Yaşananların bilinçli olarak çarpıtıldığını ve bir algı operasyonu yürütüldüğünü öne süren Tahtasız, parti binalarını "baba ocağı" olarak gördüklerini ve "hanelerine tecavüz eden kayyum ve yanındakilere karşı meşru müdafaa haklarını kullandıklarını" belirtti. Tahtasız, "Ben o sandalyeyi aldıkları emir gereği 12 saatten fazla görev yapan kahraman polisimize değil, biber gazı ve korumaları ile İstanbul İl Başkanlığımızı hukuksuzca işgal etmeye çalışan kayyum denilen şahısla yanındaki sivil kıyafetli kişilere fırlattım. Ben o sandalyeyi; iktidarın iktidarını korumak için yarattığı hukuksuzluğa, kanunsuzluğa, adaletsizliğe karşı fırlattım" dedi.
Kendisine yönelik eleştirilere de yanıt veren Milletvekili Tahtasız, geçmişte AKP'li siyasetçilerin polise yönelik tutumlarını hatırlattı. Tahtasız, "Görevini yaptığı için AKP Mersin Milletvekili tarafından hakarete uğrayan ve sürgün edilen, AKP Çorum Milletvekili tarafından küfür edilen polisimizi hatırlatmak isterim. Polisimize karşı yapılan bu hakaret ve küfürlere karşı ses çıkarmayan iki yüzlülerin bugün konuşmaya hiç hakkı yoktur" ifadelerini kullandı.
Polis ve askere olan saygılarının sorgulanamayacağını vurgulayan Tahtasız, CHP olarak mecliste polislerin özlük haklarının iyileştirilmesi ve polis intiharlarının araştırılması için birçok kez önerge verdiklerini ancak bu önergelerin reddedildiğini söyledi. Tahtasız, "Asıl amaç, CHP’nin demokratik direnişini bastırmak, halkın iradesini susturmaktır. Ama bilsinler ki biz ne baskıya boyun eğeriz ne de korkutmalara. Haksızlık ve hukuksuzluk karşısında susan dilsiz şeytandır" şeklinde konuştu.