Çorum
Açık
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,3064 %0,23
48,9233 %0,43
Ara

MEVLİD KANDİLİ

YAYINLAMA:
MEVLİD KANDİLİ İnsanlığın kurtuluşu için âlemlere rahmet olarak gönderilen, son peygamber Hz. Muhammed (SAV) 571 yılında kameri aylardan Rebiülevvel ayının 12’ si pazartesi günü tanyeri ağarırken Mekke’de doğmuştur. Bu mübarek geceye Mevlit Kandili denir. Mevlit “doğum zamanı” anlamına gelmektedir. Dünyanın her kesiminden Müslümanlar, her sene bu geceyi Mevlit Kandili olarak kutlamaktadır. Bu gece Müslümanlar arasında yüzyıllardan beri coşkuyla kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) saygı ile anılmaktadır. Süleyman Çelebi tarafından yazılan asıl adı “Vesiletü’n necat” olan mevlit kitabı, Hz. Muhammed’in doğumunu, mucizelerini en güzel şekilde dile getiren kıymetli bir eserdir. Sevgili Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde ve diğer mübarek gün ve geceler münasebetiyle camilerimizde, evlerde Kur’an-ı Kerim, Süleyman Çelebi’nin mevlit kasideleri ve ilahiler okunarak, O’nun mübarek ruhuna salât ve selam getirerek en güzel şekilde kutlanır. Bu Peygamberimize olan engin sevgi ve saygının bir ifadesidir. Kuranı Kerim’de Ahzap Suresi 56. ayette Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Şüphesiz Allah ve melekler Peygambere salât ediyorlar. Ey İman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin.” Sevgili Peygamberimizin dünyaya teşrif etmelerinden önce tam bir karanlık vardı. Devir cehalet çağını yaşıyordu. Allah’a inanıyorlar ama putlara tapıyorlardı. İnsanlar birbirlerini öldürmekten şeref duyuyorlar, kız çocukları kendilerinden utanç duyulduğu için toprağa diri diri gömülüyor; ahlaksızlık, alkol tüketimi, kumar ve fuhuş yayılmıştı. Haksızlık, gasp, yağma almış yürümüş, Allah inancı unutulmuştu. Kabilecilik duygusuyla haram aylar dışında durmadan savaşılıyordu. Ticaret kervanları soyuluyor, zorba ve zalimlerin yaptıkları yanına kalıyordu. İnsanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz bir hale gelmişti. İnsanlık yeni bir elçiye yeni bir Peygambere muhtaçtı. İşte böyle bir anda O, Kur’an’ın ifadesi ile “âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.” (Enbiya, 107) Hz. Muhammed’in doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır. Karanlıklar içerisinde kalan insanlık onun öğrettikleri ile aydınlığa kavuşmuş, kız çocuklarına reva görülen diri diri toprağa gömülme onun gelişiyle son bulmuş, kadınlara yapılan haksızlıklar, zülüm bitmiş, hayat bütün canlılar için yaşanabilir bir hayata dönüştürülmüştür. İslam tarihçileri Peygamberimizin doğduğu gece bir takım olağanüstü olaylarında meydana geldiğini naklederler. Şöyle ki: Bu gece İran hükümdarının Medayin şehrindeki sarayın sütunu yıkılmış, Mecusilerin İran’da İstahrabat şehrinde bin yıldır yanmakta olan ateş gedeleri biranda sönüvermiştir. Save (Taberiyye ) gölü biranda kuruyuvermiş, bin yıldır kurumuş olan Semave Vadisi taşan seller altında kalıp, suya gark olmuştur. Peygamber Efendimizin doğması ile bütün dünyada hüküm sürmekte olan cehalet ve küfür ateşi sönmüş, putperestlik yıkılmış, zulmün baskısı son bulmuştur. Bu bakımdan Sevgili Peygamberimizin doğumu mutlu bir hadisedir. O’na inananlar için eşsiz bir model ve ideal örnek olduğu gayet açıktır. Nitekim Kur’an’da; “Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için Allah’ın Resulünde çok güzel bir örnek vardır,” buyurulmaktadır. (Ahzâp, 21) Kıymetli okurlar! Unutmayalım ki böyle günler ve geceler bizler için bir lütuf, bir fırsattır. Bu gece ikramların ulaştığı bir gecedir. Samimi ve en içten dileklerimizle ellerimizi semaya, gönlümüzü Mevlaya açalım. Tövbe İstiğfar getirelim, dualar edelim, kuran okuyalım, okuyanları dinleyelim, bol bol Selat selamlar getirmeye gayret edelim. Onun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuurunu tazeleyelim. Kaza ve nafile namazlar kılalım, sadakayı ihmal etmeyelim. Küs ve dargın olanları barıştırıp gönüllerini alalım, üzerimizde hakları olanları arayıp soralım, yoksul, öksüz, kimsesiz, yetim, hasta, yaşlı, hayatta olan ana, baba, dost ve yakınlarımızı ziyaret edip mutlu edelim. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğum günü olarak idrak edeceğimiz, Mevlit Kandili için geri sayım başladı. (26 Eylül Salı) Sevdiğimiz bir kişinin doğum gününü kutlarken nasıl özen gösteriyorsak, pastamızı, hediyemizi alıyorsak, bu kutlu gecede de Peygamberimize sunacağımız pasta; Salat ve selamlar olsun. Salat O’na, Selam O’na Mevlit kandilinizi tebrik ederim .
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *