Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,3804 %0.04
45,6081 %0.16
Ara
Kesin Karar Ulusal Toplumsal Medya ve İnternet Ruh Sıhhatini Etkiliyor

Toplumsal Medya ve İnternet Ruh Sıhhatini Etkiliyor


Sosyal Medya ve İnternet Ruh Sağlığını Etkiliyor

Sosyal medya ve internette sürekli zaman geçirmenin ruh sağlığını etkilediğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Öz, küçük önlemlerle bundan kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi.
İnsanların önemli bir kısmının telefon veya bilgisayarına bağımlı olarak hayat sürdüğünü belirten Medicana Bursa Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ömer Öz, “Yoğun internet akışında insanlar karşısındaki kişiyle konuşmayı değil de, gündemde olanlarla ilgilenmeyi seçer. Sosyal medya ve oradaki içerikler, çoğu sohbetin odak noktasına haline gelmiş durumda. Peki, insanların dikkatini bu kadar çelen, akıllarını internetten uzaklaştıramamalarını sağlayan etkenler nelerdir? İhtiyacımız gülmek, eğlenmek, kafamızı dağıtmaksa bunu karşımızdaki kişiyle yapamayacağımızı düşündüğümüz için mi sosyal medya bizim kurtarıcımız haline geliyor? Evliliklerde, arkadaşlıklarda, ailelerde yapılan sohbet insanların sosyalleşme ihtiyacını gidermiyor mu? Karşımızdaki kişilerde bulamadığımız neyi sosyal medyada bulabiliyoruz? Hemen hemen her saat yan yana olan kişilerde sohbetin bir süre sonra kısırlaşması çok doğal. Aynı ortamlarda yaşanan aynı olaylar, her zaman cazip bir sohbet konusu halini almıyor. Yeni bir konu bulmak, farklı alanlarla ilgili de karşı tarafın fikirlerini alabilmek için internettekilerden yararlanmak bazen kurtarıcı da olabiliyor. İş yapmak için kullanmak, güncel gelişmeleri takip etmek amacıyla ya da genel iletişim için telefonlar ve internet olmazsa olmazımız konumunda artık. Ancak her şeyde olduğu gibi faydası kadar zararı da var. Her yeni çıkan teknolojide yeni nesli eleştiren, bunlar insanı aptallaştırıyor diyen bir tutumla değil de durumu analiz eden bir zihinle olaya bakmak istiyorum” dedi.
Sosyal iletişimde beden dili, göz teması, ilgiyle ve empatik dinleme oldukça önemli olduğunu ifade eden Dr. Ömer Öz, “Telefondan kendisini ayıramayan kişilerde bu iletişimi kurmak zorlaşıyor. İnsanların birbirine bakmadığı, yan yanayken bile mesajlaşarak konuştukları bir düzen sosyal bağları zedeleyebiliyor. Yüz yüze, anlık konuşmalar insanların yaşayacağı bazı gerginliklerin önüne geçebilir çünkü mesajlardaki emojiler her ne kadar duyguyu vermeye çalışsa da karşı tarafın niyetini bize tam olarak geçirtmez. Yüz yüzeyken kendimizi tutarak söyleyeceğimiz şeyleri mesaj yoluyla bazen daha sertçe söyleyebilir ve telafi etmesi zor bir iz bırakabiliriz. Sosyal iletişimde kaldığımız kişinin yaşadığı sorunları diyalog sırasında anlamamız mesaj yoluyla anlamamızdan daha kolaydır aslında, bu sebeple diğer kişinin ruh halini, zorlandığı alanları ses tonundan, mimiklerinden, bakışlarından da tahmin edebiliriz ve o kişiye yardım etme ihtimalimiz daha da fazlalaşır. Sosyal iletişimdeki azalma, sorun yaşayan birçok insanın kendini ifade edemeden yalnızlaşmasına neden olabiliyor. Eşimiz, anne-babamız, çocuğumuz bir ruhsal sorun yaşadığında bunu yüz yüze iletişimde bize daha net ifade edebilirken, azalmış iletişimde ya da yalnızca telefonla kurulan iletişimde bunu saklama ihtimali artabiliyor ve ciddi olabilecek bir sorunu gözden kaçırmamıza sebep olabiliyor. Yüz yüze iletişimde karşımızdaki insanla ilgili aldığımız zihinsel veri, mesaj ve sosyal medya yoluyla aldığımız veriden çok daha fazladır” şeklinde konuştu.
Öte yandan sosyal medya bize değerli olduğumuz ve beğenildiğimizle ilgili de bir sürü üstü kapalı mesaj verdiğinin altını çizen Öz, “Sosyal medyadaki paylaşımlar, takipçilerimiz, bizi kimlerin beğenip kimlerin takip etmediği, tüm bunlar değerli olup olmadığımızı gösteriyor yanılgısına düşebiliyoruz. Değerli olmak hepimizin ihtiyacı ancak sosyal medyadaki görüntümüz şahsen değerli olup olmadığımızla ilgili kesin veriler vermiyor aslında. ’Trend’ denilen şeyleri yapıyor, onlarla ilgili bir şeyler paylaşıyor, bir de üstüne eleştirel bir tutum takınıyorsak insanların bize verdiği ilgi artıyor ve biz de bunu değerli olmakla karıştırabiliyoruz. Değerlileşmenin öteki yüzü değersizleşmek ve yalnızlaşmak maalesef. Artan ilgi neticesinde değerli hissederken ilginin düşmesi bizi yalnız, mutsuz ve değersiz hissettirebiliyor, bu sebeple de bizi ilgiyi hep üzerimizde tutmak için daha fazla çaba göstermeye ve kendimizi aşan tavırlarda bulunmamıza götürebiliyor. Erotizm ve cinsellik de yaşamdaki ihtiyaç alanlarından bir diğeri ve sosyal medya ve internetin çok fazla hizmet ettiği bir alan. İlgi ve değer görmenin yollarından bir tanesi de karşı tarafta cinsel dürtüler uyandıracak şekilde paylaşımlar yapmaktan geçiyor. Beğeniyi en kolay alabildiğimiz alanlardan biri bu çünkü cinsellikte karşı tarafa övgüde bulunmanın bir rekabet oluşturmadığı bir gerçek. İş başarısı, kariyer, giyim-kuşam, seyahat gibi konularda insanlar daha kolay rekabet edebilirken cinsel dürtü hissettiği kişiyle rakip olmaktan çok onu överek gönlünü kazanma uğraşına girebiliyor. Böylelikle de sonu gelmez bir övgü, beğeni, paylaşım, ilgi bombardımanına dönüşüp karşı tarafı da bu paylaşımlara devam etmesi konusunda manipüle edebiliyor yani bir pekiştireç görevi görebiliyor. Düşünsenize işinizle ilgili bir paylaşım yapıyorsunuz 100 kişi sizi görüp onaylarken cinsel dürtüleri harekete geçiren bir paylaşımınız on binlerce övgü alıyor, bunu gördükten sonra hangi tarzda paylaşımlar yapmak istersiniz? Eğer insanlar sizi çok fazla övüyor, abartılı ilgi gösteriyorsa bu ilginin gerçekçi olup olmadığıyla ilgili bir muhakeme yapmanız gerekebilir çünkü ikili ilişkilerde iki taraf da değerli ve keyifli hissetmek ister. Sizin paylaşımlarınız o kişide artan bir keyif oluşturuyorsa hangi özelliklerinizin o kişide bu keyfi arttırdığını düşünmek, bunun size uzun vadede zarar getirip getirmeyeceğini tartmak iyi olabilir. İnternet ve sosyal medya kontrollü bir şekilde kullanıldığında hayatımız için kolaylaştırıcı evet ancak farkındalığı elden bırakmamak ve kar-zarar dengesini yapabilmek her zaman önemli gibi gözüküyor. İnsanın tüm özelliklerini gösterdiği yüz yüze iletişim ve diyalog ile yalnızca beğenilir, ideal gözükmeye çalıştığı sosyal medya düzeni birbirinden oldukça farklı. Övgünün ve beğeninin bir doyma noktasına varabileceğini, her daim övgü almanın gerçekçiliğini yitireceğini bilmek, belki de değer ve beğeniyi tamamen sosyal medyadan almaktan çok kendi öz-kimliğimizle alabileceğimizi bilmek bize güven katacaktır” şeklinde konuştu.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *