Türk Hava Yolları (THY), "Airbus A350" tipi uçak alımları için Dubai Islamic Bank (DIB) ile bir finansman anlaşmasına imza attı. Bu gelişme, THY'nin tarihindeki önemli adımlar arasında yer alıyor.
Finansman Anlaşmasının Önemi
THY Genel Müdürlük VIP Salonu'nda gerçekleştirilen imza töreninde konuşan THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, bu anlaşmanın finansal anlamda inovasyon ve filonun güçlendirilmesi konusundaki kararlılıklarını pekiştirdiğini vurguladı. Bu tür bir finansman yönteminin ilk kez uygulanması, Türk Hava Yolları'nın dünya çapında etkinliğini artırma çabalarını göstermektedir. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Körfez ülkeleri ile olan işbirliklerinin yeni bir aşamaya geçişini simgeleyen bu anlaşmanın sadece maddi kazanç sağlamayı değil, aynı zamanda stratejik ortaklıkları derinleştirmeyi hedeflediğini belirtti.
DIB ile Yeni Bir İşbirliği Dönemi
DIB Üst Yöneticisi (CEO) Dr. Adnan Chilwan ise, THY ile yapılan bu anlaşmanın kendileri açısından bir ilk olduğuna dikkat çekti. Chilwan, başarılı bir işbirliğinin temelinin ortak hedeflerin belirlenmesinde yattığını ifade etti. Türk Hava Yolları’nın, Guinness Rekorlar Kitabı’na göre 'En fazla ülkeye uçan hava yolu' olarak tanınması, ona global liderlik, ölçek ve vizyon sağladığını dile getirdi. İslami finansmanı tercih etmek, sektörde önemli bir gelişme olarak değerlendirildi ve bu adımın, yalnızca havacılık sektöründeki büyümeyi desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda İslami finansmanın büyük pazarlardaki artan önemine de ışık tuttuğu belirtildi.
İslami Finansal Kiralama İşlemi
Böylelikle, Türk Hava Yolları’nın finansman portföyünü zenginleştirme stratejisi çerçevesinde, İsviçre frangı (CHF) cinsinden gerçekleştirilen İslami finansal kiralama işlemi, dünyanın ilk İslami kiralama anlaşması olarak kayıtlara geçti. DIB ünvanıyla bilinen ve BAE’nin en büyük bankaları arasında yer alan Dubai Islamic Bank ile yapılan bu önemli anlaşmanın tamamlanması, uzun süren bir hazırlık sürecinin ardından mümkün oldu. Bu tür yenilikçi finansman yöntemlerinin, flag carrier olarak tanınan Türk Hava Yolları’nın portföyünde yer alması, hem şirketin finansman kaynaklarını çeşitlendirmesi hem de global finansman yöntemlerinin adaptasyonu açısından kritik bir adım oluşturmaktadır.