Çorum
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,5327 %0.13
45,4815 %0.07
Ara
Kesin Karar Ulusal 70 Yıllık Demirci Ustası Vakte ve Teknolojiye Direniyor

70 Yıllık Demirci Ustası Vakte ve Teknolojiye Direniyor

70 Yıllık Demirci Ustası Zamana ve Teknolojiye Direniyor

Gaziantep’te yaşayan 77 yaşındaki Hasan Okyay teknolojiye direnerek 70 yıldır demircilik mesleğini el emeğiyle yaşatmaya çalışıyor.
Gaziantep’te yaşayan 77 yaşındaki Hasan Okyay, 7 yaşından beri teknolojiye direnerek el emeği demircilik mesleğini devam ettirmeye çalışıyor. Demirin sıcak dokusuna şekil vererek ürettiği kebap şişi, mangal, kürek, maşa ve saksı ile vatandaşların ilgi odağı olan demir ustası Okyay, demircilik mesleğinde yetişen ustalar olmadığı için mesleğin unutulmasından korkuyor.

"Yetişen eleman yok"
Son 10 yıldır demircilik mesleğine insanların hevesinin kalmadığını söyleyen Demir Ustası Okyay, “Son 10 yıldan beri bu mesleğe heves kalmadı. Yetişen eleman olmadığı için eski elemanlar devam ettiriyor. Eski çalışan elemanlarda öldüğü zaman iş unutulmaya doğru gidecek” dedi.

“Hem demir dövüyoruz hem ısınıyoruz”
70 yıldır demircilik yaptığını söyleyen Hasan Okyay, soğuk aylarda demirin sıcaklığıyla ısındıklarını da belirterek, “Yaklaşık 70 senedir demircilik mesleğini yapıyorum. Mesleğimizin geçmişi ise 100 yıla dayanıyor. Normalde anahtar yapıyorduk şimdi şiş işine de başladık. Yaptığımız iş soğuk havalarda bize iyi geliyor. Ateş yakmaktansa demir için ocağı açıyoruz hem demir dövüyoruz hem ısınıyoruz. Ustamızdan devraldığımız iş budur” ifadelerini kullandı.

“Demircilik mesleği emek isteyen iştir”
Emek harcayarak ürettikleri demir ürünlere vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini söyleyen Okyay, “Demircilik mesleği bizim için büyük bir zevk işidir. Hem çalışıp, hem ısınıp, hem de para kazanarak çocuklarımıza yemek götürüyoruz. Dolayısıyla bizim yaptığımız işler emek isteyen iştir. Bizler burada kebap şişi, mangal, kürek, maşa ve saksı üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünleri ise farklı illere çok gönderiyoruz. Müşterilerimiz İstanbul başta olmak üzere Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır illerimizden gelip alıyorlar. Çünkü ürettiğimiz ürünler vatandaşların her zaman ihtiyacı olan eşyalardır. Özellikle de maşa ile kebap şişi vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor” ifadelerine yer verdi.

“Mesleğimizi biz kendi ellerimizle öldürüyoruz”
Makinede üretilenle el işi üretilen ürünler arasında emek farkı olduğunu dile getiren Okyay, “El işi üretilen demirler ile makinede üretilenler arasında çok büyük fark var. İster istemez el işi daha üstündür. Onu görerek ve zevk alarak yapıyorsun. Fakat fabrikada makineler üretiyor. Makineler saatte bin adet şiş yapıyor biz ise saatte 15 adet yapıyoruz ve bizler makinelere direniyor aynı zamanda emek harcıyoruz”

"Eski çalışan ustalar öldüğü zaman iş unutulmaya doğru gidecek"
Sıcak demircilik mesleğine çırak olarak kimsenin gelmediğini ve mesleğin gerilediğinin altını çizen Okyay, “10 yıldan beri bu mesleğe heves kalmadı. Yetişen eleman olmadığı için eski elemanlar devam ettiriyor. Eski çalışan ustalar öldüğü zaman iş unutulmaya doğru gidecek. İşi bulursan adamı bulursun, işi bulamazsan adamı da bulamazsın durumuna gelecek. O yüzden mesleği öldürmemek lazım ama biz kendi ellerimizle öldürüyoruz çünkü yapacağımız işi karşı taraf beğenmediği ve biz de daha üstünü yapamadığımız zaman biz elimizle öldürmüş oluyoruz. Dolayısıyla mesleği yaşatmak adına daha iyisini yapabiliriz” diye konuştu.
















KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *