Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,4877 %0.32
45,4566 %-0.27
Ara
Kesin Karar Ulusal "Dünyada 39 Milyon Kişi HIV ile Yaşıyor"

"Dünyada 39 Milyon Kişi HIV ile Yaşıyor"

"Dünyada 39 Milyon Kişi HIV ile Yaşıyor"

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gülden Eser Karlıdağ, "Ülkemizin bulunduğu Kuzey Avrupa ve Orta Asya dünyada HIV’in hızlı yayılan ve artışın olduğu yerlerdir. Bizim ülkemiz de artışın çok olduğu bölgelerden birisidir" dedi.
Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesinde Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gülden Eser Karlıdağ, HIV hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. HIV’in bulaşıcı bir hastalık olduğu için bulaşıcılığının önlenebileceğini aktaran Doç. Dr. Karlıdağ, "Hastalık gelişmeden ortadan kaldırılabilir. HIV hastalığının belirtileri, hastalığın başında grip benzeri, baş ağrısı ve ateş gibi semptomlar olabilir. Ya da lenf düğümlerinde şişlikler de olabilir. Bu kişinin bağışıklık durumuna göre de değişiklik gösterebilir. Her hastada aynı şekilde bulgu vermeyebilir. Tanı ve tedavi alınmadıysa arkasından çok uzun yıllar süren bir sessiz duruma girer. Bu sessiz dönemden sonra hastanın AIDS hastalığı dediğimiz diğer fırsatçı enfeksiyonlar ve bazen de kanserlerle başvurduğu dönemdir. HIV tanı alınıp tedavi edilirse bu son dönem hastalığı gelişmez. Özellikle sessiz dönem bizim için çok tehlikeli olan ve bulaştırabilen bir hal alır. Hasta kendinden şüphelenmediği için korunma yöntemi kullanmayabilir ve bulaştırabilir. Bu sürede bizim için çok önemli. En önemli şey, şüpheli durumu olan bireylerin bizlere başvurarak test yaptırmasıdır. Çünkü test yaptırıp tanı aldıktan itibaren öncelikle kendilerini hastalıkla ilgili ileriki süreçler gelişmeden tedavi etmiş olacağız hem de bulaşmayı engellemiş olacağız. HIV’de virüsü belirleyemezseniz, kanda ölçülmeyecek düzeye getirdiyseniz bulaştırılmaz, onun için bu süreç çok önemli. Ülkemizin bulunduğu Kuzey Avrupa ve Orta Asya dünyada en hızlı yayılan ve artışın olduğu yerlerdir. Bizim ülkemiz de artışın çok olduğu bölgelerden birisidir. HIV bilindiği gibi sadece cinsel temasla bulaşan, sadece belli cinsel tercihe mensup kişilerin hastalığı değil. Hetoroseksüel temasla, kan temasıyla ve anneden bebeğe de geçebilir. Sağlık çalışanlarına da iş ile alakalı olarak da bulaşabilir. Onun için her grubun hastalığını bir gruba mal etmememiz gerekiyor. HIV hastalığının artışı da hem ilimizde hem de ülkemizde son dönemlerde maalesef oldukça fazla" diye konuştu.

2023’te 1,3 milyon yeni vaka tespit edilmiş
HIV hastalığının artık tedavi edildiğinin de altını çizen Karlıdağ, "Hastalığı artık tedavi edilen kronik bir hastalık gibi düşünelim. Virüsü tamamen ortadan kaldıramasak da virüsün yaptığı hasarları engelleyebiliyoruz ve virüsü vücutta ölçülemez düzeylere indiriyoruz. Dolayısıyla kronik bir hastalık gibi tedavisi şu anda var. Ama tamamen eradikasyon kür dediğimiz durum henüz yok. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan 2023 raporlarında 39 milyonun HIV ile yaşadığını belirtmişti. 2023 yılında 1,3 milyon yeni vaka tespit edilmiş. Maalesef yine 2023 yılında 630 bin kişi HIV ve HIV ile ilgili hastalıklardan hayatını kaybetmiş. 2030 yılında Dünya Sağlık Örgütü artık yeni vaka çıkmasını engellemek istiyor. Eğer ki biz mevcut hastaları tedavi edebilsek vücuttaki virüs yüklerini belirlenemez düzeye indirebilirsek bunlar bulaştıramayacaklar. Yeni vaka çıkmasını da engelleyeceğiz, mevcut hastaları da tedavi altına alacağız. Yani en önemli şey, önce hastaların tanısını koyup tedavi altına alabilmektir. Hastaların vücutlarındaki virüs yükünü negatife çevirerek bulaşmayı engellemektir. Dünya Sağlık Örgütünün 2030 yılındaki hedefi budur" şeklinde konuştu.






KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *