Çorum
Parçalı az bulutlu
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,7015 %0.02
47,2204 %1.43
Ara
Kesin Karar Ulusal Enkazdan Kurtarılarak Hayata Tutunan Bayan, Evlatlarıyla Birlikte Hayalini Gerçekleştirdi

Enkazdan Kurtarılarak Hayata Tutunan Bayan, Evlatlarıyla Birlikte Hayalini Gerçekleştirdi


Enkazdan Kurtarılarak Hayata Tutunan Kadın, Evlatlarıyla Birlikte Hayalini Gerçekleştirdi

Hatay’da asrın felaketinde enkazdan 20’nci saatte kurtarılan ve babasını depremde kaybeden Sevcan Calp, hayat mücadelesini kazandıktan 7 ay sonra evlatlarıyla hayalini gerçekleştirdi ve kendi iş yerini açarak ekmek parasını kazanmaya başladı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkımın yaşandığı kentlerden Hatay’da yaklaşık 25 bine yakın insan vefat etmiş ve binlerce yapı yerle bir olmuştu. İskenderun ilçesi Kurtuluş Mahallesi’nde depreme yakalanan Calp ailesi de enkazdan 20 saat sonra kurtarıldı. Depremin yaralarını sarmak ve asrın felaketinin izlerini silmek isteyen ailede 2 evlat anneleriyle birlikte annelerinin hayalini gerçekleştirdiler. Yıllarca iş yeri açma hayaliyle yaşayan Sevcan Calp, deprem sonrası çamaşır satan iş yeri açarak ekmek parasının peşine düştü. Asrın felaketinin izlerini geride bırakan Calp, emek vererek aile ekonomisine katkı sağlıyor.

“20 saat sonra enkazdan çıkarıldım ve bir süre sonra memleketime geldim, konteynerdeyiz hayata tutunmaya çalışıyoruz”
Depremin ikinci yılı yaklaşırken çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini ve evlatlarıyla birlikte ekmek parası için mücadele ettiklerini belirten Sevcan Calp, “Depreme uykumuzda yakalandık. Ben, 4 çocuğum ve babam koridora kaçtık ve bina yıkıldı. 20 saat sonra enkazdan çıkarıldım ve bir süre sonra memleketime geldim, konteynerdeyiz hayata tutunmaya çalışıyoruz. Depremde yaşadığımız o anı bir daha yaşamak istemiyorum. İki oğlumun belden aşağı ayakları sakat derken bedenleri yerinde çok şükür ama ayakları aksak kaldı. Ben babamı kaybettim yanımdaydı. Anne başın dönmüyor, bina dönüyor dedi ve gözümüzü enkaz altında açtık. Benim hayalimdi, zaten gençliğimden beri oğluma teklif ettim ve olur anne dedi. Rızkımızın peşine düştük. Depremden sonra her şeyimizi kaybettik, bir iğnemizi bile alamadık rızkımızı artık burada arayacağız. Konteynerde 4 çocuğum, eşim ve ben 6 kişi kalıyoruz. Depremin ikinci yıl dönümü yaklaştığı zaman insan o anı yaşadığı için diyorum ya duygular yani ifade edemiyorsun yani yaklaşmasına gerek yok zaten her zaman yaşıyorsun. Depremi yaşadıktan sonra bayağı bir sıkıntılardan sonra hayatta tutunmaya devam ettik ki hayatta kalmak zorundayız hem ekonomiye hem de kendimize katkı sağlıyoruz” dedi.

“Deprem sonrası kadın iç giyim üzerine açtığımız mağazada hem ayakta durmaya çalışıyoruz hem de ülkemizin ekonomisine destek olmaya çalışıyoruz”
Enkazdan 20 saat sonra çıkan ve 72 ameliyat geçiren 23 yaşındaki Doğuş Samet Calp ise, “6 Şubat depreminde enkaz altında kaldık 7 aylık bir hastane sürecimiz oldu tedavimizi olduk. 20 saat sürdü kurtarılmamız AFAD tarafından kurtarıldık. 72 tane ameliyat geçirdim ayağımdan dolayı kalıcı hasarlı olduğu için herhangi bir işte çalışamıyorum ailemle birlikte almış olduğumuz karardan ötürü fiziken herhangi bir yerde çalışmama müsaade edilmediği için birlikte bir iş yeri açtık. Deprem sonrası kadın iç giyim üzerine açtığımız mağazada hem ayakta durmaya çalışıyoruz hem de ülkemizin ekonomisine destek olmaya çalışıyoruz. Kendimizi toparlama gayreti içerisindeyiz” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *