Çorum
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3046 %0,23
48,9129 %0,43
Ara

ZULÜM                                                                                  

YAYINLAMA:
ZULÜM                                                                                                                                     Zulüm,  adaletin  karşıtı olan bir kavramdır, haksızlık demektir. Adalet nasıl bir şeyi yerli yerine koymak demek ise, zülüm de bir şeyi kendi yerinden başka bir yere koymaktır. “Yüce dinimiz islam her şeyde adaleti emretmiş, zulmü ve haksızlığı yasaklamış ve zulmü büyük günahlardan saymıştır. Kuran-ı  Kerim ayetlerinde; Allah’ın zulmedenleri sevmediğini   ve zalimleri yaptıkları zülüm sebebiyle cezasız bırakmayacağı bildirilmektedir. Nitekim “Ey Peygamberim! Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Ancak Allah onları cezalandırmayı, korkudan gözlerin dışarıya fırlayacağı bir güne erteliyor” (İbrahim, 42) İnsanların dokunulmaz hakları vardır. Bunlara dokunulması haram ve yasaktır. Haksızlık ve hırsızlıkla zimmete geçirilen mal, para, mülk ve toprak kıyamet gününde sahiplerine ödenecek ve hiç kimsenin hakkı kimsede kalmayacaktır.  Sevgili peygamberimiz (sav); “Bir kimse yemin ederek bir Müslümanın hakkını zimmetine geçirirse, Allah o kimseye cehennemi vacip kılar, cenneti haram eder buyurunca; bunun üzerine sahibi, eğer o hak değersiz bir şey ise de mi, deyince Peygamber  Efendimiz ; “isterse misvak ağacından bir dal parçası olsun” buyurdu. Allah’a iman etmiş olan bir mümin başkasına zülüm etmez. Hiç kimsenin malını haksız yere zimmetine geçirmez. Tarla, bağ ve bahçe de varislerin, komşularının hududuna tecavüz etmez. Bilir ki bir gün bu yaptıklarından Allah‘ın huzurunda sorumlu tutulacak ve üzerine aldığı kul hakları sahiplerine verilecektir.  Hadisler ışığında Sevgili Peygamberimiz(sav) bu hususta bizleri şöyle aydınlatıyor; “Bir kimse din kardeşinin iffetine yahut malına haksız olarak dokunmuş ise; altın, gümüş bulunmayan kıyamet gününden önce ondan helallik alsın. Aksi takdirde yaptığı haksızlık oranında onun iyiliklerinden alınıp, hak sahibine verilir. İyiliği yoksa veya iyiliği borcunu karşılamıyorsa, hak sahibinin günahlarından alınıp haksızlık edene yüklenir  ve böylece ödeştirilir” (Buhari)  Rabbimiz, bizleri böyle bir günden korusun. Ayrıca zalim, zulmettiği kimsenin bedduasından sakınmalıdır. Çünkü mazlumun duası ile Allah arasında duanın kabul edilmesine engel hiçbir perde yoktur” buyurmaktadır. Kişilerin mülkiyetinde olan mal ve topraktan haksız yere bir şey elde etmek nasıl büyük günah ise, kamuya ait, mal ve topraktan haksız yere bir şey almakta aynı şekilde günahtır. Çünkü bunda milletin, yetimin hakkı vardır. Müslüman hakkı olmayan bir şeyi  kime ait olursa olsun almaz ve böyle bir mala sahip olmak istemez. Çünkü bu yüktür, vebaldir.   (Kynk, diyanet.gov.tr) Kıymetli okurlar; Kimseye haksızlık etmeyelim. Kimsenin malını mülkünü haksız yere zimmetimize geçirmeyelim. Kul hakkıyla Allah’ın huzuruna varmayalım !.  Peygamberimizin bir hadis-i ile; “Zulümden sakının! Çünkü  zulüm kıyamet gününde karanlıklar olacaktır.” Selam ve dua ile...
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *