Çorum
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,6632 %-0.03
47,3497 %0.5
Ara
Kesin Karar Ulusal “Diziler ve Sinemalar Merhametsizliği Artırdı”

“Diziler ve Sinemalar Merhametsizliği Artırdı”

“Diziler ve Filmler Merhametsizliği Artırdı”

Merhamet duygusunun azalması konusunda bilgiler veren Psikiyatri Uzmanı Dr. Cengiz Soylu, “Sadece insanlar için değil, dünyadaki tüm varlıklar için olmazsa olmaz merhamet duygusu; başta diziler ve filmlerin etkisi olmak üzere birçok nedenden dolayı yerini merhametsizliğe bıraktı” dedi.
Savaşların, şiddetin ve olumsuzlukların yaşanabildiği dünyada son günlerde merhamet duygusu oldukça önem taşıyor. Uzmanlar, merhametsizliği ‘modern çağın vebası’ olarak nitelendiriyor. VM Medical Park Pendik Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Cengiz Soylu, merhamet duygusunun, insanlar ve diğer tüm canlılar için olmazsa olmaz bir kavram olduğunu dile getirdi.
“Neredeyse dünyanın her yerinde savaşlar ve göçler var”
Son zamanlarda neredeyse dünyanın her yerinde, savaşların, göçlerin, her türden şiddetin ve çok sayıda sosyal sorunun artarak insanların gündemine girdiğini aktaran Uzm. Dr. Soylu, “Oysa modern yaşantılar insanlara zenginliği, refahı ve mutluluğu getirmeyi vadetmişti. Fakat bu hiç böyle olmamış, aksine insanlar daha mutsuz, huzursuz, karamsar ve hatta öfkeli olmuştur. Bu gidişatın en büyük nedenlerinden biri şüphesiz ki insanların, onları insan yapan değerlerinden uzaklaşmasıdır. İnsanların değerlerinden uzak bu hali, hâlihazırda var olan birçok insani değerlerin de yozlaşmasına ve ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Bunlardan birisi de merhamet duygusunun azalması veya ortadan kalkmasıdır” dedi.
“Merhamet, eğitimle geliştirilebilen bir duygudur”
Merhamet duygusunun sadece insanlar için değil, tüm canlı varlıklar ve hatta dünyanın geneli için olmazsa olmaz bir kavram olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Soylu, “Çünkü başta adalet olmak üzere, birçok erdem merhamet kaynaklıdır. Merhamet, sadece bir acıma hissi ve basit bir iyilik yapma isteği olmaktan ziyade, insanları sürekli olarak iyiliğe ve doğruluğa yönelten, onların her alanda olumlu tutum ve davranışlar sergilemesine yol açan pozitif bir duygudur. ‘Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma’ olarak tanımlanan merhamet, insanların yaradılışında var olan, her insan için olmazsa olmaz niteliklerden birisidir. Merhamet duygusu, her insanın yaratılıştan sahip olduğu bir yeti olmakla birlikte, eğitimle de geliştirilebilen bir duygudur. Bu eğitim sürecinde hayatın ilk yılları ve özellikle aile içindeki sevgi dolu ve kucaklayıcı bir iletişim; çocukta sağlıklı ve adaletli bir merhamet duygusunun gelişmesi ve davranışa dönüşmesi adına önemli bir etkiye sahiptir” diye konuştu.
“Sinema ve dizilerin etkisiyle merhametsizlik olağanlaştırılıyor”
Merhametsizliğin, günümüzde tüm dünyada yaygın gözlenen bir psiko-sosyal sorun olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Soylu, şunları söyledi: “Gittikçe mekanikleşen insan ilişkileri; bireyselleşme ve akabinde yalnızlaşma; egoist ve narsist tutum ve davranışlar ne yazık ki merhametsizliğe neden olmaktadır. Yıllardan beri sinema ve dizilerin etkisiyle merhametsizlik olağanlaştırılmaktadır. Günümüzün seküler temelli eğitim sistemleri ise merhameti öğretmemektedir. Kötü tutum ve davranışların toplumda daha hızlı bir şekilde öğrenildiği ve olağanlaştığı bilinen bir gerçektir. Bu yüzden merhametsizliğin de çok hızlı bir şekilde öğrenildiği ve olağanlaştığı açıktır. Üstelik çoğu insan bunu farkında olmadan öğrenmektedir. Bazen de istemediği halde merhametsiz olmaya zorlanmaktadır. Bir kez merhametsizlik deneyimi yaşanınca devamı da gelmektedir.”
“İyileştirici ve olumlu duyguları güçlendirir”
Merhametin hem insanın kendisi, hem toplumun geneli hem de diğer canlılar için var olması gereken bir duygu olduğunu belirten Uzm. Dr. Soylu, “Kişilerin hem kendilerine hem de başka kimselere karşı göstermiş oldukları merhametin, iyileştirici ve olumlu duyguları güçlendirici özelliği yüzyıllardır bilinmektedir. Olumlu duygularla ilgili yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları incelendiğinde; merhamet, şefkat, acıma gibi duygular hissedildiği anda beyinde endorfin, serotonin gibi mutlulukla ilgili maddelerin salgılandığı görülmektedir. Bu duyguların insanlar üzerindeki biyolojik etkilerinin yanı sıra insan ruhu üzerinde de iyileştirici etkiye sahip olduğu ve toplumu ayakta tutan dinamikler arasında yer aldığı bilinmektedir” ifadelerini kullandı.
“Merhameti yeryüzüne yaymak zorundayız”
İnsanlık olarak merhamet duygusunu yaşamaya ve yaşatmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönem içerisinde bulunduğumuzu vurgulayan Uzm. Dr. Soylu, “Merhameti öğrenmek, geliştirmek ve tüm topluma, hatta yeryüzüne yaymak zorundayız. Merhamet bittiğinde ne hayvan ne insan, ne doğa hiçbir şey kalmayacaktır elimizde çünkü” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.



KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *