İSTANBUL (AA) - YEŞİM YÜKSEL - İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Avrupa'daki orman yangınlarının neden olduğu karbon emisyonunun son 23 yılın zirvesine çıktığına işaret etti.
Avrupa, geçen yaz döneminde büyük orman yangınlarıyla mücadele etti. Avrupa Birliği'ne bağlı Copernicus Atmosfer İzleme Servisi (CAMS) verilerine göre, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve Birleşik Krallık için tahmini toplam karbon emisyonları, CAMS'in son 23 yılı kapsayan veri setindeki en yüksek seviyeye çıktı.
CAMS'a bağlı Küresel Yangın Asimilasyon Sistemi (GFAS) tarafından sağlanan veriler, 1 Ocak - 15 Eylül döneminde Avrupa'daki orman yangınlarının 12,9 megaton karbon salımına neden olduğunu gösterdi. Bu miktar, 2003 ve 2017'nin aynı döneminde kaydedilen 11,4 megatonluk emisyonları geçerek kaydedilen en yüksek değer oldu.
Avrupa'da görülen emisyon artışının temel sebebi, ağustos ayı ortasında İber Yarımadası'nda çıkan yangınlar oldu. Bölgedeki toplam emisyonlar, ağustos başına kadar ortalamanın altında seyrederken sadece bir hafta içinde arttı. İspanya ve Portekiz'den kaynaklanan yangın emisyonları, Avrupa toplamının yaklaşık 4'te 3'ünü oluşturdu.
Avrupa dışında Kanada'daki orman yangınları da bu ayın başına kadar yoğun şekilde devam etti ve 2023'ten sonra en yüksek ikinci yıllık emisyon seviyesine ulaştı.
- "Özellikle ağustos ayı oldukça dramatikti"
Kuzey yarım kürede etkili olan orman yangınlarına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Doğanay Tolunay, 2025 yılının orman yangınları açısından dramatik başladığını söyledi.
Tolunay, yılın ilk ayında Los Angeles'ta büyük yangınlar meydana geldiğini, yaz aylarına doğru sıcaklıkların artması ve kuraklıkla birlikte yangınların kendini göstermeye başladığını kaydetti.
Kanada'da son 10 yıllık ortalamada 3,8 milyon hektar ormanlık alan yanarken, bu miktarın 2025'in eylül ayı ortasına kadarki dönemde 2,3 katına çıkarak 8,7 milyon hektara yükseldiğini ifade eden Tolunay, ABD'de de toplam 1,8 milyon hektar ormanlık alanın yandığını belirtti.
Avrupa'nın orman yangınları bakımından kritik bir yaz dönemi geçirdiğini dile getiren Tolunay, "Özellikle ağustos ayı oldukça dramatikti. 2025 yılının eylül ortasına kadar AB üyesi ülkelerde 1 milyon hektarın üzerinde orman alanının yandığını görüyoruz. 2006-2024 döneminde yıllık ortalama 355 bin hektar kadar orman alanı yanıyordu, yani AB ülkelerinde bu yıl yaklaşık 3 katına çıkmış." dedi.
Avrupa'da en fazla orman alanının yandığı İspanya'da son 30 senenin en kötü döneminin ve istatistiksel olarak en fazla ormanlık alanın yandığı 5'inci senenin yaşandığını vurgulayan Tolunay, ülkede son 20 yılın ortalamasında 80 bin hektar orman yanarken 2025'in bugüne kadarki döneminde 383 bin hektar ormanın küle döndüğünü anlattı.
Portekiz'in, orman yangınlarıyla mücadele eden bir diğer ülke olduğunu hatırlatan Tolunay, şöyle devam etti:
"Portekiz'de son 20 yılın ortalamasında 96 bin hektar orman yanarken, bu rakam 2025'te 270 bin hektara çıktı yani ortalamanın yaklaşık üç katı kadar bir orman alanı yandı. İtalya'da 20 yılın ortalaması 56 bin hektar kadarken, 79 bin hektara çıktı yani bir buçuk katı kadar oldu. Bulgaristan'da önceki yıllara göre daha fazla orman kaybedildi ve uzun yıllar ortalamasına göre 2,6 kat arttı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde ortalamaların 7,4 katı, Fransa'da ortalamaların 2,6 katı, Romanya'da 5,6 katı kadar orman yandı. Balkan ülkelerinde önceki yılların 3-4 katına ulaşan artışlar oldu."
Türkiye'de son 10 yılın ortalamasına bakıldığında 27 bin hektar orman alanı yanarken bu yıl bu miktarın neredeyse 3 katına yaklaşarak 80 bin hektara ulaştığına dikkati çeken Tolunay, bu yılın 1945, 2021 ve 1946'nın ardından en fazla ormanın kaybedildiği dördüncü yıl olduğu bilgisini paylaştı.
- "İnsan ve çevre sağlığını tehdit ediyor"
Tolunay, dünya genelinde sadece iklim değişikliği değil, insan-orman etkileşiminin artmasının da orman yangınlarını tetiklediğine işaret etti.
Orman yangınlarında ağaçların, dökülen yaprakların ve kuru otların yanması sonucu canlı dokuların karbon içermesi nedeniyle atmosfere karbondioksit salımı gerçekleştiğini ifade eden Tolunay, "Ne kadar orman alanı yanarsa karbondioksit emisyonları da o kadar artar. Ağaçlar yansa da bütün organları yanmıyor. Dallar ve kabukların çok az kısmı yanıyor. Bir orman alanında ortalama karbon miktarı ağaçlarda değişiyor ama birim hektarda 100-500 ton arasında karbondioksit depoluyorlar. Ortalama 100 ton civarında karbondioksit depolanmışsa, bu yandığı zaman hektar başına yaklaşık 50-60 ton civarında karbondioksit emisyonu olabilir." diye konuştu.
Orman yangınlarının kükürtlü bileşikler, metan ve partikül madde emisyonlarına yol açtığına değinen Tolunay, toprakta biriken küllerin yağış ve rüzgarla taşınarak su kaynaklarına ulaşabileceği, bunun da insan ve çevre sağlığını tehdit edeceği uyarısında bulundu.
Son 5 yılda dünya genelinde orman yangınlarının sayısı ve yanan alan miktarında artış yaşandığına dikkati çeken Tolunay, şu tavsiyelerde bulundu:
"İnsan, orman içine girdikçe daha fazla yangın çıkıyor. Ormandan geçirilen yollar, elektrik nakil hatları gibi nedenler ciddi bir sorun. Yerleşim ve orman alanları arasında en az 100 metrelik bir tampon bölge bırakılacak şekilde imar izni verilmesi gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl güzel bir uygulama başlattı. Dönemin ilk dersini 'yeşil vatan' olarak belirledi ve orman yangınları konusunda bir eğitim verildi. Bunun yangınların başladığı mayıs ayı gibi verilmesi çok daha doğru olur. Çünkü eylül-ekim gibi yangın farkındalığı nispeten düşük olduğu için bunu yangın mevsimine yakın zamanlarda tekrarlamak gerek."
Tolunay, yaz aylarında orman yangını çıkmaması için seferberlik ve bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.