uzanan kültürel miraslarımızdan biri olan el yapımı yün çoraplar, modern çağın hızla değişen alışkanlıklarıyla unutulmaya yüz tuttu. Yün çoraplar özellikle Anadolu’nun birçok bölgesinde sıcak tutmasının yanı sıra üzerindeki motifler ve desenlerle hikâyeler anlatan birer sanat eseriyken, kullanımı fabrikasyon üretim ve sentetik materyallerin yaygınlaşmasıyla azaldı. Geleneksel dokuma ve el sanatı alanında çalışan Olgunlaşma Enstitüsü’ndeki ustalar, bu önemli mirası yeniden canlandırmak için kolları sıvadı. Enstitüdeki dokumacılar, bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla el örmesi yün çorap yapmaya devam ediyor. Dokumacılığı babaannesinden öğrenen ve enstitüde dokumacılık yapan Ayşe Akgül, “Fabrikasyon çoraplarla kıyaslamamız mümkün değil. Bunlar çok daha sağlıklı. Görsel ve sağlamlık olarak da çok iyi. Yün olduğu için terletme de yapmıyor. Sıcak tutar” dedi.

“Yöresel defilelerde kültürümüzü tanıtıyoruz”
Yün çorapları modern tasarımlarla harmanladıklarını söyleyen Akgül, “Dokumacıyım. Halı, kilim ve çorap dokuyorum. 5 şiş çorap örüyorum. 4 şiş dolu, bir şiş boş şekilde yapıyorum. Bir çift çorabı yaklaşık bir haftada dokuyorum. Arkadaşlarımız köylerde alan araştırması yapıyorlar. Ninelerimizin öncelerden dokudukları çorapları ve sandıklarında bulunan parçalardan fotoğrafları çekip getiriyorlar. Biz de burada modern tasarımlarla harmanlayarak dokuma yapıyoruz. Bizim buradaki amacımız unutulmaya yüz tutmuş geleneksel ürünleri yaşatmaya devam etmek. Gelinlerimizin çeyizlerine veya bizim burada ürettiğimiz kıyafetlerimizin altına tamamlayıcı unsur olarak yapıyoruz. Düzenlenen yöresel defilelerde kültürümüzü tanıtıyoruz. Ben çocukken babaannem yapardı. Benim ilgim vardı, babaanneme bakarak öğrendim. Şimdi kendim üretiyorum. Genelde gelin bohçalarına konulur. Bizim de bohçalarımızda vardı” ifadelerine yer verdi.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *