CHP İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz, Çamlı hakkında sosyal medya platformu X üzerinden cumhuriyet değerlerini aşağılama, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve Atatürk’e alelen hakaret suçları işlediği gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Çorum’da gerçekleştirilen suç duyurusu hakkında Adalet Sarayı önünde açıklama yapan CHP Çorum İl Başkanı Av. Dinçer Solmaz, “Bugün 81 İlde yaptığımız gibi Çorum ilinde de geçtiğimiz günlerde sosyal medya platformu üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesine ve cumhuriyet devrimlerine yönelik suç içerikli paylaşımlarda bulunan şüpheli hakkında değinilen suçlardan soruşturma başlatılması ve soruşturma sonunda da, kamu davası açılması istemli şikayet dilekçemizi Cumhuriyet Başsavcılığımıza şu dakika itibariyle teslim etmiş bulunmaktayız.
Şüpheli Ahmet Hamdi Çamlı kamuoyunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte şoförlüğünü yapması ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde 26 ve 27. Dönem İstanbul Milletvekili olarak görev almasıyla tanınmaktadır. Şüpheli ayrıca, sosyal medya platformu X’te yani twetter’da Yeliz Adaley takma ismini kullandığı, sahte hesap nedeniyle kamuoyunda Yeliz lakabıyla tanınmaktadır. Şüpheli iki farklı tarihte yaptığı paylaşımda şu konularda suç işlemiştir” dedi.
Solmaz açıklamasında, “Şüphelinin 5 Temmuz 2025 tarihinde adı geçen sosyal medya platformu üzerinden yaptığı paylaşım şu şekildedir; “Asrı geçen süredir tantanadan başka bir şey yok çünkü, darbe 1876, 1908 ve 1923 darbesidir. Milletimizin binlerce yıllık soylu tarihini soysuzluk istikametine çeviren siyo emperyalist projelere denir. Milletin hakkını, hukukunu aramak habis ihanet projeleriyle mücadeleye darbe denmez.”
Şüphelinin 6 Temmuz 2025 tarihinde adı geçen sosyal medya platformu üzerinden yaptığı paylaşım ise şu şekildedir; “Kadim bir geçmişe sahip aziz millet ve büyük devlet, kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden yeni terörsüz ve büyük devlet yoluyla ilerleyemez. Bir düdük çalıp, yeni onurlu bir beyaz sayfa açılmalıdır.”
Şüpheli Türkiye Cumhuriyeti’nin resmen kurulduğu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kararıyla saltanatın kaldırıldığı ve halk egemenliğine dayalı modern bir devletin inşa edildiği 1923 tarihini kanlı darbe olarak nitelemektedir. Bu paylaşımda geçen 1923 darbesiyle hesaplaşmak ve yeni bir sayfa açmak için ifadeleri mevcut anayasal düzeni tanımayan, kurucu değerleri yok sayan ve cumhuriyet karşıtı bir zihniyetin aleni dışavurumu dur” ifadelerine yer verdi.
Dinçer Solmaz açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Şüpheli suça konulu beyanlarında, Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamaktadır. Bu bağlamda devletin anayasal yapısını, tarihsel meşruiyetini ve kurucu değerlerini hedef alarak, halk egemenliğine dayalı cumhuriyet rejimini ve mevcut anayasal düzeni kanlı bir darbe olarak nitelemektedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yürütülen kurtuluş savaşını ve akabinde gerçekleşen cumhuriyet devrimlerini hesaplaşılması gereken bir dönem olarak lanse etmektedir. Son olarak bir düdük çalıp beyaz sayfa açmak ifadeyle mevcut anayasal düzeni ortadan kaldırılması ve yerine farklı bir rejim kurulması yönünde çağrıda bulunmaktadır. Bu kapsamda şüphelinin Türk Ceza Kanunu’nun 301. Maddesinde düzenlenen Türk Milleti’ni, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve devletin kurum organlarını aşağılama 216. Maddesinde düzenlenen halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçları işlediği sabittir. Atatürk’ün liderliğindeki kurtuluş mücadelesinin ve Cumhuriyet devrimlerinin kanlı ve hesaplaşması gereken bir süreç olarak tanımlanmış olmasıyla 5816 sayılı Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun kapsamında Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret suçu işlediği tartışmasızdır.
Toplumsal barışa ve anayasal düzene saldırı niteliğinde taşıyan bu ifadelerin hiçbir biçimde ifade özgürlüğü kapsamına görülebilme şansı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kişiliğine yöneltilen bu açık saldırıya rağmen somut olayla ilgili bugüne dek tek bir soruşturma dahi başlatılmamıştır. Bu tür ağır ve sistematik saldırıların karşılıksız kalması sadece bireysel cezasızlığı değil, aynı zamanda anayasal düzenin korumasız bırakılması sonucunu doğurmaktadır. Hukuk devletinin ilkesinin gereği olan etkili soruşturma yükümlülüğü yerine getirilmediğinden cumhuriyet karşıtı söylemler cesaretlenmekte benzer fiillerin tekrar önü açılmaktadır.
Bu sessizlik hali kamu vicdanında derin bir yarılmaya yol açmakta yargıya olan güveni sarsmakta ve toplumda anayasal düzene yönelik saldırıların yaptırımsız olduğu yönünde son derece tehlikeli bir algı oluşturmaktadır. Bu amaçla Cumhuriyet Başsavcılığımıza Cumhuriyet Halk Partisi Çorum İl Örgütü olarak ilgili şahıs hakkında gerekli işlemlerin yapılması için suç duyurumuzda bulunduk ve duyurunun sonucunu da sizlerle ilerleyen dönemlerde akıbeti hakkında bildireceğiz ve bu konunun da ve bunun benzeri olaylarının da her daim arkasında ve takipçisi olacağımızı da belirtmek istiyoruz.”
