
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ı hedef alarak, “Belediye başkanına teşekkür edecektim ama babasının parasını harcamıyor. 360 bin Çorumlunun vergilerinden oluşan bütçeyle bunları yapıyor. Bugün ben böyle bir konuşma yapmayacaktım” dedi.
Slimkent TOKİ’deki törende Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın sözlerine cevap veren CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, “Fitne, fesat yapan belediye başkanıdır. Söz namustur. Söz verildiyse yerine getirilmesi gerekir. Burada 2018’de temel atmaya geldik. ‘Hayırlı olsun, yaparsa AK Parti yapar, 2021’de bitecek’ dediniz. Bitti mi? Yalan çıktı. 2022 bitti mi? Yok. 2023’e geldiğimizde seçimlerden önce mevkidaşım, ‘2023’ün yedinci ayında bitecek’ dedi. Yalan çıkmadı mı? Daha sonra kendisi söz vermedi. AK Parti İl Başkanına açıklattırdı. 45 gün dediler. Bitti mi? Bitmedi. Yapamayacağınız işi söz vermeyeceksiniz. Burayı yapanlardan Allah razı olsun. Fitneci, fesatçı diyen önce aynaya bakacak. Buradaki vatandaşlar beni defalarca aradı. ‘Yanımızda olun’ dediler” dedi.
Tahtasız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Belediye başkanına teşekkür edecektim ama babasının parasını harcamıyor. 360 bin Çorumlunun vergilerinden oluşan bütçeyle bunları yapıyor. Bugün ben böyle bir konuşma yapmayacaktım.
Ben, Çorum halkının verdiği oylarla seçilmiş, Çorum’un öz evladı Mehmet Tahtasız’ım. Ben CHP rozetimi çıkarttım her gittiğim yerde ‘Çorum Milletvekiliyim’ diyorum.
Ben, Çorum’un ne kadar yarım kalan projesi varsa gündeme getirmekle mükellefim. Yusuf vekil il başkanıydı. Acemi Birliği getireceğiz dedin mi, demedin mi? Polis Moral Eğitim Merkezi’ni getireceğiz demediniz mi? 2023 yılında hızlı tren gelecek demediniz mi? Hastaneye ‘hayırlı olsun’ demediniz mi? Bahçelievler karakolunun olduğu yer yıkıldı yapıldı mı? Laf konuşacağınız yeri iyi bilin.
Burada TOKİ mağdurları var ve bu mağdurlar içerisinde hayatını kaybedenler var. Sen belediye başkanı olarak usturuplu olarak konuşsan, ben de burada ‘Gecikti ama en azından evlerinize kavuştunuz’ desek.” (Sümeyra Özdoğan)