Çorum
Az bulutlu
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,5963 %0.02
46,5068 %0.37
Ara
Kesin Karar Ulusal Babadan Oğula Kalaycılık Mesleği

Babadan Oğula Kalaycılık Mesleği


Babadan Oğula Kalaycılık Mesleği

Gaziantep’te 50 yıllık kalaycı ustası Seyit Ahmet Ayata, bakırcılık mesleğinin gelecek nesillere aktarılması için oğlu Halil İbrahim’e kalaycılığı ve kültürü öğretiyor.
Kalaycılık mesleğine 13 yaşında başlayan Ayata, Gaziantep’in tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda bir dükkanda çalışmaya başladı. Ustasından öğrendiği kalaycılık sanatını geliştiren Ayata, 50 yıldır bakırcılık mesleğini yaşatıyor. Bakır eşyaların kalaylanması, tamiri ve yenilenmesi işlerini yapan Ayata, müşterilerinden gelen siparişleri de yapıyor.
Ayata, oğlu Halil İbrahim’e de küçük yaşta yanına alarak kalaycılık mesleğine başlattı. Oğluna hem mesleği hem de kültürü öğrettiğini belirterek, “Bu meslek çok zor, çok emek istiyor. Ama oğlum bu işi seviyor, ben de ona her şeyi öğretiyorum. İnşallah oğlum da bu mesleği devam ettirir” dedi.

“13 yaşından beri bu işin içindeyim”
Bakır hakkında birçok bilgi veren Ayata, “13 yaşından beri bu işin içindeyim. 50 yıldan beri bu işi yapıyorum. Bakırcılık sağlık açısından çok önemli bir meslektir. Hangi yemeği yaparsan yap çok lezzetli olur. Ama bakırın ince olmaması gerekiyor. Bakır ince olursa bir işe yaramaz. Bakırı kalın olursa kalayda güzel tutar. Daha uzun ömürlü olur. Bakırda pişirilen yemek hem lezzetli olur. Önceden bakır kullanılırdı. O yüzden de hastalılar bu kadar yaygın değildi. Ama şu an hastalıklar çok fazla. Bakırda pişmeyen yemek maalesef ki lezzetli olmaz. Peygamber efendimizde bakırda yemek pişirin demiş. Fakat şimdi yapan yok. Adam yetişmiyor. Benim bakırcı arkadaşlarım vefat etti. Onların yerine geçen hiç kimse olmadı” ifadelerini kullandı.

“Meslek öğrenmek için gelen kimse yok”
Bakırcılık mesleğini gelecek nesillere aktarmak istediğini fakat yetiştirecek eleman bulamadığına söyleyen Ayata, “Oğluma bu işi yapma başka iş yap dedim. Fakat oğlum bu işi yapmak istedi. Onun haricinde meslek öğrenmek için gelen kimse yok. Önceden aileler bize yetiştirmemiz için çırak gönderirdi. Fakat şimdi hiç gelen ve öğrenmek isteyen hiç kimse yok. 18 yaşında çocuğu yanına aldığında iş öğretmek istediğinde veya ondan bir şey istediğimde bana ters davranıyor. Bu sebepten dolayı bu meslek ölüyor” ifadelerine yer verdi.

“Amerika’dan öğrenmek isteyenler var”
Yurt dışından bakırcılık mesleğini öğrenmeye meraklı çok fazla kişinin olduğuna değinen Ayata, “Amerika’dan öğrenmek isteyenler var. Ama Türkiye’den öğrenmek isteyen hiç kimse yok. Hatta Amerika’dan gelip burada ders alıyorlar. Yurt dışından bu mesleğe merak çok fazla oluyor. Bana göre bu mesleğe bu kültüre Türkiye’nin önem vermesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Bu mesleği severek yapıyorum”
Babasının mesleğini gelecek nesillere aktarmak istediğini söyleyen Halil İbrahim Ayata, “8 yaşından beri babamla bu işi yapıyoruz. Bu mesleği severek yapıyorum. Sonu biraz kötüye gidiyor. Elaman sıkıntısı olduğundan dolayı fakat biz yine de devam ettireceğiz. Mesleğin tüm dallarını ele almış durumdayım. Ben mesleğin eğitimini de alıyorum. Hem okuyorum hem de çalışıyorum. Bu yaptığımız işlemeler çalıştığımız ürüne göre süresi değişiyor. Sıralı bir şekilde yapıyoruz. Babamdan sonra bana geliyor. Burada nakış yapıyorum. Daha sonra da boyasını, zımparasını ve kalayını yapıyoruz. Kalaydan çıktıktan sonra son rötuşları yapıp hazır hale getiriyoruz” diye konuştu.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *