Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,4861 %0.31
45,4600 %-0.26
Ara
Kesin Karar Ulusal İzmir’in Son Elek Ustası Baba-Oğul Kaldı

İzmir’in Son Elek Ustası Baba-Oğul Kaldı


İzmir’in Son Elek Ustası Baba-Oğul Kaldı

İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda elek imalatı yapan 83 yaşındaki Mehmet Erdoğan ve oğlu Ali Erdoğan, meslekte çırak yetişmediği ve bu işi başkasının yapmaması nedeniyle son iki elek ustası olarak kaldı.

Tarihi Kemeraltı Çarşısı Kestanepazarı Camii yanındaki 40 metrekarelik dükkanında elek ve takunya imalatı yapan 83 yaşındaki Mehmet Erdoğan, oğlu 54 yaşındaki Ali Erdoğan ile birlikte, mesleğin İzmir’deki son temsilcileri kaldı. Kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında olan elekçiliği 1983 yılından beri yaptığını söyleyen Mehmet Erdoğan, 2000 yılından beri çırak yetiştiremediklerini belirtti. El emeği ile elek üreten baba-oğul, tam 41 yıldır elek, takunya ve fare kapanı üretmeye devam ediyor.

Gençler, elekçiliği meslekten saymıyor
24 yıldır çırak yetiştiremediklerini, yetiştirdikleri elemanların da ya emekli olduğunu ya da başka mesleklere yöneldiğini söyleyen 83 yaşındaki elek ustası Mehmet Erdoğan, oğlundan sonra bu mesleği İzmir’de kimsenin yapamayacağını söyledi. Erdoğan, "İzmir’de bu işi yapan tek ben kaldım. Meslekte çırak da yetişmiyor. Gençler bunu bir televizyon tamirciliği, oto tamirciliği gibi bir meslekten saymıyorlar. Elekçi dediğin zaman buna heves etmiyor. 2000 yılına kadar çıraklarım vardı, hepsi çalışıyordu ama daha sonra onlar başka mesleklere yöneldiler. Ben dükkanımı, mesleğimi oğluma devrettim. Ondan sonra da başka usta yetişmez" dedi.

"Bizim işimiz el emeği"
İş yerindeki üretimde hiç bir makine kullanmadan tamamen el emeğiyle imalat yaptıklarını söyleyen 83 yaşındaki usta, "Bizim işimiz el emeği, fabrikasyon değil. Malzemelerimiz çivi, kasnak, tel, makas, çekiç. Makine olarak bir şey yok her şey el emeği. Un elemek, nohut elemek, üzüm elemek için, inşaatçıların kullanımı için elekler üretiyoruz. Eskiden günde 3-5 tane satardık; şimdi ayda bir satmakta güçlük çekiyoruz. Her şey gibi bu iş de makineleşti" sözlerine yer verdi.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *