Üstün, Çorum'un Osmancık ilçesinde partisinin ilçe teşkilatı binasının açılışını gerçekleştirdi.
Açılışın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Üstün, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasıyla ilgili olarak, "Kırk yıldan fazla süredir memleketimizin hem insan kaynağını, hem maddi kaynağını, hem huzurunu tüketen bir sorunun inşallah söylendiği gibi bitme aşamasına gelmiş olmasından tabii ki bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak memnuniyet duyuyoruz. İnşallah söylendiği gibi bitiyordur. Bu konuda Gelecek Partisi olarak bizim baştan beri temkinli bir desteğimiz var. Bu iş bitsin ama bazı dikkat edilmesi gereken hususlar da olduğunu hep ifade ettik." diye konuştu.
Üstün, gelinen süreçte, silahların teslim edildiği yerden bir daha çıkmamak üzere birtakım prosedürlere tabi tutulması gerektiğini aktararak, "Silahlar gerçekten bırakılmalı ve bu bir komisyon eşliğinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinden subayların da gözlemci olduğu bir heyet eşliğinde, bu silahlar Irak'ta bırakılacaksa Irak'ta teslim edilmesi gerekir. Ve bir daha da kullanılamayacak bir şekilde bu silahların imha edilmesi lazım. Bunun dışında alınması gereken bazı tedbirleri de zaten sık sık dile getiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Terörün bitmesi için canlarını feda eden, şehitlerin aileleri ve gazileri incitecek en ufak bir olumsuzluğa mahal verilmemesi gerektiğini de dile getiren Üstün, şöyle devam etti:
"Bugün Osmancık'a geldikten sonra bir milli eğitim şehidimiz olan Aybüke kızımızın mezarının başına gittik, dua ettik ve oradan bir mesaj vermek istedik. Evet, terör bitsin ama şehitlerimizi rencide edecek... Onların canlarıyla, kanlarıyla savunduğu ülkemizin burada bir barış görüyorsa onların sayesinde geldiğini ifade etmek adına burada duruşumuzu gösterdik ve çağrımız da bu hassasiyetin sonuna kadar gözetilmesi olmalıdır. Tabii ki barış gelecekse biz buna 'Gelmesin' diyemeyiz, bunu destekliyoruz. Çünkü ülkemiz bundan çok çekti, çok istismar edildi. Daha bundan iki yıl önce altılı masanın yedinci ayağını arayanlar bunu istismar etmişlerdir. Ama şu anda biz bu istismarları da dışarıda bırakarak ve bir daha ithamları, bu iftiraları da bir kenara koyarak 'Yeter ki barış olsun' diyoruz. Bu sürece gösterdiğimiz hassasiyetler dikkate alınarak destek verdiğimizi ifade ediyoruz."
Üstün, Lozan Antlaşması tartışmalarıyla ilgili olarak da "Bu konuda özgüvenli olmamız lazım. Lozan'ı kimse delemez. Biz her deli saçmasına kulak kabartırsak, büyük devlet oluşumuzu göz ardı ederiz. Biz büyük bir devletiz. Lozan bu ülkenin tapusu mudur? Tapusudur. Teröristler silahını bırakırken, kendi tabanına mesaj vermek adına yapmış oldukları bazı saçmalıkları belki de görmezden geleceğiz, olgun karşılayacağız. Çünkü Lozan dediğin zaten devletlerin bir araya gelerek imzaladığı bir şey. Bir teröristin ağzından çıkacak bir lafla egale edilecek bir konu değil, ortadan kalkacak bir konu değil."
