Çorum
Açık
30°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,6678 %0.01
46,9780 %-0.25
Ara
Kesin Karar Ulusal "İlk Bayan Vali" Unvanını Taşıyan Hüdavent Hatun’un Türbesi 7 Asırdır Tarihe Meydan Okuyor

"İlk Bayan Vali" Unvanını Taşıyan Hüdavent Hatun’un Türbesi 7 Asırdır Tarihe Meydan Okuyor

"İlk Kadın Vali" Unvanını Taşıyan Hüdavent Hatun’un Türbesi 7 Asırdır Tarihe Meydan Okuyor

"İlk kadın vali" unvanını taşıyan Hüdavent Hatun’un 1312 yılında yapımına başlanan, Niğde’de kendi adını taşıyan parkta bulunan türbesi, 712 yıldır tarihe meydan okuyor.
Anadolu Selçuklu Sultanı IV. Rukneddin Kılıç Arslan’ın kızı olan Hüdavent Hatun’un yaklaşık 100 yıl aradan sonra restore edilerek ziyarete açılan türbesi, Türk sanatının birçok unsurunu üzerinde bulunduruyor. Hüdavent Hatun’un "Anadolu’nun ilk kadın valisi" söylemi nedeniyle yapının ayrıntıları ile ilgilenilmediğini söyleyen Uzman Sanat Tarihçisi Burak Paklacı, yapının Türk sanatında da eşsiz olduğunu, birçok kültürü içinde barındıran, böyle zengin bir süsleme programına hiçbir yapıda rastlanılmadığını söyledi.

"Hüdavent Hatun sadece vali değil, yönetimi de paylaşan ikinci hükümdar olarak düşünülebilir"
Hüdavent Hatun hakkında bilgi veren Paklacı, "Hüdavent Hatun, Selçuklu Sultanı IV. Rukneddin Kılıç Arslan’ın kızı. 1276 yılında babasının öldürülmesi sonrasında İlhanlı sarayına gelin olarak gidiyor. Argun Han’la evlendiriliyor. 16 yıl boyunca Argun Han’ın sarayında kalıyor. Eşinin ölümünden sonra 1291’den sonra tekrar Anadolu’ya dönüyor ve babasının toprağı olan Tokat ve Niğde’yi kendisine alıyor. Türk hükümdarlıklarında kadının çok ciddi bir yeri var. Kadının da bir han olması bu anlamda önemli. Moğol adetlerinde de kadınlar iktidara ortak olabiliyor. Hüdavent Hatun’un durumu biraz daha farklı çünkü Anadolu’ya döndükten sonra ölmüş bir Moğol Hanı eşi olarak amcasının oğlu ile beraber Anadolu’daki iktidarı paylaştığını görüyoruz. Hüdavent Hatun’dan sadece vali olarak söz edemeyiz, yönetimi paylaşan bir ikinci hükümdar olarak da düşünebiliriz çünkü Tokat Halef Zaviyesi’ndeki kitabede de kendisinden Sultan olarak bahsedilir. Yine Mevlana Celaleddin Rumi’nin oğlu Sultan Veled’in eserinde de Hüdavent Hatun’dan ‘Büyük Sultan, Sultanların Tacı’ olarak bahseder. Dolayısıyla onun yönetime de ortak olduğunu görebiliriz. Türk tarihi ve Orta Asya toplumları açısından farklı bir durum değil bu" dedi.

"Hüdavent Hatun istirahatgahını kendisi yaptırdı"
"Anadolu’nun ilk kadın valisi" söyleminden sonra yapının ayrıntıları ve Türk-İslam sanatındaki değeri ile çok fazla ilgilenilmediğini söyleyen Sanat Tarihçisi Burak Paklacı, Hüdavent Hatun’un 21 yıl boyunca kendi türbesinin inşası ile ilgilendiğini belirterek, "Hüdavent Hatun 16 yıl boyunca İlhanlı sarayında kalmış olmasından dolayı orada görmüş olduğu Budist adetler, İslamiyet öncesi Türk sanatı ile ilgili ayrıntıları da türbenin üzerine nakşettirdiğini biliyoruz. 1312 yılında buranın yapımına başlanıyor lakin Hüdavent Hatun’un vefatı 1332 yılı dolayısıyla istirahatgahı ile ilgili tasarımla ilgilendiğini görüyoruz. Bu anlamda da sanatçı ve tasarımcı bir ruha sahip olduğunu söyleyebiliriz. Hüdavent Hatun Türbesi’ndeki hiçbir ayet, sembol ve süsleme tesadüfi değildir. İslam öncesi Türk sanatının çok zengin tasarımlarını üzerinde barındırır. Yaklaşık 21 yıl boyunca kendi türbesinin yapımı ile ilgilenen Hüdavent Hatun bunun üzerine çok düşünüyor" şeklinde konuştu.
Hüdavent Hatun Türbesi’nin doğru anlatıldığı ve tanıtımı iyi yapıldığında Türk-İslam coğrafyasından turist akınına uğrayabileceğini söyleyen Paklacı, yapının Türk sanatında önemli bir yapı olduğunu, birçok kültürü içinde barındıran böyle zengin bir süsleme programına hiçbir yapıda rastlanılmadığını belirtti.
















KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *