Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,4496 %0.21
45,6211 %0.11
Ara
Kesin Karar Ulusal Toplumsal Medya Kullanımı Toplumsal Anksiyeteyi Tetikleyebilir

Toplumsal Medya Kullanımı Toplumsal Anksiyeteyi Tetikleyebilir


Sosyal Medya Kullanımı Sosyal Anksiyeteyi Tetikleyebilir

Psikolog Hande Nacar Baş, sosyal medyanın sosyal anksiyeteyi tetikleyerek insan içinde konuşamaz hale gelmeye sebep olduğunu belirterek, “Mesajla kendini ifade etmeyi çok daha konforlu bulup, sosyal anksiyeteyi büyütebiliyorlar” dedi.
Sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte kişide ortaya çıkan sosyal anksiyete hayatı olumsuz etkiliyor. Onma Psikoloji’den Psikolog Hande Nacar Baş, sosyal anksiyete ile başa çıkma yollarını anlattı. Psikolog Baş, sosyal anksiyetenin kişinin kalabalık önünde konuşamaması, toplum içinde bir şey anlatamaması, röportaj verememesi, toplum içinde yemek yiyememesiyle bağlantılı psikolojik bir hastalık olduğunu vurgulayarak, “Küçük yaşlarda başlayabildiği gibi yetişkin dönemde de başlayabilen bu hastalığın kalıtsal sebeple mi yoksa, çevre tarafından mı oluştuğu henüz tam olarak bilinememektedir. Ama gördüğümüz kadarıyla kişilerin davranışları, bunu çocuk yaşta öğrenmesi bizler için önemli bir etken. Sosyal anksiyetesi olup olmadığını aslında kişi bilir. Çünkü toplum içinde konuşmak, toplum içinde harekete geçmek onun için oldukça zordur. Sunum yapamaz, verilen görevleri yerine getiremez. Okul çağında başlıyorsa öğretmenlerin örneğin Andımızı okumak, şiir okumak gibi verdiği görevleri almaktan kaçınır. İş hayatında da kalabalık önünde konuşmak onun için oldukça zordur. Daha ilerleyen seviyelerde toplum içinde yemek yemek, AVM’lerin yemek katında oturmak kişi için oldukça güç olmaktadır. Bu yüzden bu kişiler aslında sosyal anksiyeteye sahip olduklarını bilir fakat tedavisini nasıl yapacağını bilemezler. Bunu çoğu bir huy, bir davranış biçimi sanabilir. Halbuki bu bir hastalıktır” diye konuştu.

“Küçük küçük görevler almak oldukça kıymetli”
Doktor tarafından tanı alınmasının önemli olduğunu belirten Baş, “Çünkü ilaç tedavisi sosyal anksiyetede önemli bir yer tutabiliyor. Fakat hekim ilaç ihtiyacı duymazsa psikoterapi de bu danışan grubu için önemli bir seçenek. Özellikle bilişsel davranışlı terapi bu konuda çokça çalışılan bir terapi yöntemi. Bunun dışında kişinin konuyla ilgili yavaş yavaş cesaretlenmesi, birazcık harekete geçme çabası, eğer yapabiliyorsa küçük küçük görevler alması bizim için oldukça kıymetli” dedi.

“Toplum önünde harekete geçmekte zorlanmaya başladık”
Psikolog Hande Nacar Baş, evlerin içinde telefonların arkasından iletişim kurmanın arttığına dikkat çekerek, “Toplum önünde harekete geçmekte bir o kadar zorlanmaya başladık. Kişiler özellikle mesajla kendini ifade etmeyi çok daha konforlu bulup, sosyal anksiyeteyi daha da büyütebiliyorlar. Gerçekten de sosyal medyanın şu an günümüzdeki yeri bizim insan içinde konuşamaz hale gelmemize de sebep oluyor. Kişide yargılanma korkusu, eleştirilme korkusu aslında bu sosyal anksiyetinin temelinde olan en önemli korkular diyebilirim. Kişi neden toplum önünde konuşamıyor? Bir şekilde olumsuz bir intiba bırakmaktan korkuyor” şeklinde konuştu.
Baş, yargılanmaktan korkan çocukların gelecekte sosyal anksiyeteye davetiye çıkardığının altını çizerek, “Bu yüzden aslında ailelerin de çocukları şevklendirmesi, yargılayan bir tutumdan uzak olması, toplumun, öğretmenlerin ya da çevremizin yargılayıcı eleştiri tutumu yine bu hastalıkta önemli bir yer tutuyor” dedi.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *