İSTANBUL (AA) - İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Suna Ömerbaşoğlu, duygusal konularda yapay zekaya danışılmasının insanların güven, anlaşılma, yargısız dinlenme, belirsizlikten kurtulma ve destek alma gibi temel psikolojik ihtiyaçlarının bir yansıması olduğunu belirtti.
Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Suna Ömerbaşoğlu, yapay zekanın duygusal destek arayışındaki rolünü değerlendirdi.
Halihazırda pek çok alanda kullanılan yapay zekanın artık duygusal destek arayışında da kullanıldığını aktaran Ömerbaşoğlu, insanların duygusal ilişkilerle ilgili yapay zekaya en çok sorduğu ilk 10 sorunun sorulma sıklığına göre, "Beni gerçekten seviyor mu?, Onunla devam etmeli miyim yoksa ayrılmalı mıyım?, Aldatıyor olabilir mi?/Sadık mı?, Beni neden aramıyor/yazmıyor?, İlişkimiz uzun vadede evliliğe gider mi?, Neden uzaklaştı?, Onu nasıl geri kazanabilirim?, Doğru kişi o mu?, İlişkimde nasıl mutlu olabilirim?, Benden hoşlanıyor mu?" şeklinde sıralandığını aktardı.
İlişkilerin insan yaşamının en önemli duygusal bağlamlarından biri olduğunu kaydeden Ömerbaşoğlu, "Bu sorulardan da anlaşılacağı üzere belirsizlik, kaygı ve güven sorunları ilişkilerde sık görülen psikolojik yükler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorular geleneksel olarak yakın çevreyle paylaşılırken, günümüzde birçok birey bu soruları yapay zeka sistemlerine yöneltmektedir." ifadelerini kullandı.
Yapay zekaya yöneltilme sıklığı giderek artan duygusal ve ilişki odaklı soruların yalnızca bilgi arayışını ortaya koymadığına işaret eden Ömerbaşoğlu, soruların aynı zamanda duygusal regülasyon ihtiyacını da ortaya koyduğunu vurguladı.
İnsanların yapay zekaya ilişkiyle ilgili duygusal sorular yöneltmesinin aslında birkaç temel psikolojik ihtiyaca işaret ettiğini ifade eden Ömerbaşoğlu, "Bunların en başta geleni, 'belirsizliği azaltma ihtiyacı'dır. İlişkilerdeki en zorlayıcı durumlardan biri olan belirsizlik, başta kaygı olmak üzere üzüntü, öfke, çaresizlik, yetersizlik gibi baş edilmesi güç duygular ortaya çıkarmaktadır." değerlendirmesini yaptı.
Ömerbaşoğlu, "Beni seviyor mu, uzaklaşır mı, aldatıyor mu?" gibi sorulara cevap aramanın, belirsizliği netleştirme çabasının göstergesi olduğuna dikkati çekerek, bu noktada yapay zekanın, kesinlik veremese de düzenli ve mantıklı bir çerçeve ya da çeşitli davranışsal stratejiler sunarak, kişinin düşüncelerini ve davranışlarını düzenlemesine, zor duygularla başa çıkabilmesine katkıda bulunabildiğini belirtti.
- "İnsanlar, dışarıdan bir sese ihtiyaç duyabilmekte"
Yapay zekaya yöneltilen soruların altında yatan bir başka temel ihtiyacın ise "duyguları netleştirme ve düzenleme ihtiyacı" olduğunu belirten Suna Ömerbaşoğlu, şöyle devam etti:
"İnsanlar aslında cevabı çoğu zaman içten içe bilse de emin olmak için dışarıdan bir sese ihtiyaç duyabilmekte. Çünkü, ilişkilerde yaşanan belirsizlik, yoğun kaygı ve çelişkili duygular bireyde ne hissettiği konusunda bir karmaşa yaratabilir. Yapay zekaya soru sormak, kişinin kendi duygularını yansıtma ve düzenleme biçimi olarak işlev görebilmektedir."
Ömerbaşoğlu, yapay zekanın, sunduğu yansıtıcı cevaplarla bireyin duygularını söze dökmesine ve kendi düşünce örüntülerini fark etmesine yardımcı olabildiğini aktararak, bu durumun kişinin duygularını düzenli dile getirmesine imkan tanıyarak, bir çeşit öz-farkındalık geliştirmesine katkı sunabildiğini anlattı.
İnsanı duygusal ilişkilerle ilgili yapay zekada cevap aramaya iten bir diğer ihtiyacın da "tarafsız ve yargısız dinlenme" ihtiyacı olduğunu kaydeden Ömerbaşoğlu, "İnsanlar, bir sorunu ya da durumu yakın çevreleriyle paylaşma söz konusu olduğunda yargılanmaktan, eleştirilmekten veya dedikodudan çekinebilmektedir. Özellikle utanç veya kırılganlık hislerinin yoğun olduğu konularda yapay zekanın eleştirmeyen, önyargısız şekilde cevap vermesi 'güvenli alan' duygusu yaratabiliyor." değerlendirmelerinde bulundu.
Ömerbaşoğlu, "onaylanma ve anlaşılma ihtiyacı"nın da bir başka önemli nokta olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bireyler çoğu zaman bir sorunu ya da durumu paylaşırken çözüm ya da öneri ihtiyacıyla değil, paylaşmak ihtiyacıyla anlatsa da genellikle çözüm önerileri duyar. Yapay zeka algoritmalarının empatik dille verdiği yanıtlar, kişilerin bu en temel iki ihtiyacını karşılamasına katkı sağlayarak yalnızlık duygusunu azaltabiliyor."
"Hızlı ve kolay erişilebilir destek" arayışının da bireyleri yapay zekaya yönlendiren ihtiyaçlardan biri olduğunu vurgulayan Ömerbaşoğlu, birçok kişinin ilişkide yaşadığı kaygıyı hemen paylaşmak istediğine ama herkese açılamadığına işaret etti.
Ömerbaşoğlu, arkadaşa açılmanın yüksek duygusal yatırım gerektirdiğini anlatarak, psikoloğa gitmenin ise hem duygusal hem maddi yatırım gerektirdiğini ifade etti.
Yapay zeka daha erişilebilir, düşük riskli ve düşük maliyetli seçenek olarak görüldüğünü kaydeden Ömerbaşoğlu, yapay zekaya sorulan ilişki sorularının aslında insanların güven, anlaşılma, yargısız dinlenme, belirsizlikten kurtulma ve destek alma ihtiyaçlarının bir yansıması olduğunun söylenebileceğine dikkati çekti.
Suna Ömerbaşoğlu, yapay zeka tarafından sunulan önerilerin doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, "Özünde yapay zekadan fikir alınmasında bir sakınca olmamakla birlikte bireyin, yapay zeka tarafından sunulan önerilerin kendi varoluşuna uygunluğunu değerlendirebilme becerisinin düzeyi kritik önem taşıyor." şeklinde görüş belirtti.
İkili ilişkilerde yaşanan sorunların çözümünde kişinin kendini, eşini ya da partnerini tanımasının önemli olduğunu vurgulayan Ömerbaşoğlu, yapay zekadan alınan önerilerin kısa vadeli destek, bir ilk yardım olarak değerlendirilebileceğini yaşanan sorunlara yönelik kalıcı ve uzun vadeli çözümler oluşturmak için çift terapisi konusunda uzmanlaşmış psikolog ya da psikiyatristlerden destek alınması gerektiğini kaydetti.