Çorum
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,9666 %0.2
47,1213 %0.14
Ara

Kadına Şiddet

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Sevgili okurlar kısa bir aradan sonra köşemizde tekrar beraberiz. Bu hafta hep birlikte toplumsal vicdanı kanatan en derin yaralardan biri olan kadına yönelik şiddeti ele alalım istiyorum. Zira bu konuda sık haberlere maruz kalmamız ne yazık ki duyarsızlılığı azaltabiliyor, durum çok acı ancak maruziyetin fazla oluşu ile bu ciddi mevzu normalleştirilebiliyor. O sebeple şiddetin önlenmesi noktasında atılan ciddi bir adım olan 6284’ü tekrar hatırlayalım, üstüne konuşalım ve farkındalıklarımızı artıralım istedim. Gelin konuya birlikte göz gezdirelim:

Türkiye, bu konuda 2012 yılında önemli bir adım attı ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’u yürürlüğe koydu. Ancak aradan geçen yıllarda yaşananlar, kanun koymanın yeterli olmadığını, asıl meselenin uygulamada başladığını gösterdi. Kanun, kadınların fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddete karşı korunması için oldukça güçlü hükümler içermekte. Hakimin ivedi şekilde koruma kararı vermesi, failin evden uzaklaştırılması, mağdura geçici maddi yardım yapılabilmesi gibi pek çok tedbiri düzenlemekte. Hatta çoğu durumda bu kararlar delil aranmaksızın, “şiddet tehlikesi” varlığına dayanarak alınabiliyor. Peki sorun ne? Neden 6284 uygulamada yetersiz kalıyor ve şiddetlerin önüne geçilemiyor?

İlk Sorun Koruma Kararlarının Ciddiye Alınmaması

Ne yazık ki bazı kamu görevlileri, koruma kararlarını hâlâ “bir kâğıt parçası” gibi görebiliyor. Fail, koruma kararına rağmen mağdura yaklaşmaya devam ettiğinde, gerekli caydırıcı işlemler çoğu zaman yapılmıyor. Bu da mağdurun tekrar tekrar aynı şiddet döngüsüne maruz kalmasına neden oluyor.

Bir Diğer Neden Delil Arayışı ve Başvurucunun Sorgulanması

Kanuna göre, koruma kararı için delil aranmaması gerekse de bazı mahkemelerde hâlâ “şiddet mağduru olduğuna dair rapor var mı?”, “şahit getirebilir misin?” gibi sorularla mağdurlar ikinci kez mağdur ediliyor. Halbuki bu tür sorular adalet arayışındaki kişiyi arayışından uzaklaştırıyor.

Başka Bir Problem Failin Korunması Refleksi

Bazı vakalarda, özellikle küçük yerleşim yerlerinde, fail ile mağdur arasında “uzlaştırma”, “arabuluculuk” gibi uygulamalar öneriliyor. Oysa şiddet dosyalarında bu yaklaşımlar kadın lehine değil, şiddeti normalleştiren bir zemine hizmet ediyor.

Toplum Baskısı ve Yalnız Bırakılma

Birçok kadın, şiddeti bildirdikten sonra sosyal çevresinden dışlanıyor. Kurumlar ise çoğu zaman sadece karar vermekle yetiniyor, mağdurun sosyal desteğe, barınmaya, psikolojik yardıma erişimi sınırlı kalıyor. 

Peki bu sorunlara karşı ne gibi yollara ihtiyacımız var? İlk önerimiz elbette 6284 sayılı Kanun’un güçlendirilmesi değil, etkin ve eksiksiz uygulanması. Bunun için:Polis, jandarma, hâkim ve savcılara sürekli toplumsal cinsiyet temelli farkındalık eğitimi verilmesi, koruma kararlarına aykırılıkta caydırıcı yaptırımların kararlılıkla uygulanması, şiddet mağdurlarına barınma, ekonomik destek ve psikolojik danışmanlık gibi bütüncül hizmetlerin sunulması, toplumun da bu mücadelede rol alması, yani sessiz kalmak yerine şiddete karşı aktif taraf olması şart.

6284 sayılı Kanun, yalnızca bir yasa metni değil; binlerce kadının hayata tutunma aracı. Ama unutmayalım ki bir kanun, ancak onu uygulayan eller kadar güçlüdür. Ayrıca 6284 yalnızca kadına şiddeti önlemek gayesi gütmemekte genel anlamıyla şiddete karşı bir koruyuculuk taşımaktadır. Her ne kadar kanayan bir yaramız olduğu hasebiyle kadına yönelik şiddetin önlenmesi hususunun üzerine vurgu yapmışsak da 6284 toplumda şiddete maruz kalan ve mağdur olan herkesin koruyucusudur. Hukuka, kanuna sahip çıkmak her birimizin haklarını korumak için zarurettir. Şiddetin olmadığı, mutlu ve huzurlu günler temennisiyle…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *