Çorum
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,5327 %0.13
45,4815 %0.07
Ara
Kesin Karar Ulusal Cilt Kuruluğu Böbrek Hastalığının Habercisi Olabilir

Cilt Kuruluğu Böbrek Hastalığının Habercisi Olabilir


Cilt Kuruluğu Böbrek Hastalığının Habercisi Olabilir

İnsanlar sağlık konularını takıntı haline getirmediği sürece bazı belirtiler için harekete geçmez. Ciltteki kuruluk ve kaşıntı, sanılanın aksine sadece dış etkenlerden kaynaklı olmayabilir. Böbrek hastalıklarının da bu tür belirtilerle kendini gösterebildiği biliniyor. Kronik böbrek hastalığı, vücutta toksik maddelerin birikmesine yol açarak cildin kurumasına neden olur. Bu kuruluk durumu süreklilikle kendini gösteriyorsa, sadece mevsimsel etkiler veya beslenme eksikliklerine bakmak yeterli olamayabilir.
Türk Böbrek Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Aydın Türkmen, gerek kronik böbrek yetersizliği sürecinde, gerekse son dönem böbrek yetersizliğinde kuruluk ve kaşıntının çok sık gözlenen sorunlardan biri olduğuna ve hastaların yaklaşık üçte birinde gözlendiğine dikkat çekiyor.
Böbrek hastalıklarının sinsi ilerlediğini ve erken dönemde belirti vermediğini vurgulayan Türk Böbrek Vakfı Timur Erk de, "Ciltteki kuruluk basit bir problem gibi görünse de vücudumuz bizi uyarıyor olabilir, bu nedenle sinyalleri iyi okumak gerekir. Erken teşhis, böbrek hastalıklarının ilerlemesini durdurabilir ve genel sağlığınızı koruyabilir. Bu nedenle, yılda bir kere yapılan kan testleri ve doktor kontrolleri böbrek sağlığınızı korumanın en önemli yollarından birdir" dedi.
Böbrek hastalarında kaşıntı nedenleri arasında, kalsiyum ve fosfor metabolizmasında bozulma, paratroid hormonun aşırı yükselmesi, kuru cilt ve terlemede azalma gibi nedenlerin sayılabileceğine dikkat çeken Türkmen, diyabet ve karaciğer hastalıklarının eşlik etmesi durumunda da kaşıntı olabileceğini vurguladı. Türkmen, "Ayrıca diyalize giren hastalara yeterli etkinlikte diyaliz yapılamaması da şiddetli kaşıntıya yol açabilir. Böbrek yetersizliğindeki kaşıntıyı, kuru cilt, ilaçlarla ilişkili kaşıntı, sarılık ve kanser hastalarında görülen kaşıntılardan ayırmak gerekir. Böbrek hastalığına bağlı gelişen kaşıntının tedavisi için vücutta biriken toksik maddelerin düzeyinin düşürülmesi gereklidir. Kan fosfor ve parat hormon düzeyleri normal seviyelere getirilmeye çalışılır. Hasta diyalize giriyorsa diyalizin en etkin şekilde yapılmasına özen gösterilir. Topikal tedaviler, nemlendiriciler ve fototerapi kullanılabilir. İleri evre böbrek hastalığı ile ilişkili kaşıntının en kesin tedavisi ise böbrek nakli yapılmasıdır" dedi.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *