Çorum
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3003 %0,23
48,9160 %0,44
Ara
Kesin Karar Siyaset Çorum’da İklim Yasası'nın Nedenini Açıkladı

Çorum’da İklim Yasası'nın Nedenini Açıkladı

AK Parti Çorum Teşkilatı tarafından düzenlenen "Yeşil Dönüşüm ve İklim Farkındalığı" programında, "Terörsüz Türkiye" süreci ve kamuoyunda tartışmalara neden olan yeni İklim Yasası masaya yatırıldı. Toplantının konuk konuşmacısı AK Parti Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü, her iki konuya ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Yakup Alar, Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda ilerlediğini belirtti. Alar, İklim Kanunu'nun halka yük getirmek için değil, "evlatlarımıza daha temiz bir çevre bırakmak için hazırlanmış tamamen yerli ve milli bir kanun" olduğunu vurguladı.

İklim Kanunu tamamen yerli ve milli bir kanun olduğunun altı çizen İl Başkanı Av. Yakup Alar, “Halkımızın sırtına yük bindirmek için değil, evlatlarımıza daha temiz bir çevre, daha sağlıklı bir gelecek bırakmak için hazırlanmıştır. Biz AK Parti olarak, “önce insan” anlayışıyla, çevreyi korumayı bir lüks değil, bir zorunluluk olarak görüyoruz. Bu kanun, yalnızca bugünü değil, 2053 net sıfır emisyon hedefimize giden yolu da güvence altına alacaktır. Hep birlikte, hem kalkınan hem de doğasına sahip çıkan bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz.” sözleriyle açılış konuşmasını tamamladı.

AK Parti Çevre ve Şehircilik Politikaları Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü, İklim Yasası’nın sosyal hayat ve ticaret hayatı başta olmak üzere Türkiye ve dünya üzerindeki etki ve sonuçlarından bahsettiği bir sunum yaptı.

Milletvekili Oğuz Üçüncü, toplantıda şu bilgileri verdi:

“Terörsüz Türkiye Pazarlık Süreci Değildir”

“Terörsüz Türkiye konusunda kimi insanlar PKK ile pazarlık mı yapıyorsunuz? diye soruyor. Al gülüm ver gülüm mü yapıyorsunuz? Abdullah Öcalan bu sürecin sonunda hapisten mi çıkacak? Bu sorular, önemli cevaplar verilmesi gereken sorular. Bu süreç baştan itibaren bir pazarlık süreci değildir. Devlet son defa şans veriyor. Özellikle suça bulaşmamış olanlara şans veriyor. 

Suriye’deki gelişmeleri ve meydan okumaları görüyor ve diyor ki; istikameti şaşan, pusulası karışan ve özellikle Türkiye’ye meydan okumaya devam edenlere son bir ihtarımız olsun. Kılıç kınından çıkarsa artık bu süreç yalan olur hikaye olur, herkes aklını başına alsın. Suriye’nin bütünlüğünü kimse sorgulamasın, entegre olacaksa entegre olsun. Özellikle devletimiz ve hükümetimiz bu ülkeyi bölmeme adına yaptığı operasyonlara her yerde devam ettirmeye kadirdir, buna kudreti vardır. Ama netice itibariyle hem geleceğimizi iyi okuyoruz, hem de gelecekle birlikte Türkiye’nin gelişiminin daha da iyi olacağına, bu bölge ile birlikte hep birlikte kalkınacağımıza inanan bir anlayışla bu süreci yürütüyoruz. 

Türkiye Sahadaki Hesapları Değiştiriyor

Denilebilir ki iklim kanunu tamam hoş da şurada biri kaç yüz kilometre ötede insanlar her gün katlediliyor, biz de burada neler konuşuyoruz denilebilir. Bunların hepsi birbirine bağlı konular. Bundan 2 ay önce İDEF Fuarı’nda Tayfur Blok 4 Süper Sonik Füzemizi standa koyduğumuzda bütün dünyada dengeler değişti. İsrail’de Yunanistan’da manşetler değişti.  Türkiye’nin süper sonik bir güzeye sahip olması, sahadaki hesapları değiştirdi.

Sözü Dinlenen Bir Türkiye

İHA piyasasının %65’inin Türkiye’nin elinde olması bütün bölgedeki hesapları alt üst etti. Biraz daha güçlenerek, alt yapımızı geliştirerek bu bölgede küresel bir güce dönüştüğümüzde hem Gazze’de hem de yeryüzündeki tüm mazlumlara ulaşabilen ve sözünü söylediği zaman sözü yerine getirilen bir ülke olmanın yolunda hep birlikte ilerleyeceğiz. Türkiye Yüzyılı hedefleri zaten bunları içeriyor. Onun için zaman zaman hep İHA diyorsunuz, hep SİHA diyorsunuz, top diyorsunuz, Kaan diyorsunuz, hep reklam kokan hareketler yapıyorsunuz diyen kardeşlerimize diyoruz ki her dediğimiz şeyle Türkiye’nin kalkınma modelini, Türkiye’nin geleceğe bakışını değiştiriyoruz. Siz maket dediniz uçurduk, siz montaj dediniz şu an Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Siz bir şey yapamazsınız dediniz yerlilik oranımızı %85-90’a yaklaştırdık. Siz ihracat yapamazsınız dediniz 7 milyar dolarlık ihracatımız var. 

Hemen Algı Başlattılar

2 Temmuz 2025 tarihinde 7552 Sayılı Kanun kanunlaştırılırken, olmayan bir şey oldu; mesajlarım patladı. Yapay et mi yiyeceğiz, Ailelerimizi LGBT yapmaya hangi hakkınız var yazmışlar. Acaba ben bu kanunu okuyamadım da gözden bir şey mi kaçırdım diye kendime sordum. Bunun yapay etle, yaşam tarzımızla, aile yapımızla ne ilgisi var diye düşündüm, Sosyal medyaya baktım sosyal medya yıkılıyor. Kendi tanıdığımız insanlar bile bu saatten sonra tarımın yasaklanacağını, hayvancılığın yasaklanacağını yasaklanmasa bile hayvanların gaz salınımının kontrol altına alınacağını söylediler. Buz bu yasayı çıkardıktan birkaç gün sonra hayvan pazarları kapandı ve internet yine yıkıldı ve bak biz demedik mi dediler. Bak bütün Türkiye’de hayvan pazarları kapandı, yasa çıktı pazarlar kapandı dediler. Oysa pazarlar şap hastalığı nedeniyle kapandı.

Kötüye Yorumladılar

Ortamın kötü, algı yönetiminin de çok kolay olduğu bir yerde efsane kendiliğinden hız kazanmaya başladı. Hatta bir partinin il başkanı yemin ederek Karaman ve Konya’da artık hayvancılığın yasak olduğunu iddia etti. Dolayısıyla bu yasa niye böyle bir tartışmaya yol açıyor demek zorunda kalıyorsunuz. Ya da iyi niyetle başlatmış olduğumuz bir çalışma niye özellikle kötüye yorumlanıyor, yapacağımız milli ve yerli bir uygulama uluslararası bir komploya niye kurban gidiyor diye sorguluyorsunuz. 

İhracaatçımızı AB Sertifikasına Mecbur Bırakmadık

Her şeyden önce bizim bu dünyada yaşadığımız, bu dünyanın bir parçası olduğumuzu, bu dünyada yaşarken ve dünya ile ticaret yaparken de bir kurallar manzumesi içerisinde hareket ettiğimizi siz de biliyorsunuz. Çorum gibi ihracata endekslenmiş bir ilimizde bu konuşmayı yapmak bile bazen abesle iştigal oluyor. 1.1.2026 itibariyle sınırlı karbon uygulaması başlayacak. Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nda böyle bir toplantı yapsaydık bize günaydın biz zaten bir bunu biliyoruz ve hazırlığını 4-5 senedir yapıyoruz derlerdi. 

Eğer biz 1.1.2026’dan önce bir yasal düzenleme ile emisyon ticareti karbon salınımını kurallar çerçevesine oturtmasaydık özellikle demirçelik, alüminyum, hidrojen, gübre sanayisi gibi 6 sektörde görev yapan ihracatçımız için böyle bir alt yapı oluşturmasaydık, ihracat yapacakları her ürün için Avrupa Birliği’nden sertifika almak mecburiyetindelerdi. Bu sertifikanın ton başına şu anki maliyeti ortalama 75 Euro.  Bu para cari açık babından zaten gidecekti. Dolayısıyla bir yapmış olduğumuz bu yasal çalışma ile 7552 nolu kanunla bir kere böyle bir emisyon ve sertifika sisteminin yasal alt yapısını oluşturduk. 1,1,2026’da gümrükte sertifika soranlara bir kendi sertifikamızı sunmuş olacağız.”

Çorum’da İklim Yasası'nın Nedenini Açıkladı 1
1 / 6
Çorum’da İklim Yasası'nın Nedenini Açıkladı 2
2 / 6
Çorum’da İklim Yasası'nın Nedenini Açıkladı 3
3 / 6
Çorum’da İklim Yasası'nın Nedenini Açıkladı 4
4 / 6
Çorum’da İklim Yasası'nın Nedenini Açıkladı 5
5 / 6
Çorum’da İklim Yasası'nın Nedenini Açıkladı 6
6 / 6
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *