Çorum
Açık
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,4861 %0.31
45,4600 %-0.26
Ara
Kesin Karar Ulusal “Üst Teneffüs Yolu Enfeksiyonu Şikâyetiyle Başvuranların Yüzde 78,3’ü İnfluenza A”

“Üst Teneffüs Yolu Enfeksiyonu Şikâyetiyle Başvuranların Yüzde 78,3’ü İnfluenza A”


“Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Şikâyetiyle Başvuranların Yüzde 78,3’ü İnfluenza A”

Yakın Doğu Üniversitesi Moleküler Mikrobiyoloji Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Buket Baddal, 1 Aralık 2024 ile 16 Ocak 2025 tarihlerinde Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne üst solunum yolu enfeksiyonu şikâyetiyle başvuran vakaların yüzde 78,3’ünün İnfluenza A kaynaklı olduğunu söyledi.
Kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonlarındaki artış, enfeksiyon hastalıkları ve pediatri servislerinde yoğunluğa neden olurken, bu durumun temel sebepleri arasında İnfluenza A virüsünün yaygınlığı dikkat çekiyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’ne Aralık ve Ocak aylarında başvuran semptomlu hastalarda yapılan analizler, dolaşımdaki diğer virüslerle İnfluenza A’nın en baskın viral etken olduğunu ortaya koydu.
Hastaneye üst solunum yolu enfeksiyonu şikâyetiyle başvuran vakaların yüzde 78,3’ünde İnfluenza A virüsü tespit edildi. İnfluenza A virüsüne ek olarak, sirkülasyonda bulunan respiratuvar sinsityal virüs (RSV) A ve B türlerine toplamda yüzde 11,7 oranında rastlanırken, geriye kalan örneklerin yüzde 5’inde influenza B virüsü, yüzde 1,7’sinde COVID-19’a yol açan SARS-CoV-2, yüzde 3,3’ünde ise birden fazla viral etkenin neden olduğu ko-enfeksiyonlar saptandı.
Verileri değerlendiren Doç. Dr. Buket Baddal, “Laboratuvarımıza ulaşan toplam 138 klinik örnekten 60’ı pozitif saptandı ve pozitiflik oranı yüzde 43,5 olarak belirlendi. Pozitif örnekler arasında ise yüzde 78,3’lük bir oranla, yani 47 örnekle, en baskın etkenin İnfluenza A virüsü olduğunu tespit ettik” ifadelerini kullandı.

PCR testleri ile veri toplama, izleme ve değerlendirme önemli
Solunum yolu enfeksiyonlarında etkenin belirlenmesi için ateş, öksürük, burun akıntısı, halsizlik, baş, boğaz ve eklem ağrıları gibi klinik belirtileri olan kişilerden ağız ve burundan alınacak sürüntü örneklerinin moleküler PCR testleri ile analiz edilmesinin önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Buket Baddal, “Önemli olan bilimsel verilerin analizi ile salgın izlemi ve sürekli sürveyans sistemi ile salgına yol açan etkenlerin belirlenmesidir” dedi. Sürveyans sistemi yani veri toplama, izleme ve değerlendirme ile salgının en üst seviyeye ulaşacağı dönemin öngörülebileceğine de değinen Doç. Dr. Baddal, sağlık hizmetlerinde buna göre önlemler alınabileceğine dikkat çekti.
Solunum yolu enfeksiyonlarının öncelikle damlacık yoluyla, hava yoluyla veya dolaylı temasla bulaştığını ifade eden Doç. Dr. Buket Baddal, “Kalabalık ve kapalı ortamlarda maske takarak bulaşı önleyebiliriz. Özellikle grip semptomları varsa toplum içerisinde maske kullanmalıyız. Fakat maske kullanımı dışında el hijyeni de çok önem taşıyor. Ellerimizi sık sık sabunlu su ile yıkamalıyız” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Risk grupları aşılanmalı
Doç. Dr. Buket Baddal, özellikle risk gruplarının aşılanmasının önemine dikkat çekerek 65 yaş üstü bireyler, kronik hastalığı olanlar, 6 ay ile 2 yaş arasındaki çocuklar, diyabet, astım, KOAH ve kalp yetmezliği gibi hastalıkları bulunanlar, sağlık çalışanları, kreş ve huzurevi personelleri ile hamilelerin grip aşısıyla korunabileceğini belirtti. Aşılama sürecinin, bu gruplarda ağır grip vakalarını, olası komplikasyonları ve gribe bağlı ölümleri önlemede kritik bir rol oynadığını ifade eden Doç. Dr. Baddal, aşılamanın genellikle Eylül ve Ekim aylarında yapıldığını, ancak aşılanmayan kişilerin Mart ayının sonuna kadar bu imkândan faydalanabileceğini söyledi.

KAYNAK: İHA
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *