ZAFER BAYRAMI

Ağustos ayı’nın son haftasının bizler için ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bu hafta zafer haftasıdır. Şanlı ecdadımızın iman dolu göğsüyle, cesaret ve kararlılıkla, vatanını ve mukadderatını koruma uğruna ağustos ayına damga vuran eşsiz kahramanlıklar gösterdiği nadide bir aydır. 22 Ağustos 1922‘de Afyon’un düşman işgalinden kurtuluşuyla başlayan, 26 ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutanlığı ile büyük taarruzla devam eden ve nihayet 30 Ağustos 1922’de Kurtuluş Savaşı’nın zaferle neticelendiği bir haftadır.

30 ağustos zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır. Milli mücadelede en önemli yeri teşkil eden zafer ile artık düşman işgaline son verilmiştir. Bu mücadele sadece vatanımız için değil esaret altında yaşayan bütün dünya devletleri için bir umut olmuştur. Müslüman halkın yakmış  olduğu bağımsızlık meşalesi tüm dünyayı aydınlatmıştır. Bakınız, milli şairimiz bu hususu ne güzel dile getirmiştir:  “Ecdadını zannetme asırlarca uyurdu, nereden bulacaktın o zaman elindeki yurdu.”

Vatan, bizim için bir toprak parçasından çok  daha fazla anlam ifade eder. Vatan sadece bir toprak parçası değil; bir milletin sahip olduğu maddi ve manevi değerlerdir. Uğruna canını, cananını bütün varını feda ederek, şehadet şerbetini içenlerin bize miras bıraktığı mukaddes bir emanettir.Bu mukaddes değerleri canı pahasına savunmanın karşılığı ise en yüce mertebelerden biri olan şehitliktir. İslam tarihi vatanını savunurken şehit olan, gazi olan cesur vatanseverlerin kahramanlık örnekleri ile doludur. Malazgirtten Kosova’ya, mohaç’tan Büyük Taarruz’a kadar kazanılan zaferler bunun en büyük şahididir. Bu zaferler bize göstermiştir ki; Allah’ın yardımı daima bizimle beraberdir. Dün olduğu gibi bugün de kardeşliğimizi, dirliğimizi, birliğimizi bozmak isteyenler hep olacaktır. ”Bilesiniz ki  Allah’ın yardımı yakındır,” müjdesi ile Yüce Rabbimiz müminleri daima  desteklemiştir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz çeşitli şekillerde şehitliğin, gaziliğin faziletine işaret etmiş ve malı, canı, dini ve aileyi korumak uğruna öldürülen kimselerin şehit olduğunu bildirmiştir.

  Kıymetli okurlar;

Vatanını sevmek ve korumak, her müslüman için kutsal vazifedir. Yüce dinimiz vatanın korunmasına büyük önem vermiş, vatan sevgisini imandan saymıştır. Vatanını seven onun uğrun da canını, malını feda etmekten çekinmez. Bugün sahip olduğumuz, içerisinde hür olarak yaşadığımız bu cennet vatanımız, kahraman atalarımızın canlarını seve seve verdikleri, şehitliği ve gaziliği şeref olarak gören bir anlayışla her karışını kanları ile sulayarak bize emanet ettikleri topraklardır. Bize düşen de bu toprakları korumak, bizden sonraki nesillere devretmektir. Önceliğimiz tarihimizin derinliklerinden beslenen, milli manevi duygularla yetişen, bilgi birikimli, vatanı ve milleti için çalışan, gerektiğinde canını seve seve feda edebilecek nesiller yetiştirmek olmalıdır. Bu toprakları vatan yapan yüce değerlerimizi muhafaza etmek için, her türlü gayreti göstermeliyiz. Bu vatanda yaşayan her ferdin canını, dinini, malını, şeref ve haysiyetini korumalı, din, dil, ırk gözetmeksizin mazlum ve mağdurların yanında olmalıyız. İstiklal ve istikbalimizin sembolü olan şanlı bayrağımızın göklerden inmemesi için mücadele etmeliyiz. Şehadetleri dinin temeli olan ezanlarımızın dinmemesi için her türlü fedakarlığı göğüslemeliyiz.

 Rabbimiz, milletimize birlik, vatanımıza dirlik versin.  Askerimiz, polisimiz, güvenlik güçlerimizi  şer odaklardan korusun. Zafer Bayramını tebrik ediyor, bizlere bu cennet vatanı emanet eden aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyorum. Ruhları şâd olsun.

 “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır;  toprak, eğer uğrun da ölen varsa vatandır.” M.Cemal Kuntay

  “Sahipsiz batması haktır, sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”    M. Akif Ersoy