“Proje okullarında Bakanlık tarafından yürütülen ve eğitim kurumunda olmaması gereken kritersiz, keyfi atama süreciyle hukuk önünde mücadelemiz sürecek” diyen Nihat Örs, iyinin, doğrunun, adaletin yanında yer almaya devam edeceğini vurguladı.
Örs, “Bu ortamı hazırlayan eğitim kurumuna iltiması sokan her kademedeki yetkili kişiler de eserleriyle övünsünler. Onlar için bir anlamı var mı bilmem ama tarih onları hayırla anmayacak” ifadesini kullandı.
Görev yaptığı kurumdan ayrılırken sosyal medya hesabından bir veda mesajı yayınlayan Nihat Örs, şöyle dedi:
Çalışmaktan büyük keyif aldığım Atatürk Anadolu Lisesi'nden ayrıldım ve Şehit Fatih Tekin Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi'nde göreve başladım.
Proje okullarında Bakanlık tarafından yürütülen ve eğitim kurumunda olmaması gereken kritersiz, keyfi atama süreciyle hukuk önünde mücadelemiz sürecek.
Derste adaletli olmaktan, haktan, doğrunun peşinden gitmenin erdeminden bahsederken eğitim kurumunda böyle adil olmayan bir durumun yaşanmasına itiraz etmek öğretmenliğin ruhundadır.
Biz iyiyi, doğruyu, adil olmayı, hakka hukuka sahip çıkmayı, emeğe değer vermeyi yaşatmazsak yeni nesilden onu beklemek anlamsızlaşır.
Bu ortamı hazırlayan eğitim kurumuna iltiması sokan her kademedeki yetkili kişiler de eserleriyle övünsünler.
Onlar için bir anlamı var mı bilmem ama tarih onları hayırla anmayacak.
Atatürk Anadolu Lisesi'nde görev yaptığım sürece tanıdığım, kıymet verdiğim bir çok dost edindim. Zor zamanda omuz omuza olduk, iyi günde beraber sevindik, hatıra biriktirdik. Benden yana hakkım helaldir, dostluğumuz bakidir. Sayısız öğrencimi hayatın inişli çıkışlı yolunda ayakları üzerinde durabilmeleri, geleceklerini inşa etmeleri için elimden geldiği, aklım kestiği kadar desteklemeye çalıştım. Nefes aldığım sürece her zaman ve her yerde böyle devam edecek.
Onların da yolu ve bahtı açık olsun.
Atatürk Anadolu Lisesi'nde çalışma bahtiyarlığı meslek hayatımda en güzel yerini her zaman koruyacak. Kişiler değişir ama kurumlar kültürleriyle yaşarlar. Önemli olan kubbede bir hoş seda bırakabilmek.”
