Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,5447 %0.12
45,4200 %-0.14
Ara
Kesin Karar Eğitim Öğretmen Akademisi’nde Edebiyat Ziyafeti

Öğretmen Akademisi’nde Edebiyat Ziyafeti

Öğretmen Akademisi’nde Edebiyat Ziyafeti

Çorum Öğretmen Akademilerinin misafiri olarak Çorum’a gelen Prof. Dr. Turan Karataş, Yazma Eserler Kütüphanesinde "Edebiyat ve Hayat Söyleşileri "başlıklı konuşmasında edebiyat ziyafeti sundu.

Gerçekleştirdiği söyleşisinde ilk olarak “Geç Kalmak” adını verdiği okuma serüvenine değindi. Prof. Dr. Karataş, “Biz okuma yazmayı ne anaokulunda öğrendik ne de bizi okumaya sevk edecek bir yaşayış gördük. Kalemi, kitabı ve defteri dokuz yaşında gecikerek gittiğimiz ilkokulda tanıdık. Ben bir çiftçinin oğluyum. Evimizde kitap yoktu, eski bir Mushaf vardı duvarda asılı, onu da okuyan bilen yoktu.” dedi.

Prof. Dr. Karataş, ders kitapları dışında eline geçen ilk kitabın Kemalettin Tuğcu’nun bir hikaye kitabı olduğunu belirterek “Benim kuşağımdaki pek çok insan, okuma alışkanlığını Kemalettin Tuğcu’nun kitaplarıyla kazandı. Onu her okuyuşumda gözlerimden yaş akardı. Onun yazdıkları hep acıklı hikayelerdi. Yani sevdiğimiz kitaplar biraz bizi anlatan, içinde kendimizi bulduğumuz kitaplardı.” açıklamasında bulundu.

Ortaokul yıllarında şiirle yüz yüze geldiğini söyleyen Prof. Dr. Karataş, “Yaz aylarında biz babamla at arabasının üzerinde evden çayıra ve tarlaya bir saate yakın uzun yolcuklar yapardık. Babam türküler çığırırdı. Bizim yöremize ait Aşık Veysel’in, Ruhsati’nin türküleriydi bunlar. Kulağıma yerleşen bu ses benim yakamı hiç bırakmadı. Sonra bende giderek şiire meyleden bir gönülevi oluşmaya başladı.” dedi.

Özellikle öğrencilerin mutlaka şiir ezberlemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Karataş, “Zihninizde dolaşan şiir, sizi kitaplara doğru sevk ediyor. Kitapları sevmeye başlayınca kitap sahibi olma tutkusu başlıyor. Kitap sahibi olmak da mutlaka okuma alışkanlığı kazandırıyor.” diye konuştu.

Prof. Dr. Karataş, insanları ‘kitap okuyanlar ve diğerleri’ diye ikiye ayırdığını dile getirerek kendisinin Atatürk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne öğrenci olarak başladığı ilk yılda yüzlerce kitap okuduğunu belirtti ve “İnsan yaşadıkça okumanın da bir adabı ve üslubu olması gerektiğini anlıyor. Ancak yine de kitapla geçen zamanlar zayi olmuyor” dedi.

Prof. Dr. Karataş, öğrencilerin gazete ve dergi almadan, hele edebiyat dergileriyle haşir neşir olmadan ne edebiyatın içine dahil olabileceklerini ne de okuyucu sayılabileceklerini söyledi.

“Okumak, insanoğluna bahşedilmiş en asil uğraşlardan biridir, ancak yazmak ondan daha asil bir uğraştır.” diyen Karataş, “Ben yazıyı kağıda yazmanın asaletli ve karakterli bir davranış olduğuna inanıyorum. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin kitabın ve kağıdın egemenliğinin devam edeceğini düşünüyorum ve kitapsız bir dünyada yaşamanın mümkün olmayacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Karataş, kitap okuma alışkanlığının kazanımlarından söz ederek şunları dile getirdi: “Zengin ve şahsiyetli bir hayat sürmek istiyorsanız, yalnızlıktan canınız sıkılmasın ve insanlardan başka dostlarınız da olsun diyorsanız, kendinize mahsus bir hayatınız ve kendi cümleleriniz olsun diyorsanız, başkalarına hayır demek istiyorsanız kitap okumalısınız.”

İnsanlara gündelik tüketilen kitapları değil, asırlara meydan okuyan kitapları okumalarını tavsiye eden Prof. Dr. Karataş, bir kitabın elli yıldır okunuyorsa iyi bir kitap olduğunu, ancak iki yıl önce çıkmış ve bugün yoksa iyi bir kitap olamayacağını söyledi.

Prof. Dr. Karataş, mutlaka okunması gereken kitaplarla ilgili olarak ise şunları söyledi: “Yunus Emre’nin şiirleri, Dede Korkut hikayeleri, Evliya Çelebi ve İbni Batuta’nın seyahatnameleri, Mevlana’nın Mesnevisi, Sadi Şirazi’nin Bostan ve Gülistanı, Mehmet Akif’in Sefahatini okumadan ölenlere acırım, bu kişiler bana anlamsız bir hayat yaşamış gibi gelirler.”

Yazabilmek için mutlaka okumak gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Karataş, “Yazmayı besleyen en büyük kanal okumaktır. Yazmak için dilin bütün imkanlarını bilmeli, bütün sınırlarını yoklamalı, kelime kadrolarını tanımalısınız” dedi.

Eğitimin akabinde, dinleyenlerin sorularının yanıtlanmasının ardından Milli Eğitim Müdürü Cemil Çağlar'ın Prof. Dr. Karataş’a çiçek takdimi etmesiyle sona erdi.

Program sonunda Prof. Dr. Turan Karataş Kitaplarını imzaladı.

[gallery link="file" size="medium" ids="285446,285447,285448,285449,285450"]

MUHABİR: Zehra Sayıl
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *