Afacan, yaptığı kapsamlı açıklamada, Türkiye'nin KKKA'nın sık görüldüğü ülkelerden biri olduğunu ve Çorum'un da İç Anadolu'nun kuzeyi ile Orta Karadeniz'in güneyinde yer alan riskli iller arasında bulunduğunu belirtti. 2002-2024 yılları arasında Türkiye'de 17 binden fazla vakanın görüldüğünü ve 819 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Afacan, hastalığın ciddiyetine dikkat çekti. Türkiye'de ölüm oranının dünya ortalamasına göre daha düşük olmasında, halkın bilinçlenmesi sayesinde erken tanı konulması ve sağlık sisteminin etkin destek tedavisi uygulamasının büyük rol oynadığını ifade etti.
KKKA ve diğer kene kaynaklı hastalıklardan korunmanın en etkili yolunun kişisel önlemler olduğunu söyleyen Afacan, şu tavsiyelerde bulundu: "Kırsal alanlarda, bağda, bahçede veya hayvanlarla temas sırasında uzun kollu ve bacakları kapatan, açık renkli giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içine sokulmalıdır. DEET içeren kene kovucu ürünler de yardımcı olabilir. Kırsal alan ziyareti sonrası mutlaka duş alınmalı ve vücut, özellikle kulak arkası, koltuk altı, kasık gibi saklanabilecekleri bölgeler dikkatlice kontrol edilmelidir."
“Kene Isırırsa Paniğe Gerek Yok, En Yakın Sağlık Kuruluşuna Gidin”
Vücuda yapışan bir kene fark edildiğinde paniğe kapılmamanın önemini vurgulayan Afacan, "Keneyi kesinlikle ezmeyin, üzerine alkol veya kolonya dökmeyin, yakmayın. Kendi kendinize çıkarmaya çalışmak yerine, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurun" dedi. Kene çıkarıldıktan sonraki 10-14 gün boyunca ateş, halsizlik, baş ve kas ağrısı gibi belirtiler açısından kişinin kendini gözlemlemesi ve bu belirtiler ortaya çıkarsa derhal doktora gitmesi gerektiğini kaydetti.
“Erken Teşhis Hayat Kurtarır”
KKKA'nın spesifik bir ilacı veya onaylanmış bir aşısı olmadığını, tedavinin tamamen hastanın vücut direncini artırmaya yönelik yoğun destekleyici bakımdan ibaret olduğunu belirten Afacan, bu nedenle erken teşhisin ve hastaneye erken başvurunun hayati önem taşıdığını söyledi. Eczacıların bu süreçte halka doğru bilgi vererek, yanlış uygulamaları düzelterek ve koruyucu ürünleri temin ederek mücadelede kilit bir rol oynadığını ifade eden Afacan, en etkili mücadelenin ise toplumun her bireyinin bilinçlenmesiyle mümkün olduğunu sözlerine ekledi.