Çorum
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3456 %0,36
48,9036 %0,57
Ara

SEYİR

YAYINLAMA:
SEYİR Adamın biri, bisikletle Türkiye’den İran’a geçiyormuş. Bisikletin  selesinde kocaman bir torba… Gümrük görevlisi şüphelenmiş haliyle. “Aç torbayı” demiş. Adam açmış, kum çıkmış. İki gün sonra, aynı adam ıslık çala çala gelmiş sınır kapısına. Çıkış yapacak, selesinde gene torba… “Aç” demişler. Açmış, gene kum. İki gün sonra, aynı adam pedal çevire çevire gelmiş sınır kapısına, selede gene torba… Bu sefer, polis çağırmışlar, narkotikçi gözüyle incelemişler, nafile, bildiğin kum. Delirecekler… Bir, üç, beş, hep aynı manzara. Adam geliyor geze geze, termal kamerayla bakıyorlar, tahlil yapıyorlar, köpeklere koklatıyorlar, hikâye… Hep kum çıkıyor. Aradan yıllar geçiyor. Gümrük görevlisi çarşıda rastlıyor o adama. “İçim içimi yiyor” diyor. “Bu saatten sonra bir şey yapamam sana, Allah aşkına söyle, ne kaçırıyordun İran’a?” Adam cevap veriyor; “Bisiklet!” Odaklandığımız şeyleri ara ara değiştirmeliyiz sanırım. Geniş tutmalıyız, yaşama baktığımız çerçevemizi! Mecburen odaklanarak yaşıyoruz evet bazı şeylere. İşe, aileye, arkadaşlara, günlük rutinlerimize hatta… Fakat ara sıra uzaklaşıp, uzaktan izlemeliyiz kendi hayatımızı. Başka biriymiş gibi, uzaktan daha geniş gören bir gözle görmeliyiz her şeyi. Olgunlaşma Enstitüsünde, moda tasarım okurken, drapaj adında bir dersimiz vardı. Drapaj kıyafet dikmede kullanılan bir tekniktir. Kumaşı bir manken üzerine yerleştirirsiniz ve orada şekillendirirsiniz. İşte bu derslerden birinde, mankenimin üst kısmına yapmak istediğim modelin resmini iğneledim. Kumaşı, kestim katladım şekillendirdim. Modeli bitirdim. Fakat hocam geldi olmamış, dedi. Yeniden yap!Anlayamadım ama söktüm mankenden yaptığım modeli. Yeniden kumaşı sardım menkene şekillendirdim, kestim, iğneledim. Hocam gene geldi. Bir resme baktı, bir benim çıkardığım modele olmamış, dedi. O an kusuru kendimde değil de, yaptığım işi onaylamadığı için onda bulduğumu farketmiş olacak ki, beni elleriyle omuzlarımdan tutup mankenimden oldukça uzak bir mesafeye doğru çekti. “Şimdi bak” dedi. Ve ben uzaktan, modelin resmini ve altında duran benim çıkarmış olduğum işi görünce ne birbirleriyle ne kadar alakasız olduklarını anladım. Dibindeyken görmediğim tüm ayrıntıları uzaklaşınca gördüm. Yanlış olan yeri neresi, doğru olan yeri neresi gördüm. Düzeltmem gereken yeri tespit ettim. Gerçek görüntüsü uzaklaşınca belirdi. Güldüm sonra hocama biraz mahçup… Böyle olunca, iş yaparken ara sıra geriye çekil yaptığın işe uzaktan bak, dedi. Ben şuan drapaj yapabilir miyim bilmiyorum. Elime kumaş alsam bir mankenin karşısına geçsem, öğrendiklerimden neyi hatırlarım bilmiyorum. Ama bunu hiç unutmuyorum. O gün bana öyle bir ders verdi ki, öyle önemli bir şey öğretti ki. Uzaktan bakmayı… Gerçeği nasıl görebileceğimi! Hem bir iş yaparken hem de yaşarken olayların içindeyken. Sakince geriye çekil ve izle. Her şeye uyarla bunu, her şeye! Fırsat bulduğun her an geriye çek kendini dünyadan, izle… Seyir, anahtardır. Özellikle işin içinden çıkamadığın bir şeyler varsa kullan bunu. Sıyrıl kimliğinden, uzaklaş durumdan, olaydan, işten her neyse işte. Seyret bakalım neler göreceksin. Seyir için yaratılan aleme de bak. Kimliksiz bak, bakalım farklı bir şey görecek misin?
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *