Çorum
Hafif yağmur
21°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,7015 %0.02
47,2204 %1.43
Ara
Kesin Karar Ulusal Yazıyı Kim Buldu? Yazıyı Kim İcat Etti?

Yazıyı Kim Buldu? Yazıyı Kim İcat Etti?


Yazıyı Kim Buldu? Yazıyı Kim İcat Etti?

Tarih konularından yazının icadı, en çok araştırılan konulardan biridir. Peki, yazıyı kim icat etti? Yazıyı kim buldu?

YAZIYI KİM BULDU?

Sümerlerde tapınak mülklerinin yöneticileri olan rahiplerinin, kıskanç efendilerine ve diğer meslektaşlarına görev dönemlerinin hesaplarını vermeleri gerekirdi. Böylece bu rahipler, gelirleri harcamaları yazılı işaretlerle kaydetmek için tüm meslektaşları ve ardılları için anlaşılabilecek, ortak bir kayıt yöntemi üzerinde uyuştular; yazıyı icat ettiler. Yaklaşık beş asır süren süreç sonunda MÖ 3.000 yıllarında, kil tabletler üzerine anlaşılabilen metinler yazılmaya başlandı. Bilinen ilk yazılı belge Uruk kentinde Eanna Tapınağı'nda keşfedilmiştir. Kil tabletler dışında ahşap ve madeni levhalar üzerine de yazı yazan Sümerlerde tapınaklar aynı zamanda mali işler merkezi idi. Buraya emanet edilen paralar, verdiği borçlar ve ticaret işlemleri çok daha düzgün ve net yürütülmeye başlandı.

Siteler arası sınırların tespit edilmesi, taşınmaz malların el değiştirmesi, valilere diğer yöneticilere gönderilen vergi tespit ve uygulamalarını içeren ekonomik emirler, emirlerin takip denetimi gibi yönetsel işlemler, yazı ile belgeli kalıcı bir şekilde yürütülmeye başlandı. Örneğin, Akadlara ait, Mezopotamya ile Anadolu arasındaki kervan ticareti hakkında bilgi veren Şartamhari metinlerinde, Asur Kralı Sargon'un torununun MÖ 2.200'lerde Anadolu'ya bir sefer düzenleyerek Hattuş, Kaniş ve Kursuara şehir koalisyonu güçleri ile çarpıştığı anlatılırken, sık sık tüccarlardan bahsedilmiştir.

Sümer kervanları yazıyı Mezopotamya'da Akad, Asur, Babil; Anadolu'da Hitit, Urartu ve İran'da Pers ülkesine yaydı. Mezopotamyalılar ticaret ilişkilerinde mukavele yapmaya başladılar. Bu alışveriş belgelerine, satılan şey hakkında bilgi, satın alanların adları ve belirlenen bedel yazılırdı.

Vergi ve muhasebe kayıtlarını düzenli ve sürekli tutabilmek amacı ile Sümerler, uygarlık dünyasına, Tapınak Okullarını hediye ettiler. Tablet evi denilen okullarında, özellikle saray ve tapınağın yönetim ve idari işlerini yürütecek yöneticileri yetiştirmek amaçlanmıştı. Bu okulların mezunları saray kâtibi, rahip, arşiv memuru, vali veya elçi oluyorlardı. Üstelik hepsi erkek değildi, kadınlar da vardı.

Yazı; Mısır'da köylü üreticiler ile okuma yazma ve hesap bilenler şeklinde iki sınıfın oluşmasını sağlayarak toplumsal bir etkide de bulunmuştur.

Nil ülkesinde yazının okumanın yaygınlaşması, siyasi iktidarı sağlamlaştırır, dinî, entelektüel bilimsel ortak verileri saptar zenginleştirir. Örneğin astronomi ve matematik alanındaki atılımlar böyledir.

 

MUHABİR: Haber Bülteni
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *