Çorum
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,5343 %0.13
45,5324 %0.12
Ara
Kesin Karar Ulusal Beyin Pili Teknolojisi ile Depresyon Son Buluyor

Beyin Pili Teknolojisi ile Depresyon Son Buluyor


Beyin Pili Teknolojisi ile Depresyon Son Buluyor

Parkinson gibi hareket kabiliyetini etkileyen nörolojik hastalıkların tedavisinde uygulanan beyin pili, artık depresyon tedavisi için de kullanılıyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Doç. Dr. Mustafa Kılıç, beyin pili ile hastaların hayatının kolaylaştığını belirterek tedavi hakkında bilgiler verdi.
Parkinson, epilepsi, distoni gibi nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan beyin pili, verdiği olumlu sonuçlarla hastaların günlük yaşantısını kolaylaştırıyor. BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi’nden Beyin ve Sinir Cerrahisi Doç. Dr. Mustafa Kılıç, beyin pili tedavisini anlatarak son gelişmeleri aktardı. Kılıç, “Beyin pili özellikle hareket bozukluğu hastalıklarında uygulanmakta. En çok uyguladığımız hasta grubu Parkinson hastaları. Bunun yanında esansiyel tremor (titreme hastalığı) ve daha genç yaşlarda gördüğümüz distoni (istemsiz kasılma) hastalarında da bu beyin pili tedavisini uygulamaktayız. Psikolojik hastalıklarda, majör depresyon, obsesif kompülsif bozukluklar gibi psikiyatrik hastalıklarda da yine beyin pili tedavisi uygulamaktayız” dedi.

Semptomların neredeyse tamamı kontrol altına alınıyor
Parkinson hastalığında, beyin pili sayesinde neredeyse tamamına yakın düzelme sağladıklarını belirten Kılıç, “Hareket kabiliyetlerini yüzde 90’ın üzerinde düzeltebiliyoruz. Sadece harekete başlama konusunda bazı hastalıklarda zorlanıyoruz fakat hastalarımızı pil ayarıyla düzeltebiliyoruz. Nöroloji, psikiyatri, psikolog ve beyin cerrahisinin olduğu konseyde değerlendirip ameliyata alıyoruz. Ameliyat sonrası da değerlendiriyoruz. Nöroloji uzmanımız, pil ayarıyla birlikte hastalarımızın ilaç düzenlemesini yapıyor ve bir şekilde semptomların tamamına yakınını kontrol altına almaya çalışıyoruz. Hastalarımızı da yıllık kontrole çağırarak herhangi bir pil ayarı gerekiyorsa yapıyoruz” diyerek tedavi sürecine değindi.

Hangi yaş grupları ameliyat olabilir
Genellikle 75 yaş üzerine beyin pili tedavisi yapılmasa da önemli olanın hastanın kondisyonu olduğunu belirten Doç. Dr. Mustafa Kılıç, “Parkinson hastalığı tanısı aldıktan sonraki ilk 4 yıl içerisinde zaten bu ameliyatı uygulamıyoruz, hastamızı önce takip ediyoruz. Parkinson’a benzeyen başka hastalıklar varsa onları elemek istiyoruz. 4’üncü yıldan sonra endikasyonu uygun hastalarımız varsa, yani ilaçla kontrol altına alınamıyorsa, beyin pili tedavisini uygulayabiliyoruz. 75 yaş sınır gibi gözükse de hastanın kondisyonu uygunsa 80 yaşında da yapılabilir. Genel durumu kötüyse 70 yaşında da olsa uygulayamayabiliriz” dedi.

Beyin pilinin ömrü türüne göre değişiyor
Şarjlı ve şarjsız iki tür beyin pili olduğunu belirten Kılıç, “Şarjsız piller ortama 5 yıl gidiyor. Şarjlı pillerin ise ortama 20-25 yıl ömrü var. Bunlar MR uyumlu, hastalarımız pil takıldıktan sonra da MR’a girebiliyorlar. Hastanın durumuna göre hangisine şarjlı hangisine şarjsız takılacağına karar veriyoruz” dedi.
Beyin pili tedavisi sayesinde hastaya birçok yönden konfor sağlandığını belirten Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
“Aslında pil tedavisi, hastalığı ortadan kaldırmıyor. Parkinson hastalığı yavaş da olsa ilerlemeye devam ediyor. Diğer hareket bozuklukları için de buna benzer şeyler söz konusu. Bizim uyguladığımız bu tedavi hastamızın hayat kalitesini artırmaya yönelik. Amacımız hastamız günlük işlerini rahat yapabilsin, çıkıp rahat yürüyebilsin, hasta kendi kendine yetebilsin. Hastanın titremesi, hareket kabiliyetleri hareket koordinasyonları düzeliyor. Yürümesi daha iyi hale geliyor. Harekete başlayamayan hastaların harekete başlama kapasiteleri artıyor, yazı yazamayan, suyunu içemeyen hastalarımız rahatlıkla suyunu içebiliyor, yemeğini yiyebiliyor. Günlük yürüyüşlerini yapabiliyor.”

Parkinson belirtileri varsa dikkat
“Parkinson tanısı, özellikle de hareket bozukluğu tanısı alan hastalarımızın vakit kaybetmeden, hayat kaliteleri çok düşmeden muhakkak bir değerlendirme ve takibe girmeleri gerekiyor. Çünkü bu hastaların hayat kaliteleri hızlıca bozulabiliyor” diyen Doç. Dr. Kılıç, Parkinson’un belirtilerini şöyle sıraladı:
“Özellikle harekette yavaşlama, tüm vücutta bir şekilde yavaşlama görülebilir. Bu hastalık, beynimizde dopamin denen bir kimyasalın azalmasıyla karakterize. Dopamin azaldığı zaman hareketlerimiz yavaşlıyor, kabızlık başlıyor, yürümeye başlayamıyoruz. Bir şekilde vücutta tamamen donmalarla, yavaşlamalarla gerçekleşen bir hastalık.” Kılıç, “Bu semptomlar ortaya çıkmaya başladıysa muhakkak bir nöroloji ya da beyin cerrahisi uzmanına giderek tetkik ve tedavi olunması gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *