Seramik Sektörünün Yeni Yıldaki Beklentilerini Anlattı
Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erdem Çenesiz, sanayide dönüşüm tamamlanana kadar kurun enflasyona paralel olarak artması gerektiğini belirtti. Çenesiz, mevcut kur seviyesinin ihracatçılar için kritik önemde olduğunu vurgularken, farklı sektörlerin bu durumdan nasıl etkilendiğine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Erdem Çenesiz, "İhracat kur seviyesi ihracatçılar için en önemli konulardan birisi. Kur tamamen ihracatın tüm dinamiklerini belirlemez, ancak bazı sektörler için büyük fark yaratır. Emek yoğun sektörler, Türkiye’deki istihdam piyasaları ile rekabet edebilmek için kur artışına ihtiyaç duyar. Kur artışı enflasyona paralel olmadığında, bu sektörlerde istihdam kaybı yaşanabilir" dedi. Çenesiz, bu sektörlerin kurdan destek umduğunu ve sanayide dönüşüm tamamlanana kadar rekabetçi kur politikasının önemini vurguladı.
Seramik sektörünün mevcut kur seviyesinden olumsuz etkilendiğini belirten Çenesiz, "Bugünkü kur seviyesi bazı pazarlarda zorlanmamıza ve çıkmamıza neden oluyor. Döviz kurunun Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi'ne (Yi-ÜFE) paralel artmaması, uluslararası rekabet gücümüzü zayıflatır. Kısa vadede bu durum tolere edilebilir, ancak yapışkan enflasyon etkisinden kurtulduktan sonra ihracatımızın marka ve imaj gücü artıncaya kadar rekabetçi kur uygulamasının ara çözüm olarak değerlendirilmesi gerekir" diye konuştu.
2025 yılına ilişkin beklentilerini de paylaşan Çenesiz, "Seramik sektörü için büyük fırsatlar sunuyor. Avrupa Birliği ve Amerika gibi büyük pazarlarda dolar bazında %8 küçüldük. Ancak Hindistan menşeli seramik ürünlere karşı başlatılan anti-damping soruşturmaları, Amerika ve Avrupa Birliği’nin tedarikte tekrar Türkiye'ye döneceği anlamına geliyor. Bu da seramik sektörü için büyük fırsatlar yaratacak" dedi.
Çenesiz, konut projelerine de değinerek, "İlk 5 ayda konut ağırlıklı inşaat pazarında bir miktar azalma görüyoruz. Yenileme pazarında da düşüş var. Ancak yavaş yavaş düzelme başlamış durumda. Seramik endüstrisi, inşaat maliyetlerini artırmayan bir endüstri ve enflasyonla mücadelede destekleyici bir rol üstleniyor. Fiyat artışlarımız enflasyonun çok altında kaldı" ifadelerini kullandı.
Genç bir nüfusa sahip olan Türkiye'nin depreme dayanaksız yapı stokunun yenilenmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Çenesiz, "Sanayinin Marmara bölgesinde toplanmaması gerektiğini de göz önünde bulundurarak, sanayinin Anadolu'ya kaydırılması ve konut projelerinin buralarda yaygınlaştırılmasında fayda olabilir" dedi.
[gallery size="medium" link="file" ids="223293,223294"]
