Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,3752 %0.03
45,5897 %0.11
Ara
Kesin Karar Ulusal Sunay Akın, "Koyu Mavi Memleket Kumaşı" Kitabını Okurlarla Buluşturdu

Sunay Akın, "Koyu Mavi Memleket Kumaşı" Kitabını Okurlarla Buluşturdu


Sunay Akın, "Koyu Mavi Memleket Kumaşı" Kitabını Okurlarla Buluşturdu

Çağdaş Türk edebiyatının usta kalemi Sunay Akın’ın yeni kitabı Koyu Mavi Memleket Kumaşı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Kitap, Gaziantep’in İslahiye ilçesinde bulunan ve 2020 yılında hizmete açılan "Sabiha-Aziz Bali İlçe Halk Kütüphanesi’nde" düzenlenen toplantıyla tanıtıldı.
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ve Sunay Akın’ın ev sahipliği yaptığı etkinliğe çok sayıda protokol üyesi, kitapsever ve basın mensupları katıldı. Adnan Bali, toplantıda yaptığı konuşmada, annesinin, doğduğu ve çocukluğunun geçtiği İslahiye’nin kendi hayatındaki yerini, değerini katılımcılarla paylaştı.
61 yıl boyunca cezaevi olarak kullanılan binanın kütüphaneye dönüştürülme hikayesini anlatan Adnan Bali, "Bir cezaevi binasında kütüphane kurmak, esasında benim için bir hayalin gerçeğe dönüştüğü hüzünlü bir yolculuk oldu. Cezaevini, sınırlı memur maaşıyla bizleri okutmak için varını yoğunu ortaya koyan değerli annemin vefatının ardından, annem ve babamın adını vererek, onun aziz hatırasını yaşatmak için kütüphaneye çevirdik. Annemin hayatının önemli bir bölümünü geçirdiği, çok sevdiği, çok mutlu olduğu evimizin hemen yanı başında bulunan cezaevinin boşaldığını öğrenince, kardeşlerimle birlikte burada bir kütüphane açmaya karar verdik. Kitaplara ve okumaya çok düşkün, evimizdeki kitaplığı okuma sevgisini aşılatabilmek için mahalledeki tüm çocuklara açacak kadar ufku geniş bir insan olan annemin aziz hatırasını en güzel ancak böyle yaşatacağımıza inandık" dedi.
"Gençlerin gelişimine ışık vermek bakımından çok güzel bir örnek"
Gençlerin gelişimine ışık vermek bakımından çok güzel bir örnek oluşturduklarını söyleyen Bali, "Türk kültür hayatına, çocukların, gençlerin gelişimine ışık vermek bakımından çok güzel bir örnek oluşturduğumuzu düşünüyorum. Çok uzun yıllar finans sektöründe en üst seviyede yöneticilikler yaptım ama hayatımda huzurla, mutlulukla söyleyebilirim ki beni müsterih kılan bunun kadar özel başka bir insiyatifim yok. O yönüyle de son derece huzurluyum. Bunun annemin ruhunu da babamın ruhunu da şad ettiğini düşünüyorum. Burada bir çocuğun dahi hayatında fark oluşturabilirsek, bir çocuğa dahi dokunabilirsek bana göre her şeye değer. İslahiye okuma kültürü, okuma derinliği gerçekten olan bir yerdir başından itibaren ve çok başarılı gençler, öğrenciler çok güzel yerlere gelebilmişlerdir. Bu yönüyle bakıldığında ben bu çıtanın daha da yükseleceğini düşünüyorum. Bu imkanlarla buraya gelip ziyaret ettiğimde çocukların burada ödev yaptığını, burada ders çalıştıklarını, kitap okuduklarını gördüğümde son derece mutlu oluyorum" şeklinde konuştu.
"Bina depremde herhangi bir hasar almadı"
Bali, kütüphanenin depremden hasar almadığını ve deprem döneminde çok amaçlı olarak kullanıldığını söyleyerek, "Bu bina deprem zamanında sadece kütüphane olarak iş görmedi. Bir kere biz bu binayı kütüphaneye dönüştürürken çok sağlam bir güçlendirme yaptık. Uyguladık ve dolayısıyla bina bu depremde de herhangi bir hasar almadı. Çok küçük, ufak tefek dış cephesinde kayda değer olmayan şeyler dışında ayaktaydı. Deprem süresince de aşevi olarak hizmet verdi. Bahçesinde aynı şekilde gelen insanlar. Yani o dönemde ilaç gibi bir şey oldu diyebilirim. Ondan sonraki dönemde de, önceki dönemde de çok yoğun bir hizmet verdi. Bakalım daha geliştireceğimiz şeyler de olabilecek inşallah. Çünkü yani bu kendini tetiklediği için ihtiyaç daha da artmaya başladı. Bu da güzel bir şey" ifadelerine yer verdi.
"Kütüphane bir kitap meselesi değil; bir medeniyet meselesidir"
Kütüphanede, binanın daha önceden ne olduğunu hatırlatmak ve ziyaretçileri geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarmak için bir koğuşun olduğu gibi korunduğunu ifade eden Bali, eskiden koğuş olan yerlerde bugün çocukların okuma etkinliklerine, gençlerinse atölye çalışmalarına katılmasının, kütüphaneden olabildiğince çok öğrenci ve kitapseverin faydalanmasının kendisi ve ailesi için büyük bir mutluluk vesilesi olduğunu söyledi. Adnan Bali, "Kütüphane bir kitap meselesi değil; bir medeniyet meselesi, dünyaya nasıl baktığınızın meselesidir. Açtığınız her kütüphane kapattığınız bir hapishane anlamına gelebilir" dedi.
Adnan Bali, kendisi için manevi değeri çok büyük olan bir mekanda, çok takdir ettiği bir sanatçı olan Sunay Akın’ın yeni kitabının tanıtılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirirken, "Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basımı yapılan kitap, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’i neden ‘kültür’ üzerine kurduğunu gizli kahramanların öyküleri üzerinden çok güzel özetliyor. Bir Cumhuriyet kurumu olan Bankamızın iştiraki Kültür Yayınlarımızın böyle bir kitabı okurlarla buluşturmasını kıymetli buluyorum. Eminim ki kitabı okuyanların zihinlerinde, Cumhuriyetin kurulduğu dönemden bazı anekdotlar yer edinecek, o dönemi belki bir kez daha hissedecekler" şeklinde konuştu.
Kültür-sanatın bağımsızlıkla eşdeğer tutulduğu bir miras
Sunay Akın, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluşan yeni kitabı Koyu Mavi Memleket Kumaşı’nda, Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan Cumhuriyet’in gizli kahramanlarının öykülerini anlatırken, bize sanatın ve kültürün bağımsızlıkla eşdeğer tutulduğu bir mirası devraldığımızı bir kez daha hatırlatıyor.
Çanakkale Savaşı’nı cephede resimleyen ressamları, Latmos Dağı’ndaki mağara resimleri, Gülcemal gemisinin burnuna çizilen köpükler, Yaşar Kemal ve Arif Dino’nun Paris Garı’ndaki bekleyişleri, Pendik’te bir evde ortaya çıkan Exupéry fotoğrafı, Mustafa Pilevneli’nin Kaşinozaki Feneri’nin yanındaki müzede sergilenen tablosu, Vedat Günyol’un elinden geçen Ferhan Şensoy’dan ilk, Sait Faik’ten son bir öykü. Kitaba ismini ise 1933’te Ankara’nın Kazan köyünün muhtarı seçilen, 1935’te de ilk kadın milletvekillerimizden biri olarak TBMM’nin sıralarında oturan Satı Çırpan’ın öyküsü veriyor.
"Bir milletin zenginliği hisse senetleri değil, hissi senetleridir"
Kitap tanıtımı için neden Gaziantep’in İslahiye ilçesini seçtiğini açıklayan Sunay Akın, "Şimdi yeni kitabımın adı ‘Koyu Mavi Memleket Kumaşı’ olunca bu güzel memleketimin kumaşının en güzel yerlerinden birinde okurlarla buluşsun istedim. Bu yüzden Gaziantep’in İslahiye ilçesini seçtim. Nedeni içinde bulunduğumuz bu yapı. Burası bir cezaeviydi. Fakat ne güzel ki, hemen şu hapishanenin yanında oynayan, çocukluğu geçen Adnan Bali, bu cezaevini kütüphaneye dönüştürüyor ve kütüphaneye annesi Sabiha Hanım ve Aziz Bey’in adını veriyor. Sabiha Hanım buralı bir Anadolu kadını gaz lambası ışığı altında Kemal Tahir’ler okuyor. Okuyan bir Anadolu kadını. Hep derim ya bir milletin zenginliği hisse senetleri değil hissi senetleridir. İşte bunu da göstermek için kitabımın okurla buluştuğu ilk etkinliği burada gerçekleştirmek istedim. Çok teşekkür ediyorum İş Bankası Kültür Yayınlarına. Onlar coşkuyla karşıladılar benim bu önerimi ve hep birlikte buraya geldik. Ve ilk etkinliği burada gerçekleştirdik" şeklinde konuştu.
"Belki de Cemil Bey İslahiye’de ilk kez alkışlandı"
Kitabın içeriği hakkında bilgiler veren Akın, "Kitabın içinden bir hikaye anlatayım. İşgal İstanbul’unda, işgal askerlerine karşı bir Türk kadını ve işgal askerleri ona sarkıntılık ediyor. Kaçırıp tecavüz edeceklerdi belki de. Onları engelleyen ve iki tanesini vuran, görevini yapan bir polis memuru Cemil Bey’i vardır. Ne yazık ki kendi ülkesinde işgal güçlerinin karakollarına teslim ediliyor ve ne yazık ki işgal mahkemesinde yargılanıp işgal ülkesinin dünyanın bir köşesindeki Fransa’da bir hapse atılıyor. İşgal İstanbul’u buydu ama Mustafa Kemal Atatürk ondan haber alınca 12 yıl sonra onu alıp ülkesine geri getirtiyor ve Cemil Bey ülkesine geri dönünce İslahiye’de görev yapıyor. Bir çocuğu burada dünyaya geliyor. Kitabımın içinde sadece o isimsiz güzel kahramanlardan biri Cemil Bey. Herhalde onu anmış olduk böylelikle. Kitapseverlere kütüphanede bu öyküyü anlattığımda belki de ilk kez İslahiye’de Cemil Bey alkışlandı. Vesileyle bir kez daha işgal döneminde işgale karşı direnen, Anadolu’ya geçen, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu güzel memleketi özgürlük kumaşına kavuşturan bütün güzel insanlara minnet duygularımı sunuyorum" diye konuştu.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *