Çorum
Kapalı
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3247 %0,24
48,8293 %0,45
Ara

Oyun Sahnesi

YAYINLAMA:
Oyun Sahnesi Geçmişin büyük bilginlerinden biri, yorgun bitkin bir halde uzun bir yolculuktan dönmüş. Yolculuğu sırasında epey de kirlenmiş. Yurduna, evine döner dönmez ilk işi, kendisine oldukça rahatsızlık vermiş olan kir ve terden kurtulmak için hamama gitmek olmuş. Hamamda kendisini yıkayan tellak, bilgenin halini yadırgamış. Yıkanma kesesine dolan avuç avuç kirleri suya tutacağına "Ne kadar kirlisin" der gibi bilgin zatın önüne yığıyormuş. Keseleme işi devam ederken ise tellak, keselediği şahsın ilim sahibi biri olduğunu öğrenince hemen merak ettiği sorulardan sormaya başlamış; "Efendim madem siz derin bir bilginsiniz, mertlik nedir, bana açık seçik anlatır mısınız?" demiş. Yıkanmakta olan Bilge, tellağa bir incelik dersi vermenin fırsatını yakalamış. Şöyle cevap vermiş; "Mertlik, kimsenin ayıp ve kusurlarını yüzüne vurmamak, kirlerini kendisine göstermemektir" demiş. Zihnin başkalarının kusurlarını görmede ki kabiliyeti muhtemelen, beşeriyetin emrinde çalışmasından geliyor. Kendi dışımızda bulduğumuz kusurlar bizi aklıyor ve sanki kusur bulduğumuz kişiden üstün olduğumuz yanılgısıyla bizi kısa süreliğine iyi hissettiriyor. Uzun vadede ise zararlı çıkıyoruz. Çünkü gerçek mesajından uzaklaşıyoruz dikkatimizi çeken kusurun. Ve huzurluk başlıyor içimizde. Bir uyarı niteliğinde sanki. Senin karşına çıkardığım bu yanlış hareket hal veya durumun sana vermek istediği mesajdan uzaklaştın, dercesine. Fakat huzursuzluğun sorgusunu da zihne bırakırsak, o gene suçu kaynağında aramıyor. Yeniden dışarıya yönlendiriyoruz dikkatimizi. Bu durum içinde başlıyor gene bıdı bıdıya. Şunun yüzünden böyle oldu, şu şöyle olmasaydı bu böyle olmasaydı. Veya şu ne çirkin, bu ne kötü başlıyor beğenmemezlikleri… Bu yüzden huzursuzum bu yüzden mutsuzum. Oysa, kusur arıyorsan tüm aynalar senin demiş, Mevlana Celaleddin Rumi. Bir kusur gördüğünde ben öyle değilim ki, o öyle biri mi diyorsun. Ya da ben yapmadım ki benim suçum mu? Senin suçun; kendin dışında biriyle meşgul olmak. Senin suçun; iyisiyle kötüsüyle, dışarıyla çok fazla ilgilenmek. Senin suçun; kendi halin kendi hareketlerin dışında gözlem yapmak. Senin suçun; yapılan yanlışların senin için bir tiyatro bir gösterisi, senin anlayışını idrakini yükseltecek bir oyun sahnesi olduğunu unutmak. Oyuncuların kostümleri ve kim olduklarıyla ilgilenerek oyunu kaçırmak. Gözlerini dışarıya değil, kaynağa çevir. Yaşadıklarına değil, nedenine odaklan. Bak nereye çağıyor seni Mevlana. “Doğru ile yanlışın ötesinde bir yer var. Sizinle orada buluşalım” diyor. Hayatının bir oyun sahnesi olduğunu farkettiğinde, oyuncuların, kimliklerinin, kostümlerinin, ne kadar yerinde ve uygun olduğunu göreceksin. Seni en çok zorlayanın, en beğenmediğinin, en sevmediğin karakterin varlığına bile şükredeceksin. İşte o zaman,  iyi rolü de güzel rolü de, kariyer sahibi dilencisi, zalimi merhametlisi, yardımseveri sömürgecisi, edepsizi terbiliyelisi, iyi veya kötü, güzel veya çirkin rolleri üstlenenlerin sadece birer oyuncu olduğunu farkedeceksin. İşte burda doğru veya yanlış diye düşündüğün her şey kaybolacak. Tüm evrenin nasılda kusursuz ve her şeyin nasıl bir mükemmellik içinde var olduğunu şaşkınlıkla izleyeceksin. Herkes kusursuz, herkes güzel herkes iyi gözükecek gözüne. Göreviymiş kötülük, maskesiymiş çirkinliği, ben örteyim diye dökülmüş meğer kirleri diyeceksin. Sana mertliği öğretmiş o kirlere teşekkür edeceksin. Sen hakikati anla, sadece kim olduğunu bul diye var olduklarını artık biliyorsun. İşte burası doğru ve yanlışın olmadığı yer. Kapat gözlerini görüntülere, içine doğru bir adım at. Burası doğru ve yanlışın olmadığı yer. Hakikatine hoş geldin.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *