Çorum
Kapalı
17°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3247 %0,24
48,8293 %0,45
Ara

SAVAŞ

YAYINLAMA:
SAVAŞ Yaşlı bir adam kazayla bir ırmağa düşer ve yüksek bir şelaleye doğru sürüklenmeye başlar. Etraftakiler bunu görünce adamın hayatı için endişelenirler. Adam mucize eseri şelalenin altından sağ olarak çıkar. Herkes yanına koşarak, ona nasıl sağ kaldığını sorar. Yaşlı adam cevap verir; “Kendimi suya uydurdum, suyu kendime değil!" Zor zamanları kolaylıkla ve hasar almadan atlatmanın tek yolu, teslimiyettir. Teslimiyet umutsuzca olana boyun eğmek değil olana düşünceler katmadan yaşayabilmektir. Artık vuku bulmuş durumla savaşmak fayda etmez. Onu alt etmenin yolu içinde oluşan tepkiyi yok etmekten geçer. Tezahür, izleyip algılaman gereken bir çok alt metniyle iyi kurgulanmış bir film gibidir. Yönetmeni ve yapımcısı bilinmez fakat oyuncuları tanınır. Acının, hüznün yaratıcısı, cehaletle geçirilmiş yıllar oyalanmış ve aldatılmış zihinlerdir. Ömrünü gelişmeden değişmeden yaşamaya çalışan herkesin karşısına bir gün bir zebani dikilir. Çünkü biz insanca yaşanmanın mecburiyeti içinde doğarız. Bu bizim yegane görevimizdir bu hayatta. Neden acı var? Onunla savaşacak mısın? Cehaletinle savaş. Tüketiminle savaş. Boş geçen saatlerinle, günlerinle savaş. Yanlış tavır ve kararlarınla savaş. Affedemeyişinle, bencilliğinle savaş. Yıllarca bir adam öteye gidemeyişinle savaş. Çözümsüzlüğünle savaş. Olanla barış. Derdinle barış. Acınla barış. Ne varsa içinde o görünür dışında… Mehmet Akif Ersoy şöyle demiş; "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" Oluşunu alt seviyelere indirmiş, varlığı zayıflamış, hastalanmış ve gücünü kaybetmiş her millet, devlet saldırıya uğrar. Ve bazen bu durumda ki milletler küllerinden yeniden doğar. Tüm gücüyle var olur, yenilenir eski ve zararlı ve varsa arkasında bırakır bizim gibi… Belki de yapamaz. Sonuç ne olursa olsun, olanın içinde isyan etmek feryat etmek yerine içinde bulacağı kuvvetle yaşadığı durumu kabul etmek doğru tepkidir. Doğru açığa çıkmak için gerekli olan şartları bulamıyorsa, yanlış tüm dünyanın şaşkınlık ve dehşetle izlediği bir oyun sergiler sahnelerde… “Bir ulusun asker ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, kazandığı zafer ne kadar yüce olursa olsun, bir ulus ilim ordusuna sahip değilse savaş meydanlarında kazanılmış zaferlerin sonu olacaktır. Bu nedenle bir an önce büyük, mükemmel bir ilim ordusuna sahip olma zorunluluğu vardır.”  Mustafa Kemal Atatürk
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *