Çorum
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,4261 %0.08
45,7325 %0.22
Ara

Ülkemizde ve Avrupa’da Kentsel Dönüşüm 2

YAYINLAMA:

Fiziksel bozulma ile toplumsal bozulma arasında doğrudan bağlantı bulunduğunun savunulduğu 1960’lar ve 1970’lerin başlarında kentsel iyileştirme (urban improvement) ve kentsel yenileme (urban renewal) projelerine öncelik verilerek, toplumsal sorunlara duyarlı alan-odaklı kentsel iyileştirme ve yenileme projeleri geliştirilmiştir (Couch ve Fraser, 2003).1970’lerin sonlarına doğru yapısal ve ekonomik nedenlere bağlı olarak açıklanmaya başlanmıştır (Balchin ve Hull, 1987). Bu dönem aynı zamanda desantralizasyon politikalarının ağırlık kazandığı, Teacherizmin etkisi ile özelleştirme hareketinin kentsel dönüşüm alanına da el attığı yıllar olarak öne çıkmaktadır. 1980’ler, kentsel dönüşüm konusunda ‘Kentsel yeniden yapılandırma’ (urban redevelopment) politikası; kentlerde boşaltılmış, atıl ve çöküntü haline gelmiş alanlarda, ekonomik canlanmayı sağlama amaçlı 1980’lerdeki projelerinin en önemli özelliğidir. Bu projeler, kamu yararından çok yatırımcısının karını ön plana çıkaran, çöküntü alanlarda yepyeni imajlar geliştirerek, bu alanlara ve kente, potansiyel ulusal ve uluslararası yatırımcı, müşteri ve turist çekmek olmuştu.
1990’lardan başlayarak günümüze gelindiğinde en yaygın müdahale biçimi, ‘kentsel yenileşme’ (urban renewal) ya da ‘kentsel canlandırma’ dır. (urban regeneration)
Bu dönemin dönüşüm çalışmaları çok aktörlü ve çok sektörlü sorunsallar çerçevesinde ele alınmaktadır. Bir başka ifadeyle kentsel dönüşüm temel kentsel stratejiler ışığında yerel yönetimlerin başat aktör oluğu, kamu ve özel sektörün yanı sıra gönüllü kuruluşların ve toplumun değişik kesimlerinin kentsel dönüşüm süreçlerine katılımlarının sağlanmasına yönelik yeni yasal düzenlemeler ile kentsel dönüşüm programları sadece yapım değil yeni bir yönetim anlayışının da oluşturulmasıyla sonuçlanmıştır.
Avrupa’da 1990’lar aynı zamanda ‘kentsel koruma’ (urban conservation) da tarihi merkezlerin canlandırılması amaçlı bir ölçeği dışında bütünsel alanlarda küçük ve orta büyüklükteki tarihi kentsel bölgelerin korunması amacıyla gerçekleştirilmeye başlanmıştır.
Konuya ülkemiz uygulamaları açısından bakılacak olursa, kentsel dönüşüm kavramı ülkemize 1999 depremi sonrası girmiş olmakla birlikte, 1954 sonrası kırsal alandan büyük kentlere doğru artan göç nedeniyle oluşan gecekondu alanlarının ıslahı, barınma sorunun çözümü amacıyla oluşturan 1966 yılında kabul edilen 775 sayılı Gecekondu Kanunu özünde sadece mekânsal değil, bir toplumsal bir soruna dönüşen göç sorunu karşısında geliştirilen kentsel dönüşüm çabası olarak değerlendirilmedir.
1- Akkar, Z. Müge, (2006) Kentsel dönüşüm üzerine Batı’daki kavramlar, tanımlar, süreçler ve Türkiye; Planlama Dergisi, TMMOB SPO Yayını, s.31-34
2- Couch ve Fraser, Couch, C. ve C. Fraser (2003) Introduction: the European context and theoretical framework. Chris Couch, Charles Fraser ve Susan Percy (der.) Urban Regeneration in Europe. Oxford, Malden, Iowa, Victoria, Berlin: Blackwell.1-17 (Aktaran Z. Müge Akkar,2006)
3- Balchin, P.N. ve G.H. Bull,(1987) Regional and Urban Economics. London: Harper and Row, (Aktaran Z. Müge Akkar,2006)

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *