Sosyal güvence sisteminin temel taşı olan SGK, vatandaşların haklarını koruma misyonu çerçevesinde önemli bir bilgilendirme yaptı. Kurum, birçok sosyal güvenlik ödemesi için belirlenmiş olan 5 yıllık zaman aşımı süresinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Hakkın doğduğu andan itibaren işleyen bu süre, başvuru yapılmadığı takdirde ciddi hak kayıplarına yol açabiliyor.

SSK, Bağ-Kur veya Emekli Sandığı fark etmeksizin tüm sigortalıları ve hak sahiplerini kapsayan bu kural, özellikle bilgi eksikliği durumunda büyük riskler taşıyor. SGK'nın bu uyarısı, olası mağduriyetlerin önüne geçmek ve vatandaşları hakları konusunda daha dikkatli olmaya teşvik etmek amacını taşıyor.

5 Yıl Detayı: Hangi Haklar Zaman Aşımına Uğrayabilir?
SGK mevzuatına göre, birçok sosyal güvenlik hakkı için 5 yıllık bir zaman aşımı süresi belirlenmiştir. Bu süre, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren başlar ve bu süre içinde talep edilmeyen haklar için geriye dönük ödeme imkanı büyük ölçüde kısıtlanır. Zaman aşımı riski altında olan başlıca haklar şunlardır: İş kazası veya meslek hastalığına bağlı sürekli iş göremezlik gelirleri, sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan dul ve yetim aylıkları (ölüm aylığı), memurlar için vazife malullüğü aylığı.

Ayrıca, sigortalının vefatı durumunda ödenen cenaze yardımı, evlenen yetim kız çocuklarına bir defaya mahsus ödenen evlenme ödeneği (24 maaş tutarındaki çeyiz parası) ve raporlu olunan süreler için ödenen geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası) de 5 yıl içinde talep edilmelidir. Maluliyet aylığına hak kazananların da başvurularını bu süre içinde yapmaları gerekmektedir. Süre aşılırsa, sadece son 5 yıllık kısım ödenebilir.

Emekli Maaşlarında Süreç Nasıl İşliyor?
Emekli maaşları, zaman aşımı konusunda diğer SGK ödemelerinden farklı bir mekanizmaya tabidir. Burada kritik ayrım, emeklilik tarihinin 2008 öncesi mi yoksa sonrası mı olduğudur. 2008 yılından önce emekli olmuş kişiler için, 5 yıl boyunca alınmayan maaşlarda zaman aşımı uygulanır ve sadece son 5 yıllık birikim ödenebilir. Ancak, 2008 yılı ve sonrasında emekli olanlar için maaşın zaman aşımı nedeniyle tamamen kaybedilmesi söz konusu değildir. Bunun yerine, eğer maaş aralıksız 12 ay boyunca bankadan çekilmezse, SGK ödemeyi otomatik olarak durdurur.

Bu durum, SGK'nın emeklinin hayatta olup olmadığını ve aylık alma koşullarının devam edip etmediğini araştırmasına yol açar. Emekli, durumunu açıklığa kavuşturup tekrar başvurduğunda maaşı yeniden bağlanır. Fakat önemli bir detay şudur: Maaşın durdurulduğu süreye ait ödemeler geriye dönük olarak yapılmaz. Bu nedenle, emeklilerin maaşlarını düzenli takip etmeleri önemlidir.
Vefat Durumunda Mirasçılar İçin Alarm: 2 Yıl Sınırı
Sigortalı bir kişinin vefatı, geride kalan hak sahipleri için özel ve daha kısa bir zaman aşımı süresini beraberinde getirir. SGK'nın düzenlemelerine göre, vefat eden sigortalının sağlığında hak ettiği ancak tahsil edemediği aylık, gelir veya diğer ödemeler (örneğin birikmiş maaşları) varsa, mirasçıların bu alacakları talep etmek için vefat tarihinden itibaren sadece 2 yıl süresi vardır. Bu iki yıllık kritik süre aşıldığında, mirasçıların bu alacaklar üzerindeki hakkı tamamen ortadan kalkar ve ilgili tutarlar SGK kayıtlarından silinir. Cenaze ödeneği gibi bazı haklar genel 5 yıllık süreye tabi olsa da, özellikle birikmiş alacaklar için geçerli olan bu 2 yıllık süreye mirasçıların çok dikkat etmesi gerekmektedir. Bu kısa süre, mirasçılık işlemlerinin yoğunluğu ve duygusal süreçler nedeniyle kolaylıkla gözden kaçabilir.

Kimler Zaman Aşımından Muaf Tutulabilir?
Genel kural olarak 5 yıllık zaman aşımı süresi katı bir şekilde uygulansa da, SGK mevzuatı bazı istisnai durumları göz önünde bulundurmaktadır. Hak sahibinin, hak doğuran olaydan sonraki 5 yıl içinde başvuru yapmasını engelleyen geçerli ve belgelenebilir bir mazereti varsa, zaman aşımı süresi işlemeyebilir. Bu mazeretler genellikle ağır hastalık, kişinin ayırt etme gücünü etkileyen akıl sağlığı sorunları veya mahkeme kararıyla kısıtlılık (vesayet) gibi durumlardır. Bu tür durumların varlığı, resmi sağlık kurulu raporları veya mahkeme kararları gibi belgelerle SGK'ya kanıtlanmalıdır. Ancak bu şekilde, 5 yıllık süreye takılmadan geç de olsa başvuru yapmak ve hakkı talep etmek mümkün olabilir. Belgelenemeyen durumlar için istisna uygulanmaz ve genel zaman aşımı kuralları geçerli olur. Bu nedenle, hak sahiplerinin durumlarını doğru bir şekilde değerlendirmesi ve gerekirse belgeleriyle birlikte SGK'ya başvurması hayati önem taşır.