Meclis kürsüsünden bütçe rakamlarını değerlendiren Milletvekili Aşıla, bütçenin temel gelir kaynağının vergi olduğunu ve borçlanma sarmalının devam ettiğini kaydetti. Yeni yılda ödenecek 2,74 trilyon liralık faiz yükünün yaklaşık 60 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Aşıla, faiz ödemelerinin bir önceki yıla göre yüzde 41 oranında arttığını vurguladı.
Faize aktarılan kaynağın halkın refahı için nasıl kullanılabileceğini çarpıcı rakamlarla örnekleyen Aşıla, bu meblağ ile Türkiye genelinde 750 bin adet konut inşa edilebileceğini ve barınma sorununun bedelsiz olarak çözülebileceğini öne çıkardı. Ülkedeki SMA hastalarının tedavi maliyetinin faiz giderlerinin sadece yüzde 5'ine denk geldiğini belirten Aşıla, imalat sanayisinde 1 milyon yeni istihdam oluşturma potansiyeline sahip bu paranın faize gitmesinin ekonomik bir kayıp olduğunu vurguladı.
Faiz yükünün dar gelirli üzerindeki olumsuz etkilerini ifade eden Mehmet Aşıla, faize ayrılan payın küçük bir kısmıyla bile sosyal adaletin sağlanabileceğini kaydetti. Faize ödenen tutarın sadece yüzde 7'si ile en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çekilebileceğini dile getiren Aşıla "Faize giden paranın tamamıyla 11 milyon asgari ücretlinin maaşı 44 bin liraya çıkarılabilirdi" dedi. Bütçe açığının yeni vergilerle vatandaşa yüklendiğini savunan Aşıla, belirli kesimlere sağlanan vergi muafiyetlerinin adaletsizliği derinleştirdiğine dikkat çekti.
Yaklaşık 2,4 trilyon liralık vergiden vazgeçilmesini ve garanti ödemeli projeler için bütçeden 238 milyar lira ayrılmasını eleştiren Aşıla, bu sistemin imtiyazlı holdinglere fayda sağladığını iddia etti. Enflasyonla mücadelenin ancak üretim ve verimlilik artışıyla mümkün olabileceğini kaydeden Aşıla "Cebinden tek kuruş çıkmayan millet değil, imtiyazlı holdingler olmuştur" ifadelerini kullanarak, borçsuz ve faizsiz bir bütçe anlayışının zorunlu olduğunu vurguladı.
